Türkiye’nin ilk kavramsal sanat galerilerinden Galeri Siyah Beyaz’ın kurucusu, ODTÜ Mimarlık mezunu Faruk Sade kalp krizi nedeniyle hayatını kaybetti.
Sade, 2014 yılında Milliyet’ten Ali İnandım ile yaptığı söyleşide, galerinin kuruluş sürecini şu kelimelerle anlatmıştı:
Mimardım, ODTÜ Mimarlık’ı bitirdim. 1980’de mastır yapmak için Paris’e gitmiştim. Orada, sanatçıların olduğu bir ortama düştüm. Hakkı Anlı, Mübin Orhon, Komet, Nazım’ın eşi Münevver Andaç, oğlu Mehmet Nazım gibi daha pek çok sanatçının olduğu bir ortam. Onların arasında sanat mikrobunu aldık. Münevver Hanım ‘Sen iyi bir galerici olursun’ diye ısrarla ikna etmeye çalışırdı beni. 1982’de Ankara’ya döndüm ve Siyah Beyaz’ı açmaya karar verdim. Paris’ten dönerken proje kafamdaydı zaten. Galerinin bulunduğu Kavaklıdere’deki apartman ailemin, o açıdan çok kolay oldu. Galericilik severek yapılacak bir iş. Sadece para kazanmak için yapmaya kalkarsanız çok zordur. Burayı hiçbir destek almadan yaptım.
Galerinin 30. yılını kutladığı 2014’te, mekânın tarihini anlatan “Orası Kamusal Alan” adlı bir de kitap yayımlanmıştı. Aynı yıl, Ahmet Boyacıoğlu yönetmenliğinde Siyah Beyaz Bar’da geçen “Siyah Beyaz” isimli bir film yapıldı. Filmde Tuncel Kurtiz, Netaj İşler, Şevval Sam Tekin gibi oyuncular rol üstlenmişti. Filmiyle ilgili Radikal gazetesine yazan Boyacıoğlu şöyle demişti:
Sık sık Siyah Beyaz’ın bu direncinin nedenini soruyorlar bana. Sanırım sanat galerisi ve barın yıllara direnmesinin en büyük nedeni inat. Evet bildiğiniz inat. Herkes sahip olduğu mekâna âşıktır. Ben bunu sinema sahiplerinden biliyorum. Salon ile ilgili bir eleştiri getirdiğiniz zaman hemen “Bu salon Türkiye’nin en güzel salonudur” derler. Faruk ve Fulya Sade de şüphesiz Siyah Beyaz’ı çok seviyorlar. Ayrıca bana göre orası sadece bir mekân değil, bir ‘yaşam alanı’. Yaşam alanı Almanca bir sözcüktür. Hitler, Doğu Avrupa’nın Almanya’nın yaşam alanı olduğunu iddia ederek İkinci Dünya Savaşı’nı başlatmıştı. Siyah Beyaz’da da 30 yıldır yaşamlar sürüyor ve o mekânı sadece bir bar ve sanat galerisi olarak değil, bir yaşam alanı olarak düşünmek gerekiyor. Siyah Beyaz bizim için olduğu gibi Faruk ve Fulya Sade için de yaşam alanı. Dolayısıyla o yaşam alanına sahip çıkma, oradaki dostluklara sıkı sıkıya bağlı olma ve kesinlikle o mekândan vazgeçmeme söz konusu.
2014 yılında Murathan Özbek de, Siyah Beyaz Galeri’yi anlatan “Simsiyah Bembeyaz” isimli bir belgesel hazırladı.
Sade’nin cenazesi, 3 Ağustos 2016 Çarşamba günü Kocatepe Camii’nde kılınacak öğle namazını müteakip Karşıyaka mezarlığına defnedilecek.