Kopenhag’daki Tingbjerg mahallesini çeşitlendirmek ve canlandırmak için SLA tarafından tasarlanan proje, 1.000 yeni özel mülkiyet biriminin entegrasyonunu hedefliyor.
Proje, mümkün olan en fazla ortak yeşil alanı korumak ve kalitesini artırmak, biyolojik çeşitliliği geliştirmek ve kentsel alanlardaki güvenliği iyileştirmeyi hedefliyor. Bu hedeflere ulaşmak için benimsenen çözümlerden biri, yeni binaları ortak bahçe alanlarının kenarına konumlandırmak ve yeni yolları mümkün olduğunca dar tutmak olmuş.
Tingbjerg’deki en büyük zorluklardan biri, yüksek düzeyde algılanan güvensizlik konusu. Bu nedenle SLA, tasarımında “sokakta daha fazla göz” ilkesini benimseyerek, iyi bir görüş açısına sahip, topluluk odaklı buluşma alanları oluşturmuş.
Yeni konutların planlaması, orijinal yapı düzenini taklit ederek açık köşeler prensibini korumuş. Bu açık köşeler, serbest geçişe olanak tanıyarak geniş bahçelerin mekânsal tanımını yeniden şekillendirirken onları daha samimi hale getirmiş ve aidiyet duygusunun gelişmesini sağlamış.
Ayrıca, tüm bahçe alanları yeni binaların açık köşeleri boyunca uzanarak küçük yeşil cepler denen erişim alanları oluşturmuş. Mevcut ve yeni hanelerin ortak kullanacağı bu alanlar, çöp atma noktaları, bisiklet park yerleri, posta kutuları ve eşyaların değiş tokuş edilebileceği raflar gibi günlük işlevleri bir araya getiriyor. Buradaki amaç, komşular arasında spontane karşılaşmalara zemin hazırlayan cazip ve samimi bir çerçeve oluşturmakmış.
Yeni binaların mutfakları bu yollara bakacak şekilde konumlandırılmış olup bitki örtüsü tasarımı da görüş açılarını koruyarak göz hizasında daha geniş bir bakış açısı sunuyor.
Tingbjerg’in mimari tekdüzeliği, her zaman planlama, peyzaj ve bitkilendirme çeşitliliği ile dengelenmiş. Yenilenen Tingbjerg’de de bu nitelik korunuyor ancak yeni doğa tasarımı, orijinaline kıyasla çok daha geniş bir ağaç, çimen ve çiçek çeşitliliği sunuyor.