Snøhetta, ASI Reisen şirketinin genel merkezini, doğa ve insanlık arasında bir ortak yaşam oluşturma konseptinden ilham alarak tasarladı.
Uluslararası seyahat şirketi olan ASI Reisen, merkez ofis için geliştirilecek yeni alanın, şirketin çalışma kültürünü ve dünyanın her yerindeki gezginler için sürdürülebilir doğa yürüyüşü deneyimleri sunma taahhüdünü yansıtmasını istedi.
Avusturya, Innsbruck’un hemen güneyinde, Natters’de yer alan açık ofis konseptine sahip bu yeni ahşap bina, ofis alanının uzun vadeli düşük çevresel ayak izini sağlayacak çeşitli çözümler sunuyor.
Snøhetta tarafından tasarlanan bina, metal bir çerçeve üzerinde büyüyen bitkilerden oluşan “yeşil perde” ile karakterize ediliyor. Bitkiler, yıl boyunca cephenin görünümünü değiştiriyor ve böylece mevsimsel ısı yalıtım ihtiyaçlarına da uyum sağlıyor.
Bina, açık ofis konseptine ve sürdürülebilir inşaat yöntemlerine ek olarak, yüksek teknoloji ve düşük teknoloji çözümlerinin birleşimine dayanan optimize ve sürdürülebilir bir enerji konseptine sahip.
Cephe için, “yakisugi” olarak bilinen geleneksel bir Japon ahşap koruma yöntemi kullanılmış. Ahşap, hafifçe yakılmış ve dolayısıyla kömürleşmiş. Hem su geçirmez hem de dayanıklı olan cephe ayrıca boyamaya gerek kalmadan böceklere karşı da koruma sağlıyor.
Çatıdan gelen yağmur suları bir yer altı sarnıcında toplanarak cephedeki ve bahçedeki bitkiler için otomatik sulama sistemini besliyor. Yeşil cephe, 73 yerel türden oluşan açık alandaki 1.215 yeni bitki ile birlikte, yerel biyoçeşitliliğe de katkıda bulunarak, binanın insan ve insan dışındaki topluluklara iyi bir komşu olmasını sağlıyor.
ASI Reisen’in 65 çalışanı için tasarlanmış olan açık plan ofis, gelecekteki ihtiyaçlara göre esnek bir şekilde uyarlanabiliyor. Galeri alanları, çeşitli bireysel çalışma alanları ve ortak alanlar dahil olmak üzere geniş, açık ve esnek bir ofis alanı yaratıyor. Büyük bir merdiven ve iki kat yükseklikte bir fuaye, ziyaretçiler için sıcak bir alan oluştururken, cömert cam yüzeyler, çevredeki dağlar ve ormanlardan panoramik manzaralar sunuyor.
Ana malzeme seçimi olarak hafif ahşap kullanımı, binanın iç mekânında aydınlık ve davetkar bir atmosfer yaratıyor. Toplantı odaları, dinlenme odası, kafeterya, duşlar ve soyunma odaları gibi ortak alanların dahil edilmesiyle çalışan konforuna öncelik verilmiş. Bitkilerle dolu raflar, farklı çalışma bölgeleri için görsel olarak hoş bir alt bölüm sağlamış ve saklama alanlarının yanı sıra okuma ve yazma için gayri resmi çalışma alanları sunmuş.
En iyi sonuçları elde etmek için, enerji konsepti termal-dinamik bir bina simülasyonu kullanılarak test edilmiş ve uyarlanmış. Çift taraflı bir hava-su ısı pompası sistemi ile binanın yerden ısıtma ve soğutması sağlanmış.
Oda sıcaklığını, nemi, karbondioksiti ve rüzgarı ölçen sensörler, binadaki temiz hava sirkülasyonu için termal kaldırma ve rüzgar basıncı koşullarını kullanarak doğal havalandırmayı kontrol ediyor. Sık sık gözlenen oda iklimi, havalandırma kapaklarının ne kadar geniş ve ne kadar açık olacağını düzenliyor. Çatı PV panellerle kaplı olup üretilen elektrik ile binanın enerji tüketimi kısmen karşılanıyor.