Snøhetta, Norveç kıyılarına gelgitle birlikte ortaya çıkıp kaybolarak "zamanın geçişini" yansıtan taş bir geçit tasarladı.
Helgeland’da Torghatten Dağı’nın manzarasına sahip olan basamaklı taş yol, gezginleri yavaşlayıp doğayı gözlemlemeye teşvik ediyor.
Kurulum kumlu deniz tabanı boyunca üst üste yerleştirilmiş 55 taştan oluşuyor, böylece suyun yükselip alçalmasıyla görünürlükleri ve erişilebilirlikleri değişiyor.
Mimarlık ofisinin peyzaj mimarı Thea Kvamme Hartmann’a göre projenin “ana ilham kaynağı zaman” ve doğada nasıl deneyimlenebileceği. Ona göre, doğada gelgit, zamanın temel kavramını ve doğanın sürekli değişen ritmini temsil ediyor. Alanda zamanın bir başka örneğinin de doğanın zaman içinde oluşturduğu ve kumlu zemine yerleştirdiği yuvarlak taşlar olduğunu ve kare taşları bu yuvarlak taşlarla aynı hizaya getirerek ziyaretçilerin farkındalığını ve merakını uyandırmak istediklerini söylüyor.
“Norveç’te özenle seçilmiş yollar boyunca, doğa harikaları sanat, tasarım ve mimariyle güçlendirilirken, farklı konumların benzersiz manzarası ve nitelikleri vurgulanıyor.” Kvamme Hartmann
Enstalasyonu oluşturmak için kullanılan 55 adet taş kıyıyı küçük bir adaya bağlamak için yeterli olmuş ve ziyaretçilerin her iki uçtan da zemine varmalarını sağlamış.
Her bir basamak düşük gelgitte tamamen görünür olurken, yüksek gelgitte Norveç Denizi’nin berrak sularının altında tamamen kayboluyor.
Basamaklar, görünümü bölgedeki diğer kayaları tamamlayacak şekilde seçilmiş yerel bir şirketten temin edilen granitten oluşuyor.
Snøhetta, 500 milimetre genişliğindeki kare basamakları, yolu olabildiğince dar ama iki kişinin yan yana geçmesini sağlayacak şekilde tasarlamış.
Bu aynı zamanda stüdyonun, ziyaretçilerin güvenli bir şekilde yürürken suya bakabilmeleri için her bir basamak arasında boşluklar oluşturmasına olanak sağlamış.
Kvamme Hartmann, ofisteki en yaşlı kişi ile “atlama testi” yaptıklarını ve bunun, tüm yaş grupları için işe yarayacağını doğrulamada yardımcı olduğunu söylüyor.
“Doğaya gerçekten daha iyi bakmak istiyorsak, daha fazla insanın onu görmesi ve öğrenmesi gerekiyor. Ayrıntıları, zamanı ve doğanın kendisini gerçekten deneyimlemek ve onu daha iyi anlamak, doğamızın sürekli değişen ritimlerini gözlemleme fırsatı sunuyor.” Kvamme Hartmann