Snøhetta’dan, Oslo’daki Dünyanın En Eski Kayak Müzesi İçin Yeni Bir Ek Bina

Proje, Norveç'in başkenti Oslo'nun kenarında bir dağlık bölge olan ve 19. yüzyıldan beri kayak merkezi konumdaki Holmenkollen'de inşa edildi.

Snøhetta, dünyanın en eski kayak müzesi olan Norveç Skimuseet (Kayak Müzesi) için yeni bir giriş ve ek bina tasarladı.

2023’te 100. yılını kutlayacak olan Oslo’daki Kayak Müzesi’ne yapılan bu yeni eklentiyle devasa Holmenkollen Kayak Pisti’ne hoş bir zıtlık yaratan kendine özgü bir kimlik kazandırılmış.

Holmenkollen Kayak Pisti, 2011 Kuzey Disiplini Dünya Kayak Şampiyonası için büyük bir tadilattan geçirilmiş. Hem mecazi hem de gerçek anlamda bu yenilemenin gölgesinde kalan Kayak Müzesi, yeniden gün ışığına çıkarılmak için dönüştürücü bir süreçten geçirilmiş.

Kayak pistinin altındaki binanın üçte biri sökülerek yerine, mevcut yapıdan ayrılmasına yardımcı olacak ve erişilebilirliğini artıracak, ayırt edici yeni bir ek ve giriş yapılmış.

Projedeki tasarım anlayışının merkezindeki görüş, müzenin kayak dünyasındaki öneminin altını çizmek olmuş. Yeni cephede, geleneksel ahşap kayakları anımsatan cam ve Norveç çam ağacı plakaları bir araya getirilmiş. Beş metre yüksekliğindeki cam duvar kısmen, her biri titizlikle yerleştirilmiş ve uzunlamasına yerleştirilen 1.207 ahşap çıta ile kaplanmış.

İsrafı en aza indirmek için uzunlukları 2,5 ila 5 metre aralığında kesilen ahşap çıtalarla cepheye derinlik ve doku katılmış. Kaplamada toplamda 4.000 metre çam ağacı kullanılmış.

Cephe, ziyaretçileri girişe doğru yönlendirecek şekilde tasarlanmış. Girişten önce kaplama kenara çekilerek ön kapıyı ortaya çıkarılmış. Kaplamanın organik şekli sayesinde ışığın içeri girmesine izin verilerek bir yandan binaya benzersiz bir kimlik kazandırılırken, diğer yandan iç mekan ile dış mekan arasında görsel bir filtre oluşturulmuş.

Kayak pistini destekleyen devasa beton sütunların yeni eklentinin içinde görülebilmesi planlanmış. Yapıştırılmış lamine ahşap kirişler ve kolonlarla yapı desteklenirken, arduvaz rengi sert beton malzeme ile zeminler tamamlanmış.

Ofis, binanın kuzey ucunda güneş ışığının filtrelenmesine yardımcı olmak için ahşap çıtaların yoğunluğunu artırmış.

Kayak Müzesi’nin iç mekanı için Oslo’daki 1952 Kış Olimpiyatlarında kullanılan tasarıma atıfta bulunuluyor.

Çam kontrplaktan inşa edilen kırmızı muşamba yüzeylere sahip bar masaları, Norveç’e özgü yün tekstilleriyle döşenmiş sandalyeler ve uzun bir kanepe, Holmenkollen’den toplanan kerestelerden üretilen çam ağacından kübik masalar gibi detaylar öne çıkarılmış.

Kayak pistinin hemen altında yer alan yeni kafe alanındaki renk düzeninde ise Olimpiyatlardan kalma eski posterlerde bulunan mavi-turkuaz renk paletinden esinlenilmiş.

Etiketler

Bir yanıt yazın