Norveç merkezli mimarlık ofisi Snøhetta, Japon teknoloji şirketi Digital Garage için Tokyo’da yeni bir ortak çalışma alanı projesini tamamladı.
Snøhetta, Digital Garage’ın yeni ortak çalışma markası Pangaea’nın hem iç tasarımını hem de görsel kimliğini geliştirmiş. Şirket, dünya çapındaki çeşitli ofis konumlarında ortak çalışma alanları açmayı planlıyor.
Tokyo’nun gökdelenleri ile meşhur Şibuya semtindeki yeni bir bina kompleksinin 10. katında bulunan proje alanı, fikirlerin test edildiği bir yer olarak hayata geçirilmiş.
Paleozoyik dönem sonları ve Mesozoyik’in başlarında parçalanarak günümüz kıtalarını oluşturan bir süper kıta olan Pangaea ismi tasarımın çıkış noktası olmuş.
Digital Garage, farklı kültürlere ve geçmişlere sahip insanları bir araya gelip işbirliği yapmaya teşvik eden bir alan konsepti oluşturmak istemiş. Bu konsept, tasarımcıları ayrı masalar veya sıralar eklemek yerine alanı “süper mobilyalar” ile doldurmaya yönlendirmiş ve çeşitli farklı işlevlere hizmet edecek şekilde tasarlanan ve tüm alan boyunca kıvrılarak ilerleyen iki büyük ahşap mobilya tasarlanmış. Böylece aynı anda çok sayıda kişi tarafından kullanılabilecek alanlar elde edilmiş.
Snøhetta projeyi “Hem dokunsallık hem de akışkanlık için bir metafor olarak inşa edilen süper mobilyalar, bir ortak çalışma alanının; resepsiyon, amfitiyatro, telefon kulübeleri, toplantı alanları ve bireysel çalışma alanları gibi tüm temel işlevlerini kapsayacak şekilde planlandı,” şeklinde özetlemiş.
Her iki öğe de odaya doğal bir koku vermek için seçilen bir malzeme olan Japon sedirinden üretilmiş.
Zeminin koyu tonuna uygun sandalye ve taburelerle oturma sağlanırken, 534 adet asma ampul ile tavana bir topografya kazandırılmış.
Alan, arka planda Fuji Dağı’nın soyut bir görüntüsünü oluşturan muşamba önlü dolaplar ve akustik tekstil duvar panelleri ile çerçevelenmiş.
Stüdyo ayrıca Pangea için cephede, binanın içinde ve web sitesinde tabela ve yön bulma için kullanılan bir dizi logo da tasarlamış.