Sonsuzluğun Yansıması

Meds Network kapsamında Alberto Collet yürütücülüğünde tasarlanan The Reflection of Infinity, Kuzey Ermenistan, Gyumri’de bulunan bir park yenileme projesinin içerisinde yer alıyor.

Fotoğraflar: Jan Von Der Heyde, Eman Hussein Mohame

The Reflection of Infinity, Gyumri’de bulunan bir park yenileme projesinin içerisinde yer alıyor. Pavyon, 19. yüzyıldan kalma Sev Berd surlarına bakacak şekilde, mekanın tarihine doğru konumlandırılmış.

Yansıtıcı elementlerle kaplanmış olan pavyon, bir gözlem noktası olarak tasarlanmış. Pavyon, güç ve sonsuz olanakların yansıyan görüntüsünün sembolik bir temsili olarak hizmet ediyor.

Tasarımda, siyah tüfle bağlantıyı sembolize etmek için yansıtıcı yüzeyler ve siyah boyalı bir iç mekan kurgulanmış. Oluşan yansıma; mekanın girişini yeni perspektifler doğrultusunda yeniden yaratma gücüne sahip, gizemli bir sembolizm yaratıyor. Aynı zamanda da parkı ziyaret eden çocuklar için dinamik bir oyuna dönüşüyor.

Gyumri, Kuzey Ermenistan’ın merkezinde yer alıyor ve şehrin en gözde parklarından birinde etkileyici bir dönüşüm projesi gerçekleşiyor. Gözlem pavyonu, bağ ve yenilenmeyi temsil ediyor ve yeşil vahayı daha da çekici kılıyor.

Pavyonun tasarımı Alberto Collet, bir grup yerli mimar ve mimarlık öğrencileri tarafından yapılmış. Özgün tasarım, hem doğal çevreye hem de Ermenistan’ın zengin kültürel mirasına saygı niteliğinde tasarlanmış.

Gökyüzüne doğru yükselen siyah bir merdivene sahip pavyonun iç mekanında, şehrin ruhunu yansıtan cilalı aynalar kullanılmış. Ziyaretçiler merdivene tırmandıklarında kendilerini büyüleyici ve durmadan değişen ışık ve gölge demetinin arasında buluyor.

Yapının strüktürü, pwc kaplı 11 adet yanal çerçeveden oluşan ahşap bir taban üzerine kurulmuş. Pavyonun iç kısmında ise 20 adet beton blok inşaatın temeli olarak kullanılmış çünkü yönetmeliğe göre zeminin kazılması mümkün değilmiş. Ayrıca takviye destek olarak ahşap profiller kullanılmış.

Yapının mimari önemi ise bir görsel şovdan çok daha fazlası; yapının Gyumri’nin geçmişi ve geleceği arasında bir köprü görevi görmesi asıl can alıcı nokta. Merdivenin eğimi, bir zamanlar şehri korumuş asırlık bir sur olan Sev Berd’ün açısını taklit ediyor.

Berd, antik bölgenin tarihi ve dayanıklılığına sessiz bir saygı duruşu olarak var olmaya devam ediyor.

Aradaki ilişki bununla da bitmiyor. Pavyonun zirvesinde ziyaretçiler, devasa Mother Armenia heykelini izleyebiliyor. Onun şehri gözleyen gözleri, anka kuşunun küllerinden doğması gibi Gyumri’nin gelişimine devam edişini hatırlatıyor.

Pavyon yalnızca bir sanat eseri değil, aynı zamanda insan ilişkileri için bir araç. Aileleri ve çocukları etkileşime, oyun oynamaya ve keşfetmeye davet eden bir mekan. Burası bir yenilenme ışığı; toplu aktiviteler için bir alan, anıların oluştuğu ve bağların güçlendiği bir platform.

Gyumri’deki gözlem noktası estetik tatmin yaratmanın yanında umut ışığını ve yenilenme için bir katalizörü temsil ediyor. Birlikteliğin gücünün, kültürel mirasın kutlanmasının ve bu dayanıklı şehir için daha parlak bir gelecek vaadinin bir kanıtı. Birlik ve ilerlemenin simgesi olan bu yapı; geçmişle bugünün uyum içinde olduğu, geleceğin aynalı yüzeyindeki yansımalar kadar parlak olduğu Gyumri için yeni bir çağın habercisi.

Katılımcılar:

Liana Babayan
Har Ghazaryan
Maria Aleksandrova
Eman Hussein Mohamed
Orabi Sushruth Vandana Gopal
Alex Mcguinness
Stefania Calori
Julia Przado
Alicja Maria Malica
Timur Baiguzin
Çisem Nur Yıldırım

Etiketler

Bir yanıt yazın