20 Ekim Perşembe günü Yapı-Endüstri Merkezi'nde gerçekleşen, dünyadaki çeşitli ülkelerin sosyal konut çözümlerinin de tartışıldığı Konut Konferansı 2011'de, konut sektöründe alternatif çözümler, kentsel dönüşüm, A+ konut geliştirme, değerleme konuşuldu.
Söz alan Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Derneği (GYODER) Yönetim Kurulu Başkanı Işık Gökkaya, konutta ciddi arz olduğu iddialarına katılmadığını belirterek ”Türkiye’de önümüzdeki 10 yılda 6 milyon konuta ihtiyaç var. Mevcut konut stokunun yüzde 45’i de yıpranmış ve ömrünü tamamlamış konutlardan oluşuyor,” dedi.
Açılışta konuşan bir diğer konuşmacı TOKİ Başkan Yardımcısı Dr. Ahmet Şahin bugün itibariyle 81 il ve 800 ilçedeki yaklaşık 2145 şantiyede yapımı başlatılan konut sayısının 513 bini geçtiğini, bu konutlardan 378 bininin sosyal donatıları ve çevre düzenlemeleriyle birlikte tamamlandığını söyledi. Üretilen konutların yaklaşık yüzde 85’inin sosyal konut niteliğinde olduğuna işaret eden Şahin, son 8 yılda alt gelir grubu ve yoksulların ev sahibi olmasına ciddi katkı sağladıklarını vurguladı.
Konut Konferansı 2011’de en fazla ilgi çeken başlığı “Yalnızca bir Sosyal Tüketim değil Yatırım Aracı da olarak Konut’un Değerlendirilmesi” oldu.
Şili Gaz (COPEC) ve Şili Üniversitesi işbirliği ile kurulan, kar amaçlı ancak soysal odaklı konut ve altyapı projeleri üreten Elemantal Grubu‘nun kurucusu Alejandro Aravena, yeni bir yaklaşım üzerine sunum yaptı.
Aravena bu iş birliğini sosyal sorumluluk değil ticari matık üzerine kurulmuş bir ilişki olarak görüyor. Yaptıkları bu tür üretimleri “Designomics” olarak değerlendiren ünlü mimar, yaptığı sunumda ”80 metrekarede yaşıyorsanız iyi durumdasınız. Bu bizim iyi konut çözümleri sunmak için ulaşmak istediğimiz rakam” dedi.
Aravena, Elemantel’in stratejisini anlatırken, “Kamu kaynaklarını konutun, yapımı zor olan bölümünün inşasında kullanmak ve yapının inşaat alanının yaklaşık yüzde 50’sini, kullanıcının daha sonra yapması için boş bırakmak işin özü” şeklinde detaylandırdı. 36 m2‘lik alanı iyi bir konutun yarısı olarak ele alıp 1970’lerin “incremental housing” yaklaşımı ile ailelerin gelecekte değişecek kendi ekonomik kapasitelerini çözüme dahil eden açık bir sistem olarak değerlendirdiklerini belirtti.