Sou Fujimoto Architects tarafından tasarlanan Maruhon MakiArt Terrace, 2011'deki yıkıcı Tōhoku depremi ve tsunamisinden on yıl sonra yeniden yapılanma ve canlandırmayı simgeleyen bir dönüm noktası oldu.
Etkileyici bir dağ manzarasının önünde bembeyaz duvarlar kullanılmasındaki amaç, Ishinomaki şehrinin toparlanmasını sembolize etmek.
Bölgeyi canlandırmak için bir katalizör görevi görecek olan bu kültürel tesis aynı zamanda yerel halk için acil durum anlarında da kullanılabilecek.
Bir belediye binası ile bir kültür merkezini birleştiren bu yapı, yaklaşık 170 metrelik uzun bir lobi ile birbirine bağlanan mekanlardan oluşuyor. Tiyatrolardan galerilere ve sergi salonlarına kadar çok çeşitli fonksiyonlara hizmet eden açık ve esnek mekansallık anlayışı benimseniyor.
Sou Fujimoto Architects, Toyakemori Dağları’ndaki ağaçlarla zıtlık oluşturan, mekanları birbiriyle ilişkilendirmek için lobi boyunca sade ve doğrusal bir unsur olan beyaz bir monolit tasarlanmış.
Başlangıçta yapılar denize yakınmış, ancak yeni tesis için sudan uzakta ve şehir merkezinden yaklaşık iki mil uzakta daha güvenli bir yer seçilmiş.
Bu tasarım kararı, stüdyolar ve atölyeler gibi vatandaşlar tarafından yoğun olarak kullanılan fonksiyonların lobi alanına taşarak entegrasyonuna izin veriyor. Sonuç olarak, çeşitli ölçeklerin birbirine kenetlenen etkileri ortaya çıkılarak lineer lobi içindeki segmentasyon daha da artırılmış oluyor.
Yapının bir ucunda tek katlı kalıcı sergi salonundan, diğer ucunda 30 metre yüksekliğindeki kulesi ve fuayesiyle dört katlı, 1.254 kişilik Grand Hall’a kadar uzanıyor.
Yüksekliği değişen geçici galeriler, 300 kişilik salon, satış alanları ve çocuk alanı gibi proje, birçok daha mekana sahip. Aynı zamanda her iki performans alanından da erişilebilen tiyatro ile ona ait depo ve giyinme ihtiyaçları için yardımcı mekanlar da bulunuyor.