‘SPA, hamamın bireyselleşmiş modeli’

Dünyaca ünlü endüstriyel tasarımcı Paul Flowers Mimar Sinan Üniversitesi öğrencileri arasında düzenlenen tasarım yarışması için İstanbul'daydı...

Paul Flowers farklı dizaynları, Red Hot ve Good Design Award gibi prestijli ödüller kazanmasıyla endüstriyel tasarımcılar arasında bir adım öne çıkıyor. Londra doğumlu tasarımcı uzun süre plazma tv’ler, buzdolapları, yemek pişirme cihazları tasarladı. Şimdilerdeyse dijital banyolar ve kişiye özel SPA’lar dizayn ediyor.

Dünyada endüstriyel ürün trendleri neler? Tuvalet- banyo tasarımlarında müşteriler tarafından önemsenen noktalar hangileri?

İnsanlar ürünlerin fiziksel özelliklerinden ziyade hissedilen özelliklerini önemsiyorlar. Biz de bir ürünü tasarlarken “Bu ürün insanlara ne hissettirir” diye düşünüyoruz. Çünkü tek başına bir musluk bir anlam ifade etmez. Bütün ürünler biraraya geldiğinde bir mekân yaratmış oluyorsunuz ve önemli olan da bu. Benim tasarımlarım seri üretim olarak üretiliyor ama müşterilerimize bunları kişiselleştirme imkânı veriyoruz. Yani ben onlara su akış yoğunluğunu ve suyun derecesini bir aplikasyonla ayarlayabilecekleri bir musluk dizayn ediyorum, onlar da sağladığımız esneklikler sayesinde istedikleri renkleri, yaldızları seçip kendi trendlerini yaratabiliyorlar.

İnsanların dizaynlarınızda aradığı şey şıklık mı kullanışlı olması mı?

Şık olması çok önemli ama bir ürün her şeyden önce kullanışlı olmalı. Mesela musluklarımızı 7 derece kıvrımlı bir açıyla üretiyoruz. Ucu hafif kalkık oluyor. Bu da karşısında duran insana “gel elini yıka” mesajını veriyor.

Peki çevreci ürün tasarımlarında eski dizaynlara nazaran ne gibi değişiklikler yaptınız?

Ekolojik banyo tasarımı denince akla az su tüketen ürünler geliyordu ama yanlış. Çünkü saç şampuanlandığında siz köpüğü arındırana kadar musluğu açık tutmak zorunda kalırsınız. Bu da duş süresini uzatır ve su tasarrufu yapmayı engeller. Oysa yeni üretimlerde bir kit sayesinde çeşmeden gelecek suyun hem tazyiğini hem de derecesini kendi isteğinize göre ayarlayabiliyorsunuz.

‘SPA’YI ÖZELLEŞTİRME İSTEĞİ YAYGIN’

SPA konseptlerinde son durum nasıl? SPA, dünyada insanların sıkça talep ettiği bir şey mi?

İnsanlar stres atıp rahatlamak istiyorlar. Bunun için SPA çok tercih edilen bir yöntem. Şu sıralar SPA’yı özelleştirme isteği de yaygın. Ortak kullanımdan hoşlanmayan insanlar evlerine özel SPA dizaynları yaptırıyor. Bu özelleştirme isteği kendini otellerde de gösteriyor. SPA artık ortak alan olmaktan çıkıp kişiselleşiyor.

Türkiye’deki hamam alışkanlığı SPA kültürünün yayılmasını kolaylaştırabilir mi?

SPA hamamın bireyselleşmiş modeli ama mantelite olarak aynı. SPA’nın, dinsel ya da kültürel sebeplerden ötürü toplu olarak hamama gitmeyen insanlar için de bir alternatif olduğunu düşünüyorum.

Bir de “dijital banyo” tasarımı ilgimi çekti. Teknolojiyle donatılmış bir banyodan mı söz ediyoruz? Anlatır mısınız biraz?

Kokular, aroma terapiler ve zevkinize göre müzik dinleyebileceğiniz bir sistem mevcut. Ayrıca duş alma şeklinizi kadın, erkek, uzun ya da kısa saçlı olmanıza bağlı olarak kendi isteğinize göre ayarlayabiliyorsunuz.

‘Her şeyi incelerim’

Türkiye’ye gelme sebebiniz yeni dizaynlarınız mı?

Benim sorumlu başkan yardımcısı olduğum sıhhi tesisat donanımı üreticilerinden biri olan Grohe, Mimar Sinan Üniversitesi öğrencileri arasında “Grohe Design Series” tasarım yarışması düzenledi. Yarışmaya iştirak etmek için buradayım.

Yarışmanın konsepti nedir; SPA mı yoksa dijital banyolar mı?

Öğrenciler “Home SPA” dizaynlarıyla yarışmaya katıldı. Yarışmayı kazanan 3 öğrenci yurt dışındaki tesislerimizde staj yapacak.

İnsanların bir banyoda maksimum düzeyde mutlu olması için tasarımlar yapıyorsunuz. Peki size en çok ilham veren şey nedir?

Nerede olursam olayım her şeyi incelerim. Bazen doğadan etkileniyorum bazen de eşimle girdiğim bir mağazadaki aksesuvarlardan… Her şey bana ilham vermek zorunda.

Mekânın rengi

Banyoda, mutfakta ya da salon dekorasyonunda kullanılan eşyalar kadar önemli bir detay var ki o da mekânın rengi. Renk konusunda mekânın özellikleri ve yaşayanların ihtiyaçları göz önüne alınmalı. Salon ya da oturma odasında seçtiğiniz boyayla mutfakta, banyoda seçeceğiniz boyanın özellikleri farklı olmalı. Mutfak ve banyolarda küf, nem oluşumunu engelleyen, sağlıklı bir ortam yaratacak boyalar tercih edilmeli. Çocuk odalarında boya seçimi de ayrı özen gerektirir. Su bazlı, kokusuz, antibakteriyel, lekelerin kolayca temizlendiği bir boya seçimi hem çocuk sağlığı hem de konfor açısından önemli. Bir de renklerin etkileri var. Aydınlık ortamlarda renkler canlı, kapalı havalarda ya da loş ortamlarda soluk görünürler. Işığın duvar üzerinde geldiği açıya göre renkte ton farklılıkları yaşanabilir. Sıcak renkler insanı canlandırır, soğuk renklerse sakinleştirir. Parlak renklerin kişiyi mutlu ve enerjik bir ruh haline, soluk renklerinse karamsar bir ruh haline sürüklediği söylenebilir. İç mekânlarda duvarlar sıcak tonlarla boyandığında, odanın normal ısısından birkaç derece fazla sıcak olduğu hissini uyandırır. Açık renkler, mekânları olduğundan büyük, koyu renkler ise olduğundan küçük gösterirler.

Etiketler

Bir yanıt yazın