Spektrum 01 | Pandemide Kentsel Sistem: Yaşama, Çalışma ve Sosyalleşme Mekânlarında Yeni Standartlara Doğru

Disiplinlerarası üretime dayalı yenilikçi fikirler, araçlar ve politikalarla projelerini geliştiren kentsel ve kırsal tasarım stüdyosu platformu olan Tasarım Rehberleri Ekibi, ‘Pandemi normalleşmesi’nde kentsel sistem içerisindeki mekânlarda yeni standartların neler olabileceğini ve bu mekânlardaki davranış biçimlerinde nelerin ne yönde değişeceğini / değişmesi gerektiğini uzman görüşleriyle değerlendirmeye almak üzere Sema Ergönül, İnci Olgun, Serim Dinç, Kumru Çılgın ve Esra Turgut tarafından yayına hazırlanan Spektrum serisinin ilk sayısını “Pandemide Kentsel Sistem: Yaşama, Çalışma ve Sosyalleşme Mekânlarında Yeni Standartlara Doğru” başlığıyla e-kitap formatında açık erişime sundu.

Önsöz’den:

Sürdürülebilir, ekolojik, akıllı kentlere ve toplum odaklı çalışmalara yoğunlaşmışken; tüm dünya COVID-19 salgınıyla birlikte tepetaklak oldu. Gelişmiş ülkeler dahi ne yazık ki salgın sürecinde savunmasız kaldılar. Kendimizi, daha yaşanabilir kentler oluşturulması yönünde yürütülen tüm çabaların ne kadar yeterli olduğunun tartışılmaya başlandığı bir süreçte bulduk. Birçoğumuz günlük rutin hayatına ara vermek, bir kısmımız ise normalden daha fazla iş yüküyle boğuşmak zorunda kaldı. Evlerimize kapandığımız günlerde tarım kökenli bir toplum olduğumuzun yeniden farkına vardık. En küçük bireyden en büyüğüne kadar bu süreci en az zararla atlatmak için elimizden geleni yapmaya
yöneldik. Zaman içerisinde, pandemi öncesi ve sonrası olmak üzere iki farklı yaşam tarzı geliştirmiş olduğumuzu fark ettik. Pandemiyle birlikte “sosyal mesafe” kavramını yaşantımıza adapte etmek durumunda kalırken, bir yandan da kendimizi dijital bir hayatın ortasında bulduk. Görünen o ki, bugüne kadar yürütülen çalışmaların bir şekilde sorgulanması ve pandemi sonrası hayatı kolaylaştırıcı yönde iyileştirmelerin yapılması zorunluluğu kaçınılmaz.

Peki, bundan sonra hayatımız nasıl devam edecek? Nelerden vazgeçmemiz, neleri yeni alışkanlıklar olarak benimsememiz gerekecek? Kentsel mekânın dinamikleri ne yönde değişecek? Mekân anlayışımızda ve kullanımımızda ne türden değişimler yaşayacağız? Salgınla bağlantılı yeni davranış biçimlerine ve kentsel mekânsal standartlara dair yeni kabuller neler olacak? Bu ve çeşitlendirilebilecek benzeri sorular bize; salgının mekân ve ‘dezavantajlılar’ olarak tanımlanan hassas gruplar başta olmak üzere toplumun farklı kesimleri ile bu alanlarda çalışan disiplinlerin düşünce ve uygulama pratiklerinin üzerinde nasıl etkilerinin olduğunu farklı bakış açılarıyla değerlendirilmesi gerekliliğini gösterdi. Bu sorulara ve daha birçoğuna yanıt bulmak adına, Tasarım Rehberleri Ekibi olarak bir süredir internet sitemizde yer alan blog sayfamız üzerinden yürüttüğümüz çalışmalarımıza salgını da ekleyerek paylaşım içeriğimizi geniş bir ‘spektrum’a taşımayı düşündük. Yaşanan bu sürecin dünya için önemli bir miladı başlattığını varsayarak, konunun ilgili her ortamda detaylıca ele alınması gerekliliğine ve disiplinlerarası çalışmaların önemine olan inancımızla “pandemide kentsel sistem”i tartışmaya açmak üzere geniş katılımlı bir yayın hazırlamayı amaçladık. Aklımızdaki soruları yüksek sesle düşünmeyi hedeflediğimiz bu çalışmamız; pandeminin etkilerini, sonuçlarını ve geleceğe neyi miras bırakacağını farklı uzmanlık alanlarından değerlendirmekte ve salgın sonrası yaşantımızın nasıl şekilleneceği ve sosyo-mekânsal gereksinimlerin ne yönde değişeceğine ilişkin görüşlere yer vermektedir.

Etiketler

Bir yanıt yazın