Star Wars’a İlham Veren Binalar

Film serisi için yaratılan mekanlar, Dünya'nın farklı bölgelerinde bulunan önemli yapılara referans veriyor.

Yıldız Savaşları’nın yaratıcısı ve amatör mimar George Lucas, medya patronu William Randolph Hearst’ın “Xanadu Kalesi”nin tasarımlarını oldukça fazla yakından izlemekle suçlanıyor. Oysa ilhamını almak için daha da yakına bakmalı: çektiği Yıldız Savaşları filmleri muhteşem bir mimariye sahip.

Coruscant, Naboo, Tatooine gezegenlerinin esrarengiz mimarlığı yaratırken gerçek dünyada bulabileceğiniz tarihi yapılardan esinlenildi. Yönetmen George Lucas New York Times’daki röportajında “Ben, Viktorya dönemine ait bir kişiyim. Viktorya’nın insan yapımı eserlerine aşığım. Sanatı biriktirmeyi seviyorum. Yapıları ve bunun gibi birçok eski şeye hayranım,” dedi. George Lucas’ın hayatı, onun filmleri gibi hem fütüristik hem de nostaljik. 

İşte Architects’ Journal’ın Yıldız Savaşları yapıları arasından seçtiği en popüler 10:

10. Cloud City (Bulut Şehir), Bespin

16 kilometre çapındaki basit ve zarif Cloud City (Bulut Şehir) Bespin gezegeninin yukarısında yüksekte bir yerde bulunuyor. Sahibi olan Lando Calrissian, oteller ve casinolar ile tamamlanan üst düzeyde iyi döşenmiş bu lüks tatil bölgesini yönetiyor. Fincan tabağı şeklindeki yapının Dünya’daki yansımasının John Lautner’ın Malin Residence (Chemosphere) olduğu sanılıyor.

9. Senato Binası, Coruscant

İki kilometreden daha fazla genişliği olan bu yapı siyaset konuları üzerinde belli belirsiz bir güce sahip. Çekirdek Kurucuları Caddesi’nin sonunda yer alan Büyük Meclis Salonu, her biri bir senatör için yapılmış 1.024 uçan “repulsorpod”a sahip büyük bir oditoryumu içeriyor. Bu oditoryumda Başkan Palpatine ile Büyük Jedi Ustası Yoda arasında muhteşem bir düello gerçekleşiyor. Jean Nouvel’in Abu Dabi’deki Louvre’u ile benzerlikleri ise dikkat çekici.

8. Sandcrawler, Tatooine

Aslında bir bina olmaktan çok biçiminden kaynaklanan anıtsal niteliği olan ve poligonal cephelerinin varlığı bu Jawa Sandcrawler’ı bir binaymış gibi gösteriyor. Bu büyük araçlar Tunus’taki bir otelden Rem Koolhaas’ın Porto’daki Casa de Musica yapısına kadar çeşitli binalardan ilham alıyor.

7. Bright Tree Village, Endor

Parlak Ağaç Köyü sürdürülebilirliği ve düşük teknoloji gelişimi ile bir örnek oluşturuyor. Endor’un ay ormanının bu Ewok yerleşimi geleneksel izleri takip ediyor. Saz ve yapraklarla örtülmüş çatısı olan kulübeler, gövdede bulunan şefin kulübesinin etrafında bir ağacın ana dalları üzerine yerleştirilmiş. 

6. Echo Base (Echo Üssü), Hoth

Hoth’un donmuş yüzeyinin altında kalan doğal buz mağaralarından Echo Üssü’nü oluşturmak Binbaşı Kem Monnon altındaki Mühendisler Birliği İttifakı’nın iki yılını aldı. Sonuç hem teknik, hem de estetik açıdan etkileyici, sanki Piranesi tarafından tasarlanmış bir büyük iglooya benziyor.

5. Artisanal Dwellings, Tatooine

Doğal kaynakları gittikçe azalan Gerorge Lucas’ın sanal gezegeni, yıllarca parça parça bir şekilde kuruldu. Kavisli, toprak yapıları Arizona ve New Mexico’daki kerpiç yapılara benziyor. Aslında, Tatooine’de gördüklerimizin çoğu Tunus’ta çekildi. Kerpiç binaların birkaçı ada şehri Ajim’den geldi.

İki güneşli ıssız bir gezegende bulunan Luke Skywalker’ın evi sevimli, kubbeli, kerpiç yapılar için Ksar Ouled Soltane gibi Tunus’un Berberi tahıl ambarlarını anımsatıyor.

4. bölümdeki Lars Ailesi Malikanesi Tunus’un Matmata şehrinde bulunan Sidi Driss Oteli’nde çekildi. Çok katmanlı birinci bölüm, Tataooine’nin kuzeybatısında bulunan Hotel Ksar Hadada’da çekildi. Anakin’in çocukluk dönemindeki evi, aslında bir köle merkezi olan konut kompleksi. Lars ailesinin malikanesinde olduğu gibi yüksek teknolojiyle ilkel yapılar kullanıldı. Yatak odaları ve mutfaklar, mağaralardaki gibi pencere ve depo alanlarına sahip.

4. Coruscant, Hemen Her Şey

İlk bakışta yoğun nüfuslu gezegen Coruscant oldukça fütüristik görünür. Coruscant sürekliliği olan bir yer. Gökdelenlerin atmosferin alt sınırını uzattığı yerde çok düzeyli bir megalopolis. Fakat bu modernizmin Mies van de Rohe versiyonu değil. Lucas şehri, Art Deco ya da Art Modern mimarlığının pürüzsüz çizgileriyle ve daha eski, daha piramidal şekillerle birleştirmek istedi.

Kuala Lumpur ve Hong Kong’un New York’a eklenmiş olduğunu düşünün, daha sonra da bu sonucun karesini alın. Eski Cumhuriyet’in başkentinin kentsel dağınıklığı aşırıya kaçıyor ve Yunan şehir planlamacısı Constantinos Doxiadis‘in Ecumeonpolis vizyonunu gerçekleştiriyor. Bir gezegenin tamamını kapsayan tek bir şehir! Coruscant Senato Alanı’nın “Yeni Mimari” tarzı için Kahire’nin yükselen minarelerini andıran ve Manhattanvari gökdelenlerle bıçak kadar ince dikilitaşların arasında yuvalandığı bir ortak uyum olduğu söylenebilir.

3. Jedi Tapınağı, Coruscant

Jedi Tapınağı’na yakından bir bakın. Sanat departmanı çeşitli tasarımlarla deney yaptı. Harika yapının dini dünyasını tavsiye eden dokular ve biçimleri için uğraştı. 

Tapınağın dış formu, gelişmiş savunma gücünü sağlayan dış taş duvarları ve durasteel kaplamaları ile Maya tapınaklarının sağlam tipolojilerini uyarlıyor. Bir kilometre yüksekliğindeki zigürat güç bağı üzerine inşa edilmiş ve eğitim tesisleri için geniş oda, konaklama ve Jedi Arşivi’ne sahip. Tapınağın en yükseğinin adı Tranquillity Spire olan ve Aya Sofya’yı saran minarelere benzeyen beş kulesi bulunuyor.

2. Jabba the Hutt’ın Sarayı, Tatooine

Bu anıtsal yapı taş ve metalden yapılmış üç silindirik kuleden oluşuyor. Tatooine gezegenin Kuzey Kum Denizi kıyısında yer alan saray aslında B’omarr Rahipleri tarafından bir manastır olarak inşa edilmiş. Sarayın hantal kitlesi çevresine hakim işkence odaları, droid havuzu, dondurulmuş düşmanların (örneğin, zavallı Han Solo) depolandığı alan ve Rancor çukuruna ev sahipliği yapıyor. C3P0 burayı tanımlarken “Buraya saray demek oldukça zor, R2. Daha çok bir demir döküme benziyor,” diyor.

Üçüncü Charles tarafından inşa edilen Kraliyet Sarayı, kapıları, ikon kolonları ve mermer koridorlarıyla çok romantik. Ölçek olarak daha küçük olsa da, saray, Fransa’daki Versailles ile kıyaslanıyor.

1. İkinci Ölüm Yıldızı

Tatmin edici bir geri dönüş ile klasik simetriye sahip Ölüm Yıldızı açık ara kazanan oldu. İnşaatın geciktiğine ve yapısal zayıflığa dair söylentilere rağmen, bu tehditkar küresel yığının brutal altyapısı Ledoux ve Boullee’den Heerim Architects’in Ay Oteline kadar etkisini yansıtıyor.


Claude-Nicolas Ledoux’nun ideal kasaba Chaux’ta bir bahçıvan için tasarladığı konut projesi,1789


Heerim Architects’in Ay oteli


OMA’nın RAK Kongre ve Sergi Merkezi Projesi, Birleşik Arap Emirlikleri

Etiketler

Bir yanıt yazın