İsveç’in başkenti Stockholm’de ocak ayında ortalama sıcaklık -3°C. Ancak Marie Granmar ve Charles Sacilotto çifti için kış ayları, evlerini çevreleyen sera sistemi sayesinde çok daha sıcak geçiyor.
Çift 2004 yılında yazlık evlerini 200 m²’lik devasa bir sera ile çevreleyerek, yıl boyunca yaşanabilecek bir ortama dönüştürmeye karar vermiş. Yenilikçi konutta, enerji ve ısı tasarrufu için güneş enerjisinden faydalanılmış. Ayrıca serada İsveç ikliminde doğal olarak bulunmayan tarım ürünleri de yetiştirilebiliyor.
İsveç kaynaklı serada ev konsepti, başlangıçta “Naturhus” (doğa evi) olarak adlandırılmış. Fikir ilk olarak 1974’te ilk Naturhus’ü inşa etmeye başlayan mimar Bengt Warne tarafından ortaya atılmış.
İlk başta, Charles Sacilotto tamamen yeni bir doğa evi inşa etmek için boş bir arsa aramış, ancak sonunda Stockholm takımadalarında bulunan eski bir eve yerleşmiş. Warne’nin tasarımını kullanarak küçük yazlık evi cam bir katman ile çevrelemiş ve böylece büyük bir sera oluşturmuş. Bu konstrüksiyon sayesinde dış termometre -15°C ‘yi gösterirken, iç mekanlarda ısıtmayı açmadan 20°C civarında bir sıcaklığa ulaşmak mümkün olmuş.
Bu eşsiz yapının en büyük dezavantajı ise yaz dönemi. Yazın sıcaklığın 40°C’ye hızla yükselmesini engellemek için çift, seranın çatısında bir açıklık oluşturmuş.
Sera ilavesinin yanı sıra evin diğer göze çarpan özelliği şehir kanalizasyonundan tamamen bağımsız olması. Kendi kendini yetiştirmiş bir mühendis olan Sacilotto tarafından inşa edilen kanalizasyon sisteminde atık ayırıcı bir tuvaletle başlayarak suyu temizlemek ve kalıntıları kompostlamak için santrifüjler, rezervuarlar, yetiştirme yatakları ve bahçe havuzları kullanılmış.