3andwich Design / He Wei Studio tarafından tasarlanan dairesel formdaki "Water Drop Library", geniş bir deniz manzarasına sahip.
3andwich Design / He Wei Studio, Çin’in Huizhou şehrindeki yeşil bir tepenin üzerine, deniz manzarasına sahip, beyaz, dairesel forma sahip bir kütüphane tasarladı.
“Water Drop Library” olarak adlandırılan proje, ziyaretçileri karşılayan uzun, düz bir koridor ve çarpıcı yuvarlak hacmiyle cesur bir geometrik karaktere sahip. Şeffaf cam yüzeyler, konuklara bir uzaklaşma hissi sağlarken, kontrast aydınlatmalara sahip dramatik iç mekanlar, binanın şiirsel karakterine katkıda bulunuyor. Kase şeklindeki çatı, içinde bir havuzla yapıyı bir su altı kütüphanesi gibi hissettiriyor.
3andwich’in tasarımının başlangıç noktası seçilen arsa olmuş. Tepeye gömülü yapı, çevredeki manzara ile harmanlanarak insanlar ve çevre arasında bir bağlantı görevi görüyor. Mimari şiirsel bir anlatı sunarken, geometri soyutlamayı bir sanat eseri olarak tasvir ediyor.
Yapı bir tepe üzerine inşa edildiğinden tasarım, “kitap dağına giden yol” olarak da adlandırılan dolambaçlı bir yol oluşturuyor. Tasarımcılar durumu, “Okuyucuların adım atması ve öğrenmenin acısını anlaması gerekiyor” diye açıklıyor.
Hacim şiirsel bir gerilim yaratmaya çalışıyor: yukarıdan bakıldığında geometri, bir daire ve düz bir çizginin dinamik bir birleşimi gibi görünüyor. Binanın ana yapısı dairesel bir düzleme sahip ve düz çizgi, insanları tepenin üstünden binaya yönlendiren dış koridor ve uzun bir duvar. Koridor kenarları, uzun duvar ve kullanıcıların dikkatini çekerek onları çatı havuzu ile denize yönlendiren geometrik kompozisyonu vurgulayan çatı dahil kütüphanenin tamamı beyaz.
3andwich Design’a göre binaya girmek, doğayı ve kendini yeniden keşfettiğin bir yolculuk. Kütüphaneye erişmek için ziyaretçiler koridordan ilerliyor ve doğrudan havuzun altında bulunan ana alana “dalıyorlar”. Sonuç olarak, konuklar bir sualtı yapısının içinde oldukları izlenimini edinmiş oluyorlar.
İç mekan, açık ve kapalı alanlar arasında ilgi çekici mekansal oyunların yanı sıra, açık ve koyu ışık kontrastlarına sahip birçok odaya sahip. Binaya girildiğinde, kendisini meditatif bir karaktere sahip dar bir geçiş alanı olarak sunan dış koridorun sonundaki sundurma dikkat çekiyor. Misafirler, verandadan sola dönerek binanın ortasındaki dairesel alana giriş yapıyorlar. Bu oda, okuma alanını barındırırken küçük sergilere de ev sahipliği yapabiliyor. Geniş cam açıklıklar, denizin ve çevredeki doğal çevrenin çarpıcı manzaralarını gözler önüne seriyor.
İç mekandaki okuma alanı beyaz, açık gri ve diğer açık tonlardan oluşurken kavisli şekil, sakin atmosferi geliştirmek için kullanılmış. Dış cam giydirme duvar boyunca, konukların manzarayı seyrederken sessizce okuyabilecekleri koltuklar ve küçük masalar yer alıyor. Kitap rafları, iç duvar boyunca bir halka şeklinde düzenlenmiş ve tavanda ve alt alanlarda bulut benzeri bir şekil oluşturmak için dışa doğru uzanmış. Bu genişletilmiş alan, kişinin daha rahat bir şekilde okuyabileceği basamaklı bir oturma alanı görevi görüyor.