NLÉ Architects’in kurucusu Kunlé Adeyemi, "Su Kentleri" başlıklı sunumu ile 42. Yapı Fuarı’ndaydı.
Sunumuna, insanlık ve çevre arasındaki ilişkide mimarın sahip olduğu rolün önemini vurgulayarak başlayan Adeyemi, değişen çevre koşullarına karşı fiziksel mekanda üretilebilecek alternatif çözümleri ele alan “African Water Cities (Afrika Su Kentleri)” adlı araştırma projesinden bahsetti. Dünyanın en büyük kentlerinin yüzde sekseninden fazlasının su kenarında kurulduğunu söyleyerek kent ve su ilişkisinin önemini belirten Mimar; iklim değişikliklerinin sebep olduğu su baskınlarının ardından suyu bir düşman olarak görmek yerine, su ile birlikte hayatımızı nasıl sürdürebileceğimizi öğrenmemiz gerektiğinin altını çizdi.
Fotoğraf: Pinhole İstanbul
NLÉ Architects olarak yalnızca kentlerdeki büyümeyi değil, çevresel değişimleri de ele aldıklarını anlatan Adeyemi; araştırmaları süresince Çin, Hollanda, Amerika gibi ülkelerde su üzerinde kurulan yerleşmeleri inceleyerek burada ikamet eden toplulukların çevresel koşullara nasıl uyum sağladıklarını anlamaya çalıştıklarından bahsetti. Nijeryalı Mimar, su üzerinde yer alan yapıların ne gibi tipolojiler kullanılarak inşa edildiğini çeşitli örnekler üzerinden çözümlemesinin ardından, ünlü projesi Makoko Floating School projesini de Makoko’nun yerlilerinden öğrendikleri sonucu, yerlilerin de üretime katılması ile hayata geçirdiğini anlattı.
Fotoğraf: Pinhole İstanbul
Adeyemi, Makoko sakinlerine bir okul sunmaktan öte, Makoko Floating School projesinin temelinde şehircilik ve çevre sorunları ile başa çıkmak amacının olduğunu belirtti ve Belçika, İtalya ve Çin’deki prototipleri üzerinden strüktürün zaman içerisinde nasıl geliştirildiğini dinleyicilere aktardı.
Fotoğraf: Pinhole İstanbul
Son olarak çevre üzerindeki tehditleri birer zorluk olarak görmek yerine, yeni tipolojiler ve kentleşme için yeni yöntemler keşfedebilmek adına bir fırsat olarak ele alabileceğimizi belirten konuşmacı; sunumunun ardından katılımcıların sorularını yanıtladı.
Fotoğraf: Pinhole İstanbul