Geleceğin kentleri sualtına mı taşınacak?
Kavramsal mimarinin kimisi uzak diyarlarda bir dünya tasarlarken kimisi de bizleri okyanusun derinliklerine götürüyor. İllüstratörler, mimarlar ve tasarımcılar tarafından kurgulanan bu sualtı kenti konseptlerinin hepsi birer görsel tasarım olsa da bir gün su yüzeyinde yaşama ihtimalimize karşılık gereken çözümleri de ortaya koyuyor.
Avustralya’da iklim değişikliğiyle toprağın yok olması sonucunda nüfusun topraktan denize göç etmesini konu edinen ekip, su üzerinde yeni bir yaşam alanı yaratıyor. Kurgulanan kentte sürdürülebilir tarım ve besin üretimi, sanayi ve enerji üretimine ayrılmış her bir birim birlikte bir bütünü oluşturuyor. Arup Biomimetics tarafından tasarlanan yapı 2010 Venedik Bienali’nde sunulmuştu.
Londralı konsept tasarımcısı Phil Pauley tarafından tasarlanan kendine yeterli kent, okyanusta yüzebiliyor veya suyun derinliklerinde saklanabiliyor. Pauley’e göre hava, su, yiyecek, elektrik ve diğer kaynaklar su altındaki hava basıncının inovatif kontrolü ile sürdürülebilecek. Aynı zamanda dalgıçlar, oşinografik yaşam bilimleri ve turizm için tasarlanan sualtı kenti, uzun dönemde insanlar, bitkiler ve hayvanlar için de bir yaşam alanı niteliği taşıyor.
Zigloo tarafından 2010 yılnıda ters dönmüş bir gökdelen olarak tasarlanan yapı, 400 m. derinliğe uzanıyor ve toplamda 212.000 m²’lik yüzey alanına sahip. Dört kanadı ise dünyanın en büyük gemilerini barındıracak kadar büyük. Yapı, hem araştırma birimi hem de barındırdığı mağazaları, restoranları, bahçeleri ve restoranları ile bir açık deniz tesisi görevi görüyor. Sıfır karbon emisyonu ile ekolojijk bina konseptinde tasarlanan yapı tamamen güneş, dalga ve rüzgar enerjilerinden faydalanıyor.
Fiji Adaları’nda deniz yüzeyinin yaklaşık 12 m. derinliğinde 5 yıldızlı sualtı oteli olarak tasarlanan bu yapı, 20 milyon m²’lik bir lagünde yer alıyor. Bilimkurgu gibi görünen bu tasarım 2010 yılında hayata geçirilerek kullanıma açılmış.
Lady Landfill, Sırp mimarlar Milorad Vidojevic, Jelena Pucarevic ve Milica Pihler tarafından eVolo 2011 Skyscraper Competition için tasarlanmıştı. Dev gökdelen, Great Pacific Garbage Patch’in atıklarını toplayıp dönüştürerek bir enerji kaynağı işlevi görüyor.
Bu binalar okyanus araştırmaları istasyonları ve 6.000 nüfusluk sualtı kenti olarak tasarlandı. De Bever Architecten BNA tarafından tasarlanan bu kentte sinema, spor merkezi, kulüp, rekreasyon alanları ve hastane yapıları da yer alıyor.
Malezyalı Sarly Adre Sarkum’un konsepti kendine yeterli bir yapı tasarlamak. Yapı, güneş enerjisi, rüzgar enerjisi ve dalga gücü kullanılarak kendi elektriğini kendi üretebilecek, yüzeyinde ise küçük bir orman ve yiyeceklerin yetiştirilebileceği bir çiftlik bulunacak.
1968 yılında yayınlanan “Explorers of the Deep: Man’s Future Beneath the Sea” kitabının illüstrasyonları Jack Woodson’a ait.
1960-70’ler, bilimkurgu illüstrasyonlarının patladığı yıllar olmuştu. Retrofütüristik tasarımcı Klaus Bürgle’nin 1967 yılında hazırladığı bu imaj da o yılların gelecek kent kurgusunu ortaya koyan örneklerden biri.
1954 yılında 20. yüzyılın kentlerinin hayal edildiği “Out of time: Designs for the twentieth-Century future” isimli kitapta yer alan bu imaj geçmişin gelecek kurgusunu ortaya koyuyor.