Suriye’de Yaşananlar Kültürel Mirası Nasıl Etkiliyor?

Dış politikada en önemli konulardan birisi Esad rejimi ordusu ile muhalifler arasındaki çatışmalar sonucu gelişen olaylar ve Suriye'nin belirsiz geleceği. Peki ülkede bu karmaşık atmosfer hakimken, medeniyetin birikimi kültürel mirasın durumu nedir?

UNESCO Başkanı Irina Bokova, yaşanan olaylar sonucu, Suriye’nin muazzam zenginlikteki kültürel mirasını korumak için tüm toplulukları daha bilinçli davranmaya çağırdı. UNESCO henüz Suriye’deki kültür varlıklarının, güvenlik sorunlarından ötürü ne kadar zarar gördüğünü detaylı bir şekilde çıkaramadıklarını, ancak Hititler, Asurlular, Yunanlılar, Romalılar, Emeviler, Eyyübiler, Moğollar, Memlükler ve Osmanlılara ev sahipliği yapmış olan topraklardaki Crac des Chevaliers, Palmyra, Kuzey Suriye ve Şam’daki antik yerleşimlerin büyük tehdit altında olduğunu belirtti.

Suriye’deki iç savaş sırasında kültürel mirasın aldığı yaralar akıllara daha önce yaşanan kayıpları da getiriyor. Avrupa’da I. ve II. dünya savaşlarının verdiği zararları bu yazıya sığdırmak olanaksız. Biraz daha yakın zamana bakacak olursak, 1990’ların başında Hırvatistan ve Bosna Hersek’te camiler, Katolik ve Ortodoks kiliseleri yıkıldı. Mezarlıklar buldozerlerle yerle bir edildi. Burada yaşanan en büyük kayıplardan birisi ise Sarajevo Kütüphanesi’nin yanması oldu. 2003 senesine geldiğimizde ise Irak’ta da benzer durumların yaşandığını gördük. Kiralanan çeteler Ulusal Müze’ye girip Mezopotamya uygarlığına ait eserleri çaldı, Koranic Kütüphanesi yandığında 15. yüzyıldan itibaren korunmuş el yazması Kuran’lar kül oldu. 1975-1990 arasında Lübnan’ın kültürel mirası bilinmeyen boyutlarda zarar gördü. Suriye ordusu bugün yaptığı gibi Lübnan’da Bekaa Vadisi’ndeki antik kent Balbek’te ordusunu konuşladı. Yüzyıllara meydan okumuş Jüpiter Tapınağı hala bu dönemin izini güney-batı köşesinde taşımakta.

Geçmişte yaşanan tüm kayıplara rağmen, aynı duyarsızlık devam ediyor görünüyor. 1986 senesinde UNESCO Dünya Kültür Miras Listesi’ne alınan Halep kentinin 5.000 senelik bir geçmişi var. Ancak şimdiden Ortaçağ’dan günümüze ulaşan Hisar’ın, bir hava saldırısında masif demir kapıları havaya uçuruldu. Bunlara en büyük sebebin muhalif grupların tarihi ve kültürel kent simgelerini üs olarak kullanması olduğu söyleniyor.


Eski Kent’te “Hisar” önünde Suriye bayrağı taşıyan güvenlik personeli. Hisar son hava saldırısında büyük zarar gördü.

Önemli arkeolojik kazı alanlarından M.Ö. 3000-2000’e tarihlenen ve dünyadaki en eski yapılardan biri olan “Temple of the Storm God” da tehdit altındaki yapılardan. Henüz kamuya açılmayan ve yakın zamanda ortaya çıkarılan tapınağın devasa oyma rölyefleri, kum torbaları tarafından korunuyor, üstü ise tenekeden bir çatıyla kaplı. Halep’in bu tekil yapılarının yanı sıra Hisar içerisindeki eski kent dokusu, Bronz Çağı frizleri, Roma kaleleri insanlık tarihine ışık tutuyor. Tamamen surlarla çevrili Eski Kent’te ise 12. yüzyıldan günümüze ulaşan Ulu Cami, avlulu Ortaçağ konutları, Arap çarşıları, 17. yüzyıldan kalma taş medrese, bir Osmanlı sarayı ve hamamlarıyla kentin tüm bu mirası tehdit altında.


Henüz ortaya çıkarılan ve alelade korunan Temple of the Storm God


Tamamen surlarla çevrili Dünya Kültür Mirası Listesi’ndeki Eski Kent

Ortadoğu’daki en zengin bölgelere ev sahipliği yapan Suriye’de her ne kadar Halep Müzesi’ndeki eserler koruma altına alınmış olsa da, ülkedeki önemli yapılar ve kent dokusu büyük bir tehdit altında görünüyor. “Syrian Archaeological Heritage in Danger” ismiyle toplanan uzmanlar kayıpları raporlamaya çalışıyorlar. Bunun yanı sıra Durham University araştırmacılarından Emma Cunliffe ise, konuyla ilgili “Damage to the Soul Syria: Syria’s Cultural Heritage in Conflict” başlıklı detaylı bir rapor hazırladı.

Aşağıdaki video ise Ortaçağ’dan günümüze ulaşan eski bir kütüphane yapısının çatışma sonrasını durumunu gösteriyor:

20. yüzyıl içerisinde savaşlar sonucu yaşanan acılar ve  büyük yara alan dünya kültür mirası için, günümüzde aynı sahnelerin yaşanmamasını diliyoruz…

Etiketler

Bir yanıt yazın