Ek Biç Ye İç ekibi, Beşiktaş Uluslararası Bahçe ve Çiçek Festivali kapsamında, Dünya Barış Parkı’ndaki süs havuzunu, “Akuaponik” üretken kentsel tarım sistemine dönüştürdü.
Ek Biç Ye İç, Gümüşsuyu’nda servis ettiği ürünlerin bir kısmını, hem arka bahçesindeki hem de iç mekanındaki hidroponik sistemden karşılayabilen, diğer ürünleri de yerel üreticilerden temin eden restoranı hayata geçiren proje ekibi. Ekibin yeni projesi, Beşiktaş Uluslararası Bahçe ve Çiçek Festivali kapsamında Beşiktaş Dünya Barış Parkı’nda ve Ortaköy Yetimhane’de yerleştirdikleri üretken kent bahçesi sistemleri oldu.
Ek Biç Ye İç ekibinden Ayça İnce ve Shaul Shaham – Fotoğraf: Ekin Bozkurt
Ekip, “akuaponik sistem”le yenilebilir bir bahçe kurmayı ilk defa bu parkta denedi. Ek Biç Ye İç ekibinden Ayça İnce, projeyi şöyle ifade ediyor: “Sadece görsel estetiğe hitap eden bir süs havuzunu, doğanın döngüsünü taklit etmeye en yakın sistemlerden biri olan akuaponik döngüyü kullanarak üretken bir havuza çevirdik.”
Akuaponik Bahçe, balıkların, bitkilerin ve yararlı bakterilerin simbiyotik bir döngü içinde yaşadıkları, üretken, kendi kendine yetebilir, sürdürülebilir bir tarım sistemi. Sistem kısaca şöyle işliyor: Balıkların dışkıları, kolonize olmuş bakteriler tarafından bitkilerin özümleyebileceği besin haline getiriliyor. Bitkilerin besinlerini almak için kökleriyle suyu filtrelemeleri de balıkların yaşamasına olanak verecek ortama katkıda bulunuyor, temizlenmiş su yeniden balık havuzuna dönüyor ve böylece yaşam döngüsü tamamlanıyor. Bahçe, dışarıdan minimum müdahale ile kendi kendine yetebilir bir sistem olduğu için, ekip tarafından “üretken kent bahçesi” olarak tanımlanıyor. Sistemin diyagramını buradan inceleyebilirsiniz.
Ekipten Ayça İnce ve Shaul Shaham, akuaponik ve hidroponik sistemden bize şöyle bahsettiler:
“Ülkemizde yaygın olarak topraklı tarım yapılıyor. Ama dünyada bizim kadar şanslı olmayan, toprak ve güneşten verim alamayan ülkelerde farklı tarım arayışları var. Bunlardan biri hidroponik yani suda tarım, diğeri akuaponik yani suda tarımın içine balık eklenen sistem. Suyu tercih ediyoruz çünkü su burda topraklı tarıma göre daha az harcanıyor. Sisteme giren su, durmadan devirdaim olarak tekrar tekrar kullanılıyor. Burada mesele, suyun içinde oksijenin ve besinlerin, içinde yetişen bitkilerin ihtiyacını karşılaması. Hidroponikte bitkilerin besinlerini elden veriyoruz. Akuaponik sistemde ise bitkiye besin elden verilmiyor, burda balık devreye giriyor. Balığın dışkısı sistemi besliyor. Burda bizim tek yaptığımız şey, balıkları hazır yemle beslemek. Ama başka bir versiyonda sistem balığı da besleyebiliyor.”
Süs havuzu Akuaponik bahçe
Ekibin bir başka üyesi Haro Cümbüşyan da proje için “Akuaponik Bahçe’nin festivalden sonra da orada kalmaya devam etmesini çok isteriz. Orada çok büyük emek var ve o sistemin aslında nasıl çalıştığını görmek için daha uzun süre kalması gerekiyor. Bu haliyle geçici bir yerleştirme. Ama eğer bırakırsak, mesela yaz boyunca orası yeşerirse, bahçenin oraya ait olacağına inanıyorum. Bizim hayalimiz şehrin merkezi yerlerinde üretim yapılabilmesi. Akuaponik bahçe orda kalmaya devam etse ve insanlar da orayı sahiplenirse çok daha güzel olur.” dedi.
Balıkların yaşadığı havuz – Fotoğraf: Ekin Bozkurt
Bakterilerin ürediği çakıl bölümü – Fotoğraf: Ekin Bozkurt
Bitkilerin beslendiği ve filtreleme yaptığı bölüm – Fotoğraf: Ekin Bozkurt
Akuaponik bahçeye yeni bitkiler yerleştirilirken – Fotoğraflar: Ekin Bozkurt
Ekibin festivalde başka yerleştirmeleri de var. Restoranda kullandıkları ve yeşilliklerin bir kısmını sağladıkları suda tarım yöntemi “hidroponik sistem”i Yetimhane’nin bir odasına yerleştirdiler. Buradaki bir diğer yerleştirmeleri de yine yeni bir kentsel tarım teknolojisine sahip olan aeroponik sistem. Piramidin içinde asılı duran köklere belli sürelerle içinde besin olan su sıkılıyor. Fazla su filtrelenip yeniden kullanılıyor.
Hidroponik Bahçe (Fotoğraf: Ekin Bozkurt)
Aeroponik Sistem – Fotoğraf: Ekin Bozkurt
Çiçek Festivali’ni henüz ziyaret etmediyseniz, bu haftasonuna kadar hala vaktiniz var! Gidip, akuaponik bahçeyi yerinde görebilirsiniz.
Önümüzdeki haftalarda, akuaponik, hidroponik, aeroponik gibi üretken kentsel tarım teknolojilerini, peyzaj ve ekoloji bağlamında detaylı olarak ele alacağız.
Ülkemizde yaygın olarak topraklı tarım yapılıyor. Ama dünyada bizim kadar şanslı olmayan, toprak ve güneşin verim sağlamadığı ülkelerde farklı tarım arayışları var. Bunlardan biri hidroponik yani suda tarım, diğeri akuaponik yani suda tarımın içine balık eklendiği sistem. Suyu tercih ediyoruz çünkü su burda topraklı tarıma göre daha az harcanıyor. Çünkü sisteme giren su, durmadan devirdaim olarak tekrar tekrar kullanılıyor. Burda mesele, suyun içinde oksijeni ve besinleriyle, içinde yetişen bitkilerin ihtiyacını karşılaması. Hidroponikte bitkilerin besinlerini elden veriyoruz. Akuaponik sistemde de bitkiye besin elden verilmiyor, burda balık devreye giriyor. Balığın dışkısı sistemi besliyor. Burda bizim tek yaptığımız şey, balıkları hazır yemle beslemek. Ama başka bir versiyonda sistem balığı da besleyebiliyor.”
Balığın dışkısı, ilk haliyle, bitkiler için besin olamayan amonyak. Amonyak, yani nitrit, suyun ve çakılın içindeki bakterilerle nitrata yani bitki besini olan gübreye dönüşüyor.