1884 yılında "Kütüphane-i Umumi-i Osmani" adıyla kurulan, günümüzde İstanbul'un en eski ve en büyük kütüphanesi olan Beyazıt Devlet Kütüphanesi'nde Tabanlıoğlu Mimarlık tarafından yürütülen restorasyon çalışmaları tamamlandı.
Tabanlıoğlu Mimarlık, kütüphanenin restorasyonu için hassas ve özenli bir süreç izlemiş. Minimal müdahele ile binanın tarihi dokusu içerisine çeşitli modern imkanlar eklenmiş.
Fotoğraflar: Emre Dörter
Binanın açık avlusunun üzerine, şeffaf ve hafif bir membrandan üst örtü tasarlanmış. Işığı filtreleyerek içeri alan örtü hem kitaplar hem de ziyaretçiler için kontrollü bir iç atmosfer yaratıyor.
Nadir kitapların ve el yazmalarının sergilendiği iç mekandaki şeffaf kutular hem eserler için optimum atmosferi sağlarken hem de tarihi doku içerisine modern bir dokunuş getiriyor.
İnşaat faaliyetleri sürerken ortaya çıkarılan Bizans Kilisesi’nin kalıntıları ise, cam yüzeyin altından görülebiliyor.
Yenileme faaliyetleri sırasında binanın daha işleyebilmesi için ana giriş avluya alınmış. Katlar arasındaki dağılım ise şu şekilde: Modern Türk yayınları ikinci katta; periyodik yayınlar birinci katta; zemin kattaki şeffaf kutularda ise nadir ve değerli eserler bulunuyor.
3 yorum
Günümüzde de açık olan Çemberlitaş’taki Köprülü kütüphanesi 1678’de, Vefa’daki Atıf Efendi kütüphanesi de 1741’de yapıldığına göre, 1884’de açılan bu kütüphane nasıl İstanbul’un en eski kütüphanesi oluyor?
Detaylı ve özenli olması İngilizce olmasında mı kaynaklanıyor acaba?
Araştırırken gördüm ,küçük bir ekleme Emre Bey’in de sorusuna cevap olacaktır.” Devlet eliyle kurulan en eski kütüphane. “