Loft Bahçe projesi ile Uluslararası RIBA Mimarlık Ödülü'ne layık görülen Tabanlıoğlu Mimarlık, ödül coşkusunu İngiltere Başkonsolosu Jessica M. Hand himayesinde gerçekleşen özel geceye katılan seçkin davetlilerle paylaştı.
Royal Institute of British Architects (RIBA), 2005 yılından bu yana dünyanın her yerinde RIBA üyeleri tarafından gerçekleştirilmiş olan projelerinin mükemmelliğini değerlendiriyor. Bu yıl ödüle Foster and Partners, Zaha Hadid ve David Chipperfield gibi dünyanın en ünlü mimarlarına ait 13 proje layık görüldü. Murat Tabanlıoğlu ve Melkan Gürsel Tabanlıoğlu’nun liderliğinde çağdaş projeler geliştiren Tabanlıoğlu Mimarlık, “Loft Bahçe” ile RIBA Ödülü’ne layık görülen bu 13 proje arasında yer aldı. Tabanlıoğlu Mimarlık bu başarı ile aynı zamanda “RIBA ödülü alan ilk Türk mimarlık ofisi” oldu.
Soldan sağa: Özdem Gürsel, Murat Tabanlıoğlu, İngiltere Başkonsolosu Jessica M. Hand, RIBA Başkan Yardımcısı Peter Oborn ve Melkan Gürsel Tabanlıoğlu
Tabanlıoğlu Mimarlık’ın bu başarısı onuruna, İngiltere’nin İstanbul Başkonsolosluğu’nda, ödüllü Loft Bahçe projesinin de sergilendiği bir resepsiyon düzenlendi. Koordinasyonunu Tabanlıoğlu ortaklarından Özdem Gürsel’in yaptığı organizasyonda açılış konuşmalarını İngiltere Başkonsolosu Jessica M. Hand, RIBA Başkan Yardımcısı Peter Oborn, Akfen Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Akın ve Melkan Gürsel – Murat Tabanlıoğlu yaptılar. Davete katılan Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan ve Fatih Belediye Başkanı Mustafa Demir de kısa birer konuşma yaptılar. Geceye, cemiyet, iş ve sanat dünyasından çok sayıda davetli katıldı.
Yaptığı konuşmada RIBA tarafından verilen ödülün büyük anlam taşıdığını ifade eden Murat Tabanlıoğlu, “Artık İstanbul, dünyadaki yerini, güncel projelerle ifade etme imkanı buluyor. Loft Bahçe projesine verilen ödül, bunu daha net bir şekilde ortaya koydu. Loft Bahçe bu anlamda, RIBA’nın saygın değerlendirmesi ile belirgin bir odak oldu,” dedi.
Loft Bahçe projesini ve ödülü değerlendiren Melkan Gürsel Tabanlıoğlu ise; “Loftlar, bir yaşam biçimi. Daha çok, entelektüel çalışma düzenini yaşam içine yaymış, işini ve sosyal hareketliliğini evinde bir araya getirmek isteyen insanların ilgi gösterdiği bir anlayış. Loftlarda yaşamak isteyenleri birleştiren nokta, daha fazla zamana ihtiyaç duymaları ve bu nedenle daha basit, kullanışlı, ferah bir mekan tercih ediyor olmaları. Türkiye’de, bu kavrama uyan, şehre entegre olmuş yapılar çok az. Loftlar, günümüzde kentli kültürün yaşam tarzı olmasının yanı sıra, çağdaş mimariye de referans oluyor,” şeklinde konuştu.
mentalKLINIK tarafından hazırlanan, binanın mimarisinden çok yaşayanların günlük hayatlarına odaklanan video geceye katılanlar tarafından ilgiyle izlendi. Videoya, içeriğine uygun olarak hazırlanan bir de kitap eşlik ediyor.
Yaratıcı ve nefes kesici binalara verildiği belirtilen RIBA Ödülü’nün; Bob Allies, Gianni Botsford, Alison Brooks, Tony Chapman, Peter Clegg, Paul Finch, Murray Fraser, Philip Gumuchdjian, Deborah Saunt, Bill Taylor ve Cindy Walters’dan oluşan jüri heyeti; Loft Bahçe projesini “Mies-vari kule modelinde ele alınan 21 katlı konut yapısı, ana biçimine ustaca müdahalerle esnek bir yaşam formuna dönüştürülmek suretiyle, zarifçe insani ölçeğe taşınmış. Yüksek kotlarda yeralan avlu-bahçeler, çıkmalar şeklinde yerleştirilen cumbalarla dengelenerek cepheye gömülmüş ve bu hareketlilik, cephedeki dolu-boş dengesini güçlendirmiş. Plan ve kesitlerin organizasyonu, alternatif konut biçimleri ve bazıları yatayda avluların çevresinde, bir kısmı ise dikeyde iki kat yükselerek geniş bir mekansal çeşitlilik sağlamış. İç mekanlarda ise tasarımcılar, endüstriyel loft estetiğini cesur bir tutku ile sergilemiş; brüt beton, çelik ve ahşap kullanılan alanlarda alt yapının saklanmaması tercih edilmiş. Loft Bahçe, ustaca kişiselleştirilen bir tipoloji içinde zarafet ve ‘sınır’ın uç ifadesi olmayı başarmış,” değerlendirmesi ile ödüle layık görmüştü.