Taksim Dayanışması’ndan Açıklama Geldi

Taksim Dayanışması, Bülent Arınç görüşmesi sonrası bir basın açıklaması yaptı.

Açıklamanın tam metni şu şekilde;

“Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ve Kamuoyuna

27 Mayıs 2013 tarihinde saat 22.00 sularında Taksim Gezi Parkı’nın fiilen yıkılması girişimi sonrası yaşanılan toplumsal duyarlılık karşısında hükümetin izlediği polis şiddeti nedeniyle başta Taksim İstanbul olmak üzere bütün yurtta, yurttaşlar demokratik tepkilerini ortaya koymaktadır.
Öncelikle hayatını kaybeden Abdullah Cömert ve Mehmet Ayvalıtaş’ın ailelerinin acılarını paylaşıyor, yaralanan binlerce yurttaşımıza acil şifa dileklerimizi iletmek istiyoruz.

Ne yazık ki, toplumun demokratik ve insan hakkı eksenli taleplerinin barışçıl ve demokratik şekilde ortaya konmasına karşı iktidar şiddet, baskı ve yasakçı politikalarına devam etmektedir. Tek bir yurttaşımızın burnunun kanamadığı, gerilimlerin ortadan kalkarak demokratik taleplerin dillendirilebildiği bir toplumsal iklime bir an önce kavuşmak için yoğun çaba harcadığımızın bilinmesini isteriz.

Bu nedenlerle; Taksim Dayanışması olarak aşağıdaki taleplerin Hükümet tarafından bir an önce yerine getirilmesi için somut adımların atılmasını bekliyoruz.

  • Gezi Parkı, Park olarak kalmalıdır. Taksim Gezi Parkına Topçu Kışlası adı altında ya da başka herhangi bir yapılaşma olmayacağını, projenin iptal edildiğine dair resmi bir açıklamanın yapılmasını, Atatürk Kültür Merkezinin yıkılmasına ilişkin girişimlerin durdurulmasını,
  • Taksim Gezi Parkı’ndaki yıkıma karşı direnişten başlayarak halkın en temel demokratik hak kullanımını engelleyen, şiddetle bastırma emrini veren, bu emri uygulatan ve uygulayan, binlerce, insanın yaralanmasına, iki yurttaşımızın ölmesine neden olan sorumlular, başta İstanbul, Ankara, Hatay Valileri ve Emniyet Müdürleri olmak üzere tüm sorumluların görevden alınmasını, Gaz bombası ve benzeri materyallerin kullanılmasının yasaklanmasını,
  • Ülkenin dört bir yanında direnişe katıldığı için gözaltına alınan yurttaşlarımızın derhal serbest bırakılmasını, haklarında hiçbir soruşturma açılmayacağına ilişkin açıklama yapılmasını,
  • 1 Mayıs alanı olan Taksim ve Kızılay başta olmak üzere Türkiye’deki tüm meydanlarımızda, kamusal alanlarımızda toplantı, gösteri, eylem yasaklarına ve fiili engellemelere son verilmesini; ifade özgürlüğünün önündeki engellerin kaldırılmasını TALEP EDİYORUZ.

Bunun yanı sıra; 27 Mayıs 2013 saat 22.00’dan bu yana ülkemizin meydanlarında, caddelerinde, sokaklarında ve tüm kamusal alanlarında yükselen tepkilerinin içeriğinin, ruhunun, beklentilerinin, taleplerinin yetkililer tarafından fark edilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Yaşananları “marjinallikle” açıklamaya çalışmak görmezlikten gelmek anlamına gelir. Gezi Parkı’na müdahale ile simgeleşen iktidar anlayışının yurttaşlarımızda “yaşam tarzına ve inançlarına müdahale ve hor görülme” biçiminde algılandığı ve buna kadını, erkeği, genci, yaşlısı ile büyük bir toplumsal tepki gösterdikleri; “biz varız, buradayız ve taleplerimiz var” biçiminde yanıt verdikleri görülmektedir.

Yükselen bu tepkinin içeriğinin; “başta 3. Köprü, 3. Havaalanı, Kanal İstanbul, AOÇ ve HES’ler olmak üzere ekolojik değerlerimizin talanına ve güncel olarak Tabiatı ve Biyolojik Çeşitliliği Koruma Kanunu Tasarısına ilişkin itirazların, ülkemize ve bölgemize ilişkin savaş siyasetine karşı duruşun ve barış talebinin, alevi yurttaşlarımızın hassasiyetlerinin, kentsel dönüşüm mağdurlarının haklı taleplerinin, kadınların bedenleri üzerinde denetim kuran muhafazakar erkek politikalarına karşı yükselen sesin, üniversite, yargı ve sanatçılar üzerindeki baskılara karşı direncin, başta Türk Hava Yolu işçileri olmak üzere tüm emekçilerin hak gasplarına karşı taleplerinin, tüm cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği ayrımcılığına karşı mücadelenin, yurttaşların eğitim ve sağlık hakkına ulaşımının önündeki tüm engellerin kaldırılması istemleri” olduğunu iktidar sahiplerine iletmek istiyoruz.

TAKSİM DAYANIŞMASI”

Etiketler

Bir yanıt yazın