Taksim’de “Akrobatik” Hareketler

Taksim'i proje nedeniyle yayalar nereden, nasıl yürüyeceğini bilmiyor. Müşterisi içeri alınmayan esnaf ise kendilerine tecrit uygulanarak çıkarılmaya zorlandıklarını söylüyor.

Taksim’i “Yayalaştırma” Projesi kapsamında yayalar için tam bir kaos hakim. Yayaların girmesine izin verilmeyen caddedeki esnaf ise “tecrit” uygulanarak hukuka aykırı şekilde kovulmak istendiklerini söylüyor.

Pazartesi günü, trafiği yer altına indirecek dalış tüneli için Tarlabaşı Harbiye yönü trafiğe kapatılmış; ancak cumhuriyet caddesi boyunca sağlı sollu yayaların dar bir alandan tek sıra halinde geçebileceği bir yer bırakılmıştı.

Dün öğle saatlerinde üzerine Toplu Kışlası inşa edilmesi planlanan caddenin PTT, Simit Sarayı gibi dükkanların bulunduğu taraf da Elmadağ’a kadar kapatıldı. O esnada cadde üzerinde olan vatandaşlar apar topar dışarı çıkarıldı. Hatta bazı kişiler içeride mahsur kaldığı için barikatlardan atlamak zorunda kaldı.

Hala yayaya kapanan caddede atlayan, zıplayan, yuvarlanan insan manzaraları mevcut.

Engelliler Elmadağ’a çıkamaz

Şu anda meydana gelenler ancak Gezi Parkı’nda dolaşarak Elmadağ yönüne geçebiliyor. Ancak hiç kimse nereden yürüyeceğini bilmiyor; herhangi bir tabela yok. Görme ya da fiziksel engelli iseniz meydandan Elmadağ’a yalnız başına çıkmanız mümkün değil.

Yayalara kapanan yerde barikatların başında “canından bezmiş” bir bekçi duruyor; sadece içeriye müşterisi alınmayan esnafın geçişine izin veriyor. Her gelen buradan “geçebilir miyim” diye soruyor; ancak caddeye çıksa da gideceği yer kapalı zaten.

Caddenin yayalara kapanan tarafında olan esnaf isyanda. Burada 20 yıllık kiracı olan esnafların daha önce kira sözleşmeleri yenilenmemiş ve dükkanları boşaltmaları için tahliye tebligatı gelmişti.

Bunun üzerine esnafların bir kısmı kiracı tespiti için dava açtı ve dava sonuçlanana kadar tahliyelerin durdurulması kararı çıkarttırdı. Ancak bir anda dükkanlarının olduğu cadde yayalara kapanınca esnaf ne yapacağını şaşırdı.

Birkaç dükkan eşyalarını toplayıp taşınmaya başlamış; mahkeme kararı olanlar ise sonuna kadar direnmekte kararlı; gelebilecek kimse yok ama simit poğaçayı pişirip rafa koymuşlar.

“Karantina altına aldılar”

20 yıllık kiracı Çınaraltı Kafe sahibi Niyazi Bostancıoğlu, “Nasılsa iş yapamayacaksın deyip, bizi göndermeye çalışıyorlar” diyor.

“Caddedeki yol çalışması ile benim dükkanımın yerinin bir alakası yok. Neden karşı taraftaki gibi barikat koymadılar. Suç duyurusunda bulundum; mahkeme kararı gelmeden çıkartamazlar.”

Glory Turizm’den Selma Yıldız’ın durumu ise daha karışık. Ona gelmesi gereken tahliye tebligatını başka yere yollamışlar. O da mahkemelik, normal şartlarda kirasının şubata kadar devam etmesi gerekiyor.

“Bu bir zorbalıktır. Nazi kampı gibi bizi karantina altına aldılar. Hukuksal süreç devam ederken yolu kapatıp bizi tecrit ederek buradan çıkartamazlar.”

Caddenin bu tarafındaki esnaf tahliye şoku yaşarken caddenin karşı tarafındaki esnaf da ayrı dertli.

“Berlin Duvarı çektiler”

Sadece bir kişinin yürüyebildiği cadde boyunca çekilen barikatlar nedeniyle esnaf güneş yüzü göremiyor.

“Önümüze Berlin Duvarı çektiler” diyor Bakkal Kerim Haşemi ve işlerinin yüzde 80 düştüğünü söyledi.

“‘Barikatın yarısını indirelim’ dedik. ‘O zaman herkes içeri atlamak ister. Mesulü de siz olursunuz’ dediler. Eee ben güneşi göremiyorum. İşler düştü, bu iş sekiz ayda bitmez ancak bir buçuk yıl sürer.

Tek kişilik alanda yürümek zorunda kalanların, Gezi Parkı’nda nereye gideceğini şaşırmış halde yürüyenlerin ağzından çıkan tek kelime “rezalet”.