Taksim uzun seneler ideolojilerin çarpıştığı, farklılıkların bir arada geliştiği bir kent parçası oldu. Bu özelliğini de hala sürdürüyor.
Osmanlı döneminde gayrimüslimlerin Galata-Pera bölgesine yerleşmeye başlamasından itibaren gelişen ve Avrupai bir görünüm kazanan Taksim ve çevresi, Grand Rue de Pera ismiyle anılan günümüzün İstiklal Caddesi kentin önemli merkezlerinden biri haline gelmişti. Peki Taksim ve çevresi yıllar içerisinde nelere tanıklık etti, ne tip değişiklikler yaşadı?
Cumhuriyet’in “ulus devlet” ifadesi en çok yeni kurulan Ankara dışında eski payitaht İstanbul’da kuşkusuz Taksim Meydanı’nda hissedildi. İdeolojik ifadenin yansıması olan mimari meydana başarılı bir şekilde uygulanmış ve uzun yıllar İstanbul’un bu önemli merkezinin referans noktalarını oluşturacak Taksim Cumhuriyet Anıtı ve AKM gibi semboller üretilmişti.
Günümüzde de kaçınılmaz olan değişim tartışmalarla birlikte sürüyor. Genel tartışmaların dışına çıkarak Leonidas Mikropoulos’un Facebook profilindeki Taksim’in birkaç eski fotoğrafıyla değişime biraz tanıklık etmenizi istedik.
Dönüşümü belgeleyen fotoğrafların yanı sıra İstanbul manzaralarını ve kenti arka plan olarak kullanan Yeşilçam filmlerini de es geçmemek gerekir. Sadri Alışık’ın Turist Ömer’i 1964 senesinde ilk olarak Taksim Meydanı’nda sevenlerine kendini göstermişti.
4 yorum
Trafik 1964’de de sıkışık gözüküyor 🙂 amaney
Leonidas Mikropoulos: http://www.facebook.com/leonidas.mikropoulos “arşivinden” demek yerine Facebook sayfasını mı linklemek lazımdı acaba.
resimler için çook teşekkürler… harikalar…nerden nereye taksim …şimdilerin taksiminde yaşayan bir mimarlık öğrencisi olarak şu anki tarfik ve biz yayaların sorunlarını hergün yaşıyorum..evet birşeyler yapılmalı ama kesinlikle bir yarışma sonucu bi yerlere gelinebilirdi..slaytlarda izlediğimiz gib olacaksa taksim ! o granit yağmuru , duygusuz meydan olacaksa aman böyle kalsın!!
Tarihimiz çok eski olmakla beraber tarih içinde ki dönemlerimiz ve bu dönemlere bağlı mekanlarımız,sokaklarımız,semtimiz,şehrimiz maalesef en fazla 40-50 senede bir değişmiş yani kısaca bu alanlarımız yakın çevrelerimiz yaşadığı dönemlerde güncellenmiş buna neden gerek duyulduğu eski bir sokağımız meydanımızın niye değiştirildiği eski ve tarihi alanlarımızın neden korunmadığı sorgulamamız gerekenlerdir.
2010’lu yıllarda öyle mi böyle mi olsun dediğimiz Taksim Meydanı’nın 30-40 yıl sonra bir başka türlü olacağı kaçınılmazdır.Hal böyle iken tartışmanında bir anlamı olmasa gerek, nasıl yapılırsa yapılsın yapılanın uzun ömürlü olmayacağı ortadadır.
Tüm bunlardan daha önemlisi şehirlerimizin sokak ve meydanlarımızın binalarımızın yıllar boyu kimliğini koruması ve tescillenmesidir. Daha düne kadar yakınında ki AKM’nin İstiklal Caddesi yapılarının,İnönü Stadı’nın kimlik ve yıkım tartışmaları soğumamışken sofraya Taksim Meydanı’nın getirilmesinine şaşmamak gerekir.
Bütün bunların ardından güncellenen dönemlerimiz ve millet olarak bu huyumuzdan alışkanlığımızdan dolayı masanın boş durmayacağı mutfakta hazırlananların bizlerin siparişi olduğunu unutmamak gerekir.