Tarihi Mahallenin Ucubeleri

Ayvansaray'da son Osmanlı evleri yıkılıp yerine betondan binalar dikildi. Orijinallerine benzesin diye de üzeri ahşapla kaplanıyor...

Vilayet Camii restorasyon adı altında yapılan yenilemeden dün bahsetmiştik. Bugün de size İstanbul’un son kalan Osmanlı mahallesinin nasıl yok edildiğini göstereceğiz. Ayvansaray’da son Osmanlı evleri yıkılıp yerine betondan binalar dikildi. Benzesin diye de üzeri ahşapla kaplanıyor…

Ayvansaray Tokludede mahallesi 2 yıl önce özgün mimari evleri dar sokakları ve içinde yaşayan halkı ile adeta sizi bir asır önceye götürüyordu. Halk tipi ahşap evlerden İstanbul’un bir başkla köşesin de ya bir tane ya da hiç bulamazsınız. Tokludede’de bunlardan onlarcası vardı ve yanyanaydı. Mahalle halkı yıllarca yaşadıkları evlerini damı aksa, çerçeveleri düşse bir çivi dahi çakamazdı. Belediye ve Koruma Kurulu damlarını aktarmaya izin vermedikleri evlerini bir gün ansızın ellerinden aldı. 2005 yılında yenileme alanı yapılan Tokludede mahallesinde mülk sahipleri bazen zorla bazen kandırma yoluyla evlerinden çıkarılmaya başlandı. Kandırma diyorum, direnenlere her türlü oyun belediye tarafından oynandı. Müteahhit firmaya 3 katlı proje sözü verilirken vatandaşa 2 kat denilerek mülkleri değersizleştirildi. Fatih Belediyesi yenileme projesini Şener İnşaat adına Altınboynuz Turizm İnşaat firmasına verdi.

RESTORE EDECEĞİZ DENİLDİ

Fatih Belediyesi bu projeyi resmi sitesinden şöyle tanıtmıştı; Türk mimari ve kültürel kimliğinin korunması, uluslararası çerçevede sanatsal ve kültürel etkinliklerin yapıldığı Sultanahmet’e alternatif bir turizm aksı haline getirmek” Proje alanındaki 11 tescilli binanın restore edilerek mimari karakterinin bozulmasına yol açan eklerinden arındırılarak orijinal haline getirilmesinin planlandığı belirtilmişti.

YEPYENİ OLDU

Fakat proje beklenildiği gibi olmadı. 48 konut 5 dükkan 1 otel 2 butik otel ve bir sosyal tesis planlandı. Tescilli sivil mimarinin İstanbul’da kalan son temsilcileri iş makinaları ile yerle bir edildi. Yıkım aşamasında yapılan haberler bile inşaat sahibini durduramadı. Tarihi Yarımada içindeki tüm ilke kararları ve UNESCO tavsiyeleri de fayda etmedi. Bu eşsiz tarihi miras evlerin yerlerine ise fotoğraflarını gördüğünüz beton binalar dikildi. O kendine özgü mimarisi olan ahşap yapılar artık yok. Betondan yapılan ve üzerine ahşap geçirilen taklit ucubeler var. İstanbul’un kara ile deniz surlarının buluştuğu bu ender mahalle şimdi yepyeni, pırıl pırıl konutlarla doldu.

ÖZGÜNDÜ YOK OLDU!

Sanat Tarihçi Prof. Dr. Semavi Eyice bu evlerin yok edilmesi ile ilgili bakın ne diyor; ”tarihi binalar yıkılıp yerine dev binaların yapılması kentin kültürünü ve dokusunun yok olmasına neden oluyor. Eskiden İstanbul’un kendisine has bir mimari kimliği vardı. Şimdi şöyle dışarı çıkıp İstanbul’a baktığımda dev gökdelenler dışında bir şey göremiyorum. Osmanlı mimarisinin özgün örnekleriydi bu mahalle. Bu kültürü yok ettiler.”

MÜLTECİLER YERLEŞİR!

Fatih Belediyesi yeni turizm alanı olarak yola çıktı ama bırakın buraya turist gelmesini, o mahallede oturacak halk bile zor bulunur. Tıpkı Sulukule’de olduğu gibi buraya da Suriyeli ve Libya’lı mülteciler yerleşir. Şimdi bu projenin Koruma Kurulu’ndaki adı ise restorasyon olarak geçiyor. Buna izin veren kurul üyeleri de, halkı ve kamuoyunu kandıran Fatih Belediyesi de bu rezaletten sorumludur.

Etiketler

Bir yanıt yazın