Tarihi Su Yapılarından Esinle Tasarlanan Otel: Casa TO

Casa TO, denizin, kumun, altın gün batımlarının ve kayalıkların eşsiz bir panorama oluşturduğu, Pasifik kıyısındaki La Punta Zicatela'da yer alıyor. 

Otel, doğanın huzuruyla kucaklanan benzeri görülmemiş bir biçimde geleneksel ve avangardın birleştiği sadelik ve zarafetin temsilcisi bir yapı. Casa TO, tefekkür fikrinden, sadece içine girildiğinde bile radikal bir duyusal deneyim yaratan Oaxacan tapınağının yeniden yorumlanmasından doğmuş.

Ev, zamansız güzellikteki tarihi iki su yapısını, İstanbul’daki 6. yüzyıldan kalma Yerebatan Sarnıcı ile 19. yüzyılda inşa edilen Londra’da Finsbury Park’taki Hornsey Wood Rezervuarını çağrıştırıyor.

Otelde mahremiyet kavramı vurgulanmış. Gökyüzü ve duvarlar ile sınırlanan iç mekanda asma, muz ve çarkıfelek ağaçlarının sürgünlerini içeren bitki örtüsü manzarası ile bir cennet yaratılmış. Godefroy, projenin 600 metrekarelik yüzeyinde estetik ve işlevselliği iç içe geçirerek beton, çelik, kil, ahşap gibi hammaddelerin dokularını vurguluyor.

Casa TO’nun doğal ortamı, arazide yer alan mavi Madagaskar palmiye ağacının (Bismarckia nobilis) doğal tonu, iç mekan tasarımını tanımlamış. Renk paleti, beton ve paslanmaz çeliğin doğal tonlarından oluşturulmuş. Temel renkler, turkuaz tonları, Natural Urbano Studio’nun lambaları ve bazı dekoratif detaylarla tamamlanmış. Detaylarda kontrast oluşturan sarı, mavi ve yeşil tonları kullanılmış; Vivenda tarafından yapılan cam eşyalar, Alfredo Orozco’nun Deneysel Tekstil Atölyesi ve TallerOcho kilimleri.

Sadeliği ve inceliği yakalamak için mobilyalar, Puebla, Guadalajara ve Oaxaca’dan uzman marangozlar tarafından yapılmış ve Tiago Solís Van Beuren tarafından tasarlanan bambu parçalarla dokular vurgulanıp ortama özgünlük kazandırılmış. Yerel işçiliğin zenginliğini ve yaratıcılığını gösteren bu eşsiz parçalar, konuklar tarafından adil ticaret planı kapsamında satın alınabiliyor.