Tasarımcılar ‘Şeffaf Çözümler’i Konuştu

Trakya Cam, TÜYAP'ta düzenlenen seramik, banyo ve mutfak fuarı Unicera'da, 'Tasarım Konuşur 01 / Şeffaf Çözümler' etkinliğine ev sahipliği yaptı.

Trakya Cam’ın Unicera Seramik Banyo Mutfak Fuarı’nda düzenlediği “Tasarım Konuşur 01 / Şeffaf Çözümler” etkinliği Türkiye’de tasarımın önde gelen isimlerden Özyeğin Üniversitesi Endüstri Ürünleri Tasarımı Bölümü Kurucu Başkanı Prof.Dr. Alpay Er, Studio Nakışçı’dan tasarımcı Tamer Nakışçı ve Koz Suzani Design Inc.’ten tasarımcı Defne Koz’u ağırladı. Etkinlikte, tasarıma yön veren isimler deneyimlerini, tasarım yaklaşımlarını ve banyo ve mutfak tasarımında yeni trendleri paylaştı.

Etkinliğinin açılış konuşmasını yapan Trakya Cam Pazarlama Grup Müdürü Ebru Şapoğlu, “Tasarım, insan duyularına hitap eden, farklı malzemeleri buluşturuyor. Cam, fiziksel olarak var olan istendiği zaman şeffaflığından yararlandığımız bir ürün ve hayatımızın bir parçası. Alanında dünyanın en büyük ikinci fuarı olan Unicera, sektör açısından önemli bir fuar. Trakya Cam olarak geliştirdiğimiz ürünlerle bu sektöre girdi sağlıyoruz. Sektörel gelişmelere göre şekillendirdiğimiz camlarımızı tasarım dünyası ile paylaşmaya önem veriyoruz” şeklinde konuştu.

“İnovasyon stratejisi kültür bazlı olmalı”

Etkinlikte “Tasarıma Ayna Tutmak” başlıklı bir sunum yapan Prof.Dr. Alpay Er, “Tasarım, ürün geliştirmeye karar vermemiz ile ilgili bir konu. Farklılaşmak önemli. Bunu yaparken de katma değeri artırmalısınız” sözleriyle başladığı konuşmasını, tasarımı öne çıkaran dinamikler ile sürdürdü.

İnovasyon kavramından önce markalaşmanın ön planda olduğunu, bunu sağlamak için de özgün bir ürünün olması gerektiğini vurgulayan Er, sanayi ve üretimle sıkı ilişki içinde olan endüstriyel tasarımın “karşılıklı çıkarların uzlaştırılması” olduğunu belirtti. Konuşmasında inovasyonun farklı boyutlarına değinen Alpay Er, “Tasarım kültür meselesidir. Uzun vadeli inovasyon stratejileri ürün değil, kültür bazlı olmalı. Tasarımda kültürün pazarlaması çok önemli. Kültür bazlı inovasyon daha deneyime bağlı bir firma kültürünü gerektiriyor” dedi.

“Tasarım bilinçlilik halini yeniden oluşturuyor”

‘Tasarlanamamış’ temalı sunumunda ‘yaratılan her formun yeni bir form’ olduğuna değinen Tamer Nakışçı, farklı markalar için geliştirdiği ürünler üzerinden tasarım yaklaşımını ve profesyonel deneyimlerini aktardı. Nakışçı, “Etrafımızı saran her şeyin tasarlanmış olduğu hissi beni düşündürüyor. Günde ortalama 300-350 objeye dokunuyoruz ve bu durum, gün içinde nasıl yaşadığımızı birebir etkiliyor” diyen Nakışçı, son 100 yıl içinde yaşam tarzımızın çok değiştiğine dikkat çekti.

Nakışçı, “Aslında gün içinde etrafımızdaki birçok şeyi fark etmiyoruz. Farkına varmadan kendimizi bir tünelin içinde buluyoruz. Tasarımın bu farkındalığı kurduğunu, mekân ve insan arasında farklı bir etkileşim yarattığını; bilinçlilik halini yeniden oluşturduğunu düşünüyorum” dedi. Günümüz tasarımında öne çıkan modülarite ve kişiselleştirmenin daha doğal ve insan özüne yakın konular olduğunu söyleyen Nakışçı, “bitmiş bir şey sunmak yerine insanlara biraz daha alan açabiliriz” dedi.

“Cam çok zengin ve gizemli bir malzeme, tasarımcılara düşen bu derinliği ortaya çıkarmak”

“Camın Binbir Yüzü”
teması üzerine konuşma yapan Defne Koz, “Tasarım ne bilim ne de sanattır. Tasarımcının işi duyulara hitap etmek ve insanların hissiyatına kulak vermektir. Ruh ve malzemenin üst üste binen iki kavramdır. Her malzemeye ait olan gizemli kısmı ortaya çıkararak, malzemeye derinlik vermek çok önemli. Bu şekilde malzemenin ruhunu tasarlayabileceğimizi düşünüyorum” dedi.

Modernist mimar Mies van der Rohe’nin “Mimarlıkta cam asla nötr bir malzeme olmamıştır” sözüne atıfta bulunan Koz, camı “yansıma, doku, kırılma, geçişli, ışık geçirgen, yarı saydam, derin, kırılma” olarak tanımladı. Sunumunda cam alanında ürettiği tasarımlardan örnekler sunan Defne Koz, “Cam çok zengin ve gizemli bir malzeme. Tasarımcılara düşen de bu derinliği ortaya çıkarmak” dedi. Teknolojinin desteğiyle tasarımda farklı boyutlara varılabileceğine dikkat çeken Koz, “Tasarımcılar olarak yapmamız gereken, sadece derinlik hissi vermek değil, farklı bir his yaratmak. Bir büyücü gibi kullanıcıyı farklı bir boyuta taşımalıyız” dedi.