Ege İhracatçı Birlikleri bünyesinde yer alan Ege Mobilya, Kağıt ve Orman Ürünleri İhracatçılar Birliği (EMKOUİB) tarafından öğrenci ve profesyonel olmak üzere 2 kategoride düzenlenen ödüllü tasarım yarışması “V. Ezber Bozan Mobilya Tasarım Yarışması” için başvuru süreci devam ederken geçen yılın kazananlarına projeleri ve yarışmayla ilgili düşüncelerini sorduk.
Geçtiğimiz sene profesyonel kategoride dereceye girenlerin düşüncelerini derlediğimiz ikinci yazımızda proje sahiplerine şu soruları yönelttik:
– Yarışmaya nasıl hazırlandınız? Projenizi kısaca anlatır mısınız?
– Yarışmanın size ve kariyerinize ne gibi etkileri oldu?
– Bu sene yarışmaya katılacaklara önerileriniz neler olur?
Arkitera: Yarışmaya nasıl hazırlandın? Projeni kısaca anlatır mısın?
Enes: Yarışmanın teması ve ardındaki istenilenler profesyonel yaşamımdaki ölçekten bağımsız mobilya veya mekan tasarlama süreçlerinde sıklıkla problem edindiğim kavramlardı. Problemleri bir çatı fikir üzerine inşa edip ”yeni bir şeye” entegre etmeye odaklandım. Kişiselleştirilmiş deneyim ve yapısal düzeyde yerel antropometrik standartlar oluşturabilmek üzerine araştırmalar yaptım. Ürünleşebilecek olanın bir oturma elemanı olacağına karar verdikten sonra form, malzeme ve strüktürel gereksinimler hakkında çalışmalar yaptım.
Arkitera: Yarışmanın sana ve kariyerine ne gibi etkileri oldu?
Enes: Yarışma, kişisel ve profesyonel gelişimime önemli bir katkı sağladı. Tasarım süreci, farklı düşünme yollarını keşfetmeme ve yaratıcı çözümler geliştirmeme olanak tanıdı. Birincilik ödülünü almak, tasarımımın takdir edilmesi beni oldukça motive etti. Bu ödül, doğru bir yönde ilerlediğimi gösterdi ve daha iyisi için bana ilham verdi.
Arkitera: Bu sene yarışmaya katılacaklara önerilerin neler olur?
Enes: Yarışmaya katılacaklara tavsiyem, brief’e sadık kalmalarıdır. Verilen yönergeleri doğru anlamak, tasarımın temeli için çok önemli. Klasik çözümler yerine, farklı bakış açıları geliştirmeye çalışın ve özgün fikirler üretin. Sunum da en az tasarım kadar önemli. Tasarımınız ne kadar güçlü olursa olsun, onu doğru bir şekilde sunamazsanız etkisi sınırlı olur
Arkitera: Yarışmaya nasıl hazırlandınız? Projenizi kısaca anlatır mısınız?
Alp Buğra, Yağmur: Öncelikle her zaman yaptığımız gibi çalışmaya başlamadan önce şartnameyi inceledik ve talep edilmeye çalışılan ürün hakkında bir beyin fırtınası yaptık. Ürün ölçeği ilk etapta basit gibi görünse de en çok zorlandığımız konu oluyor. Biz bu yarışmada; zamanla farklılaşan yaşam alanlarına, isteklere ve ihtiyaçlara göre adapte olabilen bir ürün tasarımı hedefledik. Daralan yaşam ve çalışma alanlarına alternatif bir çözüm olarak çok farklı işlevleri tanımlayabileceğimiz mobiliteye dayalı pratik ve multi fonksiyonel akıllı mobilya olarak tasarladık.
Daha önce katıldığımız yarışmalara hazırlık sürecimizden ziyade bu kez yapay zekayı da işin içerisine kattık. Jürinin talep ettiklerini ve bizim onlara sunabileceğimiz alternatifler üzerinde yapay zeka ile kritik yapmak bizim için enteresan bir deneyim oldu. Tabii ki de yapay zekaya “sana malzemeleri veriyorum hadi sen bana tasarla” demek doğru değil ve anlamlı bir sonuç ortaya çıkarmıyor. Biz onu ekibin bir üyesi gibi kullanıp fikirlerimize eleştirel yaklaşan farklı bir bakış açısı yakaladık. Tabi ki bizim yararlandığımız yapay zeka desteğini tasarladığımız ürüne de kullanıcının iletişime geçebileceği sesli bir modül olarak ekledik.
Ayrıca ürün, hiçbir zaman tam olarak bitmiş olmayacak, kullanıcının taleplerine karşılık verebilecek ve geliştirilebilecek şekilde ek modül paketleriyle devamlı olarak desteklenebilecektir. Bu durumda her daim geniş bir müşteri/kullanıcı yelpazesine sahip olacaktır.
Arkitera: Yarışmanın size ve kariyerinize ne gibi etkileri oldu?
Alp Buğra, Yağmur: Biz mimari temelli bir tasarım ofisi olduğumuz için farklı ölçeklerde birçok proje üretiyoruz. Arka arkaya aynı ölçeklerde proje üretmek bir süre sonra tasarımcının bakış açısını daraltmaya başlıyor. Bu yüzden bu tarz ürün tasarımı yarışmalarına da katılmaya çalışıyoruz. Mimari, kentsel tasarım yarışmalarında daha önce ödüllerimiz var ancak tabi ki de bir endüstriyel ürün tasarımı yarışmasında kazanan projeyi üretmek bizim için motivasyon kaynağı oluyor. Bizim de mimarlar olarak bu tarz yarışmalarda söz söyleyebilme ihtimalimizi de meslektaşlarımıza göstermiş oluyoruz. Yarışma sonrasında daha önce çok alışık olmadığımız şekilde mobilya sektöründen gelen ürün tasarımı işlerine de ağırlık vermiş durumdayız.
Arkitera: Bu sene yarışmaya katılacaklara önerileriniz neler olur?
Alp Buğra, Yağmur: Öncelikle verileni ve istenileni iyi kavramanız gerekli. Genel olarak hepimizin yaptığı hata talep edileni iyi anlamamızdan ve iyi araştırma yapmadan hemen üretmeye başlamaktan başlıyor. Daha fazla düşünün ve yetiştirme kaygısı ile hızlı sonuca ulaşmaya çalışmayın. Kazanamadığınız takdirde kendinize güveninizi kaybetmeyin. Hatalarınızdan ders çıkarın.
Arkitera: Yarışmaya nasıl hazırlandın? Projeni kısaca anlatır mısın?
Elif: Yarışmaya hazırlanırken öncelikle çocukların ergonomik ihtiyaçlarını ve modüler tasarımın sağladığı esneklikleri araştırdım. Çocukların hem oyun oynayabileceği hem de öğrenme süreçlerini destekleyebilecek bir mobilya tasarlamak istedim. Renkler ve formlar üzerinde çalışırken çocukların hayal gücünü destekleyen, aynı zamanda güvenli ve pratik bir deneyim sunan bir ürün yaratmaya odaklandım. Bu süreçte kullanıcı deneyimini anlamak adına ebeveynler ve öğretmenlerle görüşerek onların beklentilerini de dinledim. Aynı zamanda sürdürülebilir malzeme kullanımı üzerine çalışarak çevre dostu bir tasarım ortaya çıkarmayı hedefledim.
Arkitera: Yarışmanın sana ve kariyerine ne gibi etkileri oldu?
Elif: Bu yarışma, kendimi geliştirme yolunda anlamlı bir adım oldu. Tasarım süreci öğrendiğim bilgilerin değerini fark etmemi sağladı ve yenilerini ekledi. Aldığım olumlu geri bildirimler, portfolyomu güçlendirip gelecekteki projelerim için ilham kaynağı oldu. Ayrıca, sektörden farklı insanlarla ve bana ilham veren profesyonellerle tanışma, yeni fikirler edinme fırsatı buldum; bu da kariyerimde ilerlemek için ek bir motivasyon sağladı.
Arkitera: Bu sene yarışmaya katılacaklara önerilerin neler olur?
Elif: Tasarım yaparken samimi ve içten olmalarını öneririm. Herkesin fikirleri değerli; küçük dokunuşlar, basit çözümler bile fark yaratabilir. Araştırmalarınızı yapın, denemelerden çekinmeyin ve her adımda öğrenmeye açık olun. Bol bol araştırın, farklı açılardan bakmaya çalışın ve en önemlisi, tasarımınıza bir hikâye katın. Çünkü insanlar sadece güzel görünen bir şey görmek istemez, aynı zamanda bir duyguyu hissetmek isterler ve yarışmalar, sonuç ne olursa olsun, yeni şeyler öğrenme ve tecrübe kazanma imkânı sunar.