Dört aylık üretim ve bir aylık montaj sürecinin ardından taşınabilir evin deneme safhasına geçiliyor.
Rahbaran Hürzeler Architects tarafından tasarlanan prototip konut yapısı, isminden de anlaşıldığı gibi herhangi bir arsa olmadan, hareket edebilecek şekilde geliştirildi. Müşteri, zaman içerisinde projeyi başka bir konumda yeniden kurmayı hedefliyor. Yapısal elemanların kolay ve verimli taşınması, hızlı sökme ve yeniden montaj işleminin ön koşulu. Bununla birlikte bu yapıyı özel kılan şey, sadece belirli bir alandan bağımsız olması değil. Teknik yenilikler ve statik zorluklarla bağlantılı olarak farklı açılardan sürdürülebilir bina özellikleri taşıyan konut, işlevsel ve esnek alanları içeren yalın yapısıyla kendine hayran bırakıyor.
Geleneksel masif beton çatılar ile karşılaştırıldığında, prefabrike nervürlü levha, yüzde yetmiş daha az beton gerektiriyor. Bu inşaat süreci, çevresel etkiyi azaltmanın yanı sıra yatırım maliyetlerini de en aza indiriyor; olası söküm ve yeniden montajı sadeleştiriyor. Bu yeni geliştirilmiş prefabrik çatı sisteminin ahşap elemanlarla birleşimi de dikkat çekici. Prefabrik ahşap çekirdeklerin ve çatı sisteminin alana yerleştirilmesi sadece iki gün sürdü. Bununla birlikte, malzeme tasarrufu aynı zamanda depolanan malzemenin büyüklüğünün de azaltılmasını sağlıyor. Geleneksel yapı malzemelerine kıyasla, bu elemanlar daha fazla enerji biriktirerek, sonrasında kademeli olarak oturma alanlarını geri besleyerek, dengeli bir iç mekan iklimi yaratır.
Sensörler, odaların, zeminin ve toprağın sıcaklığını; toplam elektrik kullanımı ve fotovoltaik sistemin üretimini; ısıtma ve su tüketimini on dakikalık aralıklarla kaydediyor. Tüm ısıtma, soğutma, sıcak su ve elektrik üretimi, yenilenebilir enerji kaynaklarından elde ediliyor. Bu da, enerji tüketimi konusunda enerji tasarruflu bina kabuğuna ek olarak olumlu bir etki yaratıyor. Isı yalıtımı ve güneş enerjisinin iyileştirilmiş yerinde kullanımı, ısıtma gereksinimini yasal gerekliliklerin %40 altında karşılıyor. Aynı zamanda güneş sisteminin yıllık enerji üretimi binanın toplam kullanımını aşıyor. Üretimdeki enerji ihtiyacının azaltılmasının yanı sıra yapının taşınmasının, depolanmasının ve işlemesinin verimli olması da toplam karbon ayak izinin azaltılmasında etkili oluyor. Dört kişilik bir aile, 100 metrekareden daha az bir alanı kullanıyor. Bu sosyo-kültürel anlamda sürdürülebilir bir kullanımı gösteriyor.
Dairesel kütüphane ve dinlenme alanı, pavyon benzeri yapının merkezinde yer alıyor. Odalara bu çekirdekten çapraz olarak erişiliyor. Bu konsept, akıcı bir yörünge ve ferah bir ortam yaratıyor. Çapraz şeklindeki kat planı, dört kapalı çekirdek formunda oluşturulmuş. Burada giriş alanı, banyolar ve geniş gömme dolaplar yer alıyor. Dört ahşap hacmi, konsollu ve ön gerilmeli beton çatı elemanlarını destekliyor. Yapı, kendini çevreleyen cam kabuk sayesinde çevresiyle bütünleşiyor. Yapım sırasında en aza indirilen genel harcamalar ve yapının sadeleştirilmesi sayesinde, yapıda yüksek kaliteli malzemeler tercih edilmiş. Yük taşıyıcı çekirdekler çok katmanlı kayın ahşap panellerden oluşuyor. Beton elemanlar, beyaz çimentoya karıştırılan Carrara mermeri ile kalıba dökülmüş.
İsviçre’nin Basel kentinde tamamlanan bu pilot proje, sonraki projeler için yol gösterici olmayı hedefliyor. Prefabrik modüler sistemin imalatından alınan geribildirimlere göre endüstriyel üretiminin altyapısı oluşturulacak. Test aşamasının verdiği imkân ile ısı simülasyonu ve kullanılan gerçek günlük enerji tüketimi ile karşılaştırma yapılabiliyor. Uygulama odaklı araştırmanın uzun vadeli hedefi, pazarlanabilir ürün ve projeler geliştirmek. Bu bağlamda, taşınabilir ev taşınmaya devam edecek.
Eleman ve modül inşasının iyileştirilmesi, bağımsız parçaların atölyede üretimi sırasında zaten başlamıştı. Geleneksel masif beton çatılar ile karşılaştırıldığında, prefabrike nervürlü levha, yüzde yetmiş daha az beton gerektiriyor. Bu inşaat süreci, çevresel etkiyi azaltmanın yanı sıra yatırım maliyetlerini de en aza indiriyor; olası söküm ve yeniden montajı sadeleştiriyor. Bu yeni geliştirilmiş prefabrik çatı sisteminin ahşap elemanlarla birleşimi de dikkat çekici. Prefabrik ahşap çekirdeklerin ve çatı sisteminin alana yerleştirilmesi sadece iki gün sürdü. Bununla birlikte, malzeme tasarrufu aynı zamanda depolama depolanan malzemenin büyüklüğünün dekütlesinin azaltılmasını sağlıyor. Bu nedenle tuz ve balmumundan oluşan faz değişim malzemesi elemanları beton zemine dökülmüştür. Geleneksel yapı malzemelerine kıyasla, bu elemanlar daha fazla enerji biriktirerek, ve sonrasında kademeli olarak oturma alanlarını geri besleyerek, dengeli bir iç mekan iklimi yaratır.
Geleneksel masif beton çatılar ile karşılaştırıldığında, prefabrike nervürlü levha, yüzde yetmiş daha az beton gerektiriyor. Bu inşaat süreci, çevresel etkiyi azaltmanın yanı sıra yatırım maliyetlerini de en aza indiriyor; olası söküm ve yeniden montajı sadeleştiriyor. Bu yeni geliştirilmiş prefabrik çatı sisteminin ahşap elemanlarla birleşimi de dikkat çekici. Prefabrik ahşap çekirdeklerin ve çatı sisteminin alana yerleştirilmesi sadece iki gün sürdü. Bununla birlikte, malzeme tasarrufu aynı zamanda depolanan malzemenin büyüklüğünün de azaltılmasını sağlıyor. Geleneksel yapı malzemelerine kıyasla, bu elemanlar daha fazla enerji biriktirerek, sonrasında kademeli olarak oturma alanlarını geri besleyerek, dengeli bir iç mekan iklimi yaratır.