Teksas Vadisi Kıyılarında Dikkat Çeken Bir Kayıkhane

Matt Fajkus Architecture'ın tasarladığı kayıkhane "Filtered Frame Dock", bir Teksas vadisinin kıyılarında yer alıyor. İskelenin geometrisi, yapısal detayları ve sahaya özel konumları, parametrik değerlendirmeler yoluyla elde edilmiş.

Amerikalı mimarlık ofisi Matt Fajkus Architecture, Teksas vadisi kıyılarına zarif bir şekilde yerleştirilmiş dikkat çeken bir kayıkhane tasarladı. Filtered Frame Dock adlı proje, ana konutu da aynı firma tarafından tasarlanan ve deniz ile arazideki ev arasında bir geçit sunmak için oluşturulmuş daha büyük bir özel mülk üzerinde konumlanıyor.

İki üçgen düzlemden oluşan yumuşak çelik bir çatı, güneşte ve gölgede yıl boyunca rahat ve işlevsel bir alan oluşturmak için doğrudan güneş ışığına maruz kalmayı hafifleştirmenin yanı sıra alandan manzaraları sunmaya yönelik optimize edilmiş.

Sadece keskin ve modern görünmekle kalmayan yüzeyli kompozisyonu ile yapı su ve toprak, doğa ve mimarinin anlamlı bir şekilde birbirine bağlanmasına izin veren bağlamının daha geniş koşullarını yansıtacak şekilde tasarlanmış.

Göürünümler, ışık ve maddesellik anlamında tasarım çözümünü yönlendirmeye yardımcı olduğundan peyzaj mimarlar için önemli bir ilham kaynağı olmuş.

Delikli perde ve çatı geometrisi, müşterinin yıl boyunca yüzde elli güneş ve yüzde elli gölgeye sahip olma arzusunu elde etmek için dikkatlice düzenlenmiş. Ekinoksta, ışık ve gölge kusursuz bir şekilde dengelenmiş. Mevsimler değiştikçe, rıhtımın yaz sıcağında daha fazla gölge sunması ve daha soğuk kış aylarında ise daha fazla güneş alması sağlanmış.

Bu deneysel ve yapısal çerçevenin bir kısmı, rıhtımın kuzey ve güney yüzlerinde delikli paslanmaz çelik perdeyi içeriyor. Binlerce benzersiz, lazerle kesilmiş delik, parametrik kodlama kullanılarak şekillendirilip yüzeyler boyunca dağıtılmış. Boyutları ve konumları, istenen görüş hatlarına, doğrudan güneş ışığına, gölgeye ve merdivenlerin yükselişi ve ilerleyişi ile çatı eğimi arasındaki ilişkilere dayanırken, tümü bütün çerçeve için yapısal güçlendirme sağlamış. Genel alanın entegre bir bileşeni olarak kasıtlı olarak hazırlanmış rıhtım, tasarlanan peyzaj ve göle ve ayrıca vadi boyunca mevcut bitki örtüsünden yeni bitki örtüsüne geçişi koşullandırmış. Dokunsal etkileşimin gerçekleştiği ahşap ve doğal taş gibi tanıdık ve rahat malzemeler kullanılmış. Çelik yapı gibi dayanıklı malzemeler, güçlü ve güvenilir bir yapısal sistem oluşturmanın ötesinde duyusal deneyimler için bilinçli olarak vurgulanmış.

Yapı, Matt Fajkus Architecture’ın sürdürülebilir mimariye olan bağlılığını ve uygulamanın tasarlandığı araziye adanan çevre dostu bir yaklaşımı vurguluyor.