OMA, Detroit'teki 1900'lü yılların başlarından kalan bir fırın ve depoyu, bir sanat merkezine dönüştürdü.
Lantern adı verilen bina, perakende ve stüdyo alanlarının yanı sıra geniş bir avluya sahip kâr amacı gütmeyen sanat kuruluşuna ev sahipliği yapan 2.072 metrekarelik bir alana sahip.
Proje, 1920’ler ile 1960’lar arasında inşa edilmiş üç binayı birleştiriyor. Eski binalar için tuğla, en yeniler içinse Beton Duvar Birimi (CMU) duvarı kullanılmış.
OMA ortağı Jason Long, “Lantern’in hayata geçtiğini görmekten heyecan duyuyoruz. Yenileme çalışmalarında, eski fırınla hem uyumlu hem de zıt bir şekilde çalışarak dönüşümünün hem tanıdık hem de gizemli hissettirmesini sağlamaya çalıştık. Sonuç olarak ışığı ve yaratıcılığı karşılayan ve yayan bir bina ortaya çıktı,” dedi.
Yapının ortasındaki tavandaki tuğla duvarın bir kısmı yıkılmış ve metal kirişler ortaya çıkmış. OMA bu görünümü açık bırakarak pişmiş topraktan yapılmış tribün basamakları ve orijinal kirişleri hatırlatan beyaz boyalı kafesli yarı kapalı bir avlu yaratmaya karar vermiş.
Avlunun arka tarafında, iki katlı ve ana girişi oluşturan CMU yapısı arasına, iki bitişik yapıyı birbirine bağlayan, ayakta dikişli metal testere dişli çatılı bir yapı eklenmiş. OMA, güney binası için orijinal CMU duvarını korumuş ancak standart pencereler oluşturmak yerine cepheyi beyaz boyamayı ve cepheye 1.353 delik açmayı tercih etmiş.
İki katlı yapı için tuğlalar yenilenerek tahtalarla kapatılmış pencereler onarılmış, genişletilmiş ve havalandırmayı optimize etmek için çalışır hale getirilmiş. İkinci kata sanatçı stüdyoları kurulmuş.
Orijinal yapının çöken duvarları ve tavanlarının yerine bir avlu yerleştirilmiş. Daha sonra cam bloklarla doldurulmuş deliklerle içeriden aydınlatma sağlanarak yapıya ismini veren fener etkisi yaratılmış.
“OMA ve ortaklarımızla birlikte çalışarak, yalnızca yerel işletmeleri, sanatçıları ve kâr amacı gütmeyen kuruluşları desteklemekle kalmayıp aynı zamanda sanatlarda kapsayıcılığı, eğitimi ve erişilebilirliği de teşvik eden bir alan yarattık. Lantern’in mahalle ve ötesindeki etkisini görmeyi sabırsızlıkla bekliyoruz.”
1 Yorum
Jason Long tasarım konusunda çok başarılı. Daha önce New York’ta bir otoparkı sinagoga dönüştürmüş adından söz ettirmişti. Bu projede Sam Biroscak da var. Konsept tasarımlar konusunda çok yetenekli.