TMMOB, Afet Yasası ve yapı denetimi kanun taslağını yaptığı basın açıklamasıyla değerlendirdi: Kentlerin, yaşam alanlarının, doğanın, meslek alanlarının dokunulmazlığını koruyan tüm yasalar kaldırılıyor.
Türk Mühendis Ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB), 16 Mayıs 2012 tarihinde TBMM’de Adalet ve Kalkınma Partisi milletvekillerinin oylarıyla geçen 6306 sayılı “Afet riski altındaki alanların dönüştürülmesi hakkında kanun” ile özellikle son günlerde afet yasasının devamı niteliğinde olan “Yapı denetimi hakkında kanun ile bazı kanunlarda değişiklik yapılmasına dair kanun taslağı”a dair basın açıklaması yaptı.
Basın açıklamasına Makine Mühendisleri Odası’ndan Serhat Göke, TMMOB İstanbul İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri Süleyman Solmaz ve Mimarlar Odası’ndan Hüseyin Kargın ve Prof. Dr. Oğuz Gündoğdu katıldı.
Açıklamada sözkonusu düzenlemelerin meslek alanlarının sermayenin kontrolü altına girmesine neden olduğunu ve yaşam alanlarını, çevreyi, meslek alanlarının dokunulmazlığını tehdit ettiğinin altı çizildi.
TMMOB Mimarlar Odası’ndan Hüseyin Kargın’ın okuduğu açıklamada “Kent ve yapı üretim sürecinin her aşamasının özelleştirerek tekelleştirilmesine dair ‘kanun darbeleri’ büyük bir hızla ardı ardına gerçekleştirilmekte ve özellikle afetler bahane edilerek ‘kentsel dönüşüm’ adı altında ‘doğa ve tarih yağması’ niteliğinde ve ‘rant’ amaçlı yasa ve yönetmelik kararları ile kentlerimiz afetlere daha açık hale getirilmektedir” denildi.
Açıklamaya göre yapı denetim hakkında kanun ile bazı kurumlarda değişiklik yapılmasına dair kanun taslağının gerekçeli metninde Türkiye’deki mühendislik ve mimarlık hizmetlerinin başarısız olduğu ön plana çıkarılıyor ve yeni düzenlemeyle kurulacak olan “Teknik Müşavirlik Kuruluşları” ile bu başarısızlığın önüne geçilebileceği belirtiliyor.
Kargın bu yeni kuruluşlarla mühendislik, mimarlık ve şehir plancılığı meslek alanlarının tamamen sermayenin eline geçeceğini söyledi: “Sermayeye ve iktidara hizmet veren ücretli çalışan haline dönüşeceğiz ve giderek daha da işsizleşerek köleleşeceğiz.”
TMMOB basın açıklamasında 3 Nisan 2012’de yürürlüğe giren “Bürokrasinin azaltılması ve işlemlerin basitleştirilmesine yönelik başbakanlık, bakanlıklar, bazı bağlı ve ilgili kuruluşlar ve üniversitelere ait 84 adet yönetmelik” ile planlı alanlar tip imar yönetmeliğinde yapılan değişikliğin sonucunda, meslektaşlarının mesleki ve özlük haklarının, meslek alanlarının telafisi olmayan zararlar almasına neden olduğunu, TMMOB ve bağlı meslek odalarının devre dışı bırakıldığı vurgulandı.
Şu anda yapılan kentsel dönüşüm projelerinin depremin yıkıcı etkilerini azaltmada yetersiz olduğu vurgulanan basın açıklaması şöyle son buldu; “İktidarın mühendislik hizmetlerinde anayasal bir mesleki kuruluş olan TMMOB’ye bağlı odaları devre dışı bırakma gayreti ‘dikensiz gül bahçesi’ istemesindendir. Bu daha büyük rantların ortaya çıkartılması anlamına gelmektedir. Zaten çok büyük oranda problemli olan yapı stokumuzun kamu sağlığı ve güvenliği açısından daha büyük problemlerle karşılaşacağı anlamı taşımaktadır.”
Basın açıklamasında söz alan Prof. Dr. Oğuz Gündoğdu ise Türkiye’de yaşanan özgüven sorunundan bahsetti: “Ülkeyi bizim kadar iyi tanımamalarına rağmen Japonların sözü bizden çok dinleniyor. Sistem bir yabancı şirketin yanında bir yerli şirket olarak işliyor. Bunu anlamıyoruz, bize güvenmiyorlar mı?”