TOKİ Yüzlü İnsanlar

Bianet yazarlarından Filiz Gazi "TOKİ yüzlü insanlar"ın mahallelerine olan özlemlerini ve nasıl alışamadıkları halde hala şükrettiklerini anlatmış...

Gazi yazısında, 

‘TOKİ evlerine sürülen insanların çoğu hadleri bildirilen insanlardır. Kentte yaşamak onların neyinedir. Sonrasında Tarlabaşı’ndaki bıçkın gencin yürümesi değişir. Sulukule’nin neşeli kadını duvar gibi olur. Zaten neşesini saçacağı yer de yoktur.

Amêlie filminde “yoksulun da öylesi olsun”a getiren bir sahne vardır. Kız dilenciye para vermeye niyetlenirken dilenci “Hayır bayan, pazarları çalışmam” der.

Kapitalizm ve değişen nitelikleriyle emperyalizm, açlık sınırının biraz üstünde yaşayan insanlara ilişmez. Yani alışveriş merkezinde beş kazağınıza bir kazak daha eklemeniz aç insanlar sayesindedir. Yoksulluk, nüfus patlamalarına karşı savaşların yedeği olduğu gibi ortalama her burjuvada yoksuldan aldığı can haklarını kullanarak ideal hayatına devam eder. Antonin Artaud “Bok kokan yer, varlık kokar” der. İlaveten her varsılın mal varlığının ölü koktuğunu da söyleyebiliriz. Hangi zengin sömürmeden, ezmeden, hıyanetlik etmeden zengin olmuştur ki.

Birkaç gün önce Dersim’deki bir arkadaşıma kendisinin de oturduğu TOKİ binalarını sordum. Şaşırmayacağınız üzere, şehrin dışındaymış. Kafasını sokabileceği yeri olduğu için amenna diyen, daha kötüsünü de düşünüp şükür eden komşularını anlatışı dinlemeye değerdi. Konuşmasını tüm anlattıklarının şekle bürünmüş finali ile sonlandırdı: “TOKİ yüzlü insanlar işte.”‘ diyor.

Yazının devamını buradan okuyabilirsiniz.

Etiketler

Bir yanıt yazın