İstanbul'daki tarihi yarımadanın en önemli mirası olarak kabul edilen Topkapı Sarayı, müzeye dönüştürülmesinin ardından yapılan çalışmalar sonucu kendi dokusuna yeniden kavuştu. Bu çalışma Topkapı Sarayı Müzesi için bir ilk.
Osmanlı’dan günümüze emanet olan Saray’daki birçok bölüm Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik’in göreve geldiği Ocak ayından sonra başlatılan ve titizlikle yürütülen çalışmalarla aslına uygun bir konsepte kavuştu.
Yüzyıllar öncesinin tarihi ruhunu bugüne taşıyan Saray’da gerçekleştirilen restorasyon çalışmalarının yanı sıra birçok yeni uygulama da hayata geçirildi. Orijinal yapının korunduğu Saray’da hayata geçirilen dönem geleneklerine dair uygulamalar konuklarını o günlere götürerek Osmanlı dönemini yaşatıyor.
Fatih Sultan Mehmet Han tarafından 1478 yılında yaptırılan, 380 yıl boyunca devletin idare merkezi ve padişahların resmi ikametgâhı olarak kullanılan, 535 yıllık tarihi mirasın akmayan havuzları yeniden faaliyete geçirildi. Topkapı Sarayı Müzesi içerisindeki harem ve bahçede yer alan 10 adet havuz yürütülen çalışmalarla kullanılır hale geldi.
Yüzlerce yıl önce sahip oldukları güzelliğe yeniden kavuşturulan tarihi yapılar içinde öne çıkan en önemli havuz ise harem III. Murad Has Odası’ndaki 19 musluklu ‘Selsebil’.
Topkapı Sarayı hareminde bulunan iki mescidin kullanıldığı döneme uygun yenilenerek Müze’ye kazandırılması ise büyük bir atılım olarak değerlendiriliyor. Saray müzeye dönüştürüldükten sonra depo olarak sınıflandırılan Karaağalar ve Kadınlar mescitleri aslına döndü. Mescitlerin bir ay içerisinde ziyarete açılması planlanıyor.
Akıllardaki harem algısını değiştireceği düşünülen mescitlerden Karaağalar Mescidinde yer alan Kâbe motifli çini panolar çini koleksiyonu bakımından çok değerli. Kadınlar Mescidi ise başka örneği olmayan bir uygulamayla dikkati çekiyor. Bir kafes ile görüntü geçişinin sağlandığı mescitte kadınlar kafes ardından cemaate ve imama eşlik ediyor.
Topkapı Sarayı’nın orijinal yapısına uygun gerçekleştirilen çalışmalarla Müze’nin her bölümünde dönemin ruhu yeniden can buluyor. Ayrıca Müzede yer alan kutsal emanetlerin tamamı Sultan Reşat döneminden 100 yıl sonra yeniden temizlenerek restore edildi. Osmanlı geleneğinde yer alan Ramazan ayının 15’inci günlerindeki Hırka-i Şerif ziyaretleri 2012 Eylül ayı itibariyle Sarayda yeniden uygulanmaya başlandı.
Topkapı Müzesi’nde yer alan tarihi Gülhane yeniden kuruldu. Cumhuriyet döneminde kurulan Gülhane Parkı ile isim benzerliği olan Osmanlı dönemi tarihi Gülhane’ye 40 bin gül dikildi. Müzeye ayrıca yarım milyon sümbül ve lale dikilerek, özel sümbül ve lale bahçeleri açıldı. Ayrıca Isparta – Güneykent Belediyesi’nin katkılarıyla bir de Isparta kokulu gül bahçesi kuruldu.
Topkapı Sarayı’nı koruyan jandarma birliği artık yeni görev anlayışıyla hizmet verecek. Oluşturulacak atlı birlikle, askerler tarihi kıyafetler içerisinde görev yapacak. Sarayın dışında zaman zaman düzenlenmekte olan askeri mehteran konserleri ise bundan sonra her Çarşamba saat 11.00’da divan avlusunda bir hoş seda bırakacak.
Topkapı Sarayı Müzesinde hayata geçirilen bir diğer yenilik ise Merkez Yazma Eserler Kütüphanesi. Müzede yer alan kütüphane yürütülen çalışmalarla yedi yıldan sonra yeniden hizmet vermeye başladı. Saray arşivi ise ilk kez online olarak hizmet verecek. Kataloglar yayınlanmaya başlandı bile.
Topkapı Sarayı Müzesi’nde gerçekleştirilen çalışmalarla haremin özel kabul ve bayramlaşma alanı olan Hünkar Sofasının restorasyonu tamamlandı. Ayrıca Zülüflü Baltacılar Ocağı tarihi kışla-ocak olarak düzenlenerek açılışa hazır hale getirildi. Piri Reis haritasının da içinde bulunduğu Sarayın bütün harita gravür ve çizim koleksiyonları sergilenerek, katalogları basıldı. Topkapı Sarayı Müzesi Yıllığı ise 18 yıl aradan sonra yeniden hazırlanarak baskıya verildi.
Topkapı Sarayı Müzesinde birçok yeni uygulama da hayata geçirildi. Sarayın kullanıldığı dönemden sonra ilk kez Mevlit kandillerinde mevlit okunması uygulamasına benzer bir biçimde Miraç Kandil’inde Miraciye okunmaya başlandı.
Müzenin yeniden düzenlenen ve restorasyonu biten konferans salonu, Enderun Mektebi ve Hareminde yalnızca Sultan Bestekârların eserlerinin seslendirildiği müze konserleri ve konferanslar düzenlenmeye başlandı.
Sultanları anma ve vefa programları başlatılarak, sempozyumlar ve sergiler eşliğinde Fatih Sultan Mehmet ve II. Beyazıt Saray etkinlikleri kapsamında ziyaretçilerle buluştu.
Uluslararası Çin Sanatı ve Topkapı Sarayı Koleksiyonları Sempozyumu gerçekleştirildi.
Cuma namazlarına açılan Sofa Mescidinde cemaatle öğlen ve ikindi namazları da kılınarak, hoparlörsüz olarak ezan okunuyor.
Saray şenlikleri kapsamında ilk defa atlı okçuluk ekibi tarihi kostümlerle Enderun Arka Avlusunda, sipahi kıyafetli atlılar da I. Avluda ücretsiz gösteri yapıyor.
Sarayın geleneksel kültürüne uygun baklava alayları, saray helvası ve saray şerbetleri etkinlik günlerinde ve özel konukların katıldığı davetlerde ikram ediliyor.
Eğitim alanı olarak da kullanılmakta olan Topkapı Sarayı Müzesinde, üniversite ve lise öğrencilerine “Şehir ve Saray” temalı dersler veriliyor.