Toronto Downsview Havaalanı Kentsel Bir Alana Dönüşüyor

Danimarkalı stüdyo Henning Larsen Architects, yerel stüdyo KPMB ve peyzaj mimarlığı stüdyosu SLA, Toronto şehir merkezinin 15 kilometre kuzeybatısındaki Downsview Havaalanını, güçlü bir ulaşım ağıyla şehre bağlayarak konut ve ticaret bölgesine dönüştürüyor.

520 dönümlük alana yerleşen ve bölgeleri bağlayan iki kilometre uzunluğundaki pist bir “yaya koridoru”na dönüştürülerek çevresindeki gelişimi arttıracak.

Yaklaşık 80.000 kişinin konaklayacağı on bölge, yeni sakinler ve çevre mahallelerdeki yerliler için 40 hektarlık parklar içinde, yaya koridorunun çevresine yayılacak.
Bir milyon metrekareden fazla ticari alanın ekleneceği plan, hangar gibi tarihi binaların yeniden işlevlendirilmesini öneriyor.

Üç ana stüdyo, yerel halkın yeni gelişmede ne görmek istediğini tespit etmek için bir masterplan geliştirirken 3.000’den fazla kişiyle etkileşime girdi. Bölgenin inşaatı önümüzdeki 30 yıl içinde gerçekleşecek.

Plan, yeşil alanı ve bölgelerin kurulmasıyla birlikte demiryolunun yeniden geliştirilmesini ana hatlarıyla belirtiyor, ancak sahadaki resmi bina sayısı henüz yetkililer tarafından onaylanmamış.

KPMB ortağı Kevin Bridgman bu proje için, “Dünyada atıl bir alanı kullanan en büyük proje olarak hayal edebilirsiniz” dedi.

İki dağ geçidinin birleştiği noktada yer alan topluluk, yakınındaki bir parka ve gelecekteki sakinlerin şehre kolayca gidip gelmelerini sağlayacak şehrin transit sistemine bağlanacak.

Stüdyolara göre, parkın pist boyunca inşa edilmesi, bölgenin planlı gelişmesine esneklik kazandırıyor.

Henning Larsen Architects’in ortağı Michael Sorenson, bu yaklaşımın planlamacıların yüksek katlı yapılara ihtiyaç duymadan yoğunluk yaratmalarına izin verdiğini söyledi. Sitenin çevresinde halihazırda üç tren istasyonu bulunuyor.

15 Dakikalık şehir modelini kullanan plan, bağlantılı bir topluluk için araçsız bir gelecek öngörmeye olanak sağlıyor.

Toronto’daki katı bina kodlarına aşina olan Bridgman, havaalanının yöneliminin daha ideal bir yaşama ortamı yaratacağını söyledi. Rüzgara göre yönlendirilmiş olan havaalanı, plazaları ve lotları şekillendirerek güneşi gerçekten kullanabilecekleri yeniden düşünülmüş bir ızgara düzenine izin veriyor.

Stüdyolar, projenin çok kuşaklı yönlerinin trendler değiştikçe tasarımda esneklik sağlayacağı konusunda hemfikir.

Bridgman, “Gelecek nesillerde bunun organik olarak nasıl büyüyeceğini tasarım deneylerinde yer sahibi olarak görmek heyecan verici olacak” dedi.

Etiketler

Bir yanıt yazın