Troya Müzesi Sürecinde İnşaat Aşamasına Doğru Yaklaşılıyor

2011 yılı Şubat ayında Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın ulusal yarışma duyurusuyla başlayan Troya Müzesi sürecinde inşaat aşamasına doğru yaklaşılıyor.

2012 yılı Mart ayında Yalın Mimarlık ile Kültür ve Turizm Bakanlığı arasında proje sözleşmesi imzalanmıştı. Projeler ve ihale dosyaları 2012 Eylül ayında tamamlanarak Bakanlığa teslim edildi ve akabinde ihale süreci başlatıldı. İhalenin 2013 Ocak ayı içinde sonuçlanması ve Troya Müzesi inşaatının 2014 yılı sonunda tamamlanması hedefleniyor.

TROYA-intro from Yalın Mimari Tasarım on Vimeo.

Troya Arkeoloji Müzesi from Yalın Mimari Tasarım on Vimeo.

Proje Müelliflerinden Uygulama Projesi Süreci…

Mimari uygulama projesi süreci boyunca yarışma projesinde belirlenen esaslara sadık kalarak ilerlendi. Özellikle yapının “sessizlik, yalnızlık” ve yok olmuş bir kültür adına yapılmış bugünden ve mümkün olduğu kadar zamansız bir yapı olabilmesi üzerine yalın derinliği olan bir yapı oluşturulmaya çalışıldı. Bu hassas kırılgan kurgunun yapısal bir düzeni oluşturabilmesi için uygulama projesi başlangıcında zorlu süreç boyunca hem idarenin hem de müellif grubun unutmaması için şu prensipler tekrar tekrar okundu ve hatırlandı:

-Yok olmuş, yok edilmiş, izleri çeşitli vesilelerle nerdeyse silinmiş bir uygarlık için bir yapı yaptığımızı aklımızda tutmak…

-Yapı inşa edildiğinde ziyaretçilerin bugünden ama zamansız, Troya’ya ait bir yapının içinde olduklarını hissetmelerini sağlamak.

– Bulunduğu çevreye ve onun terihine duyarlı sessiz, gerektiği yerde gerektiği kadar konuşan bir yapı yapmak.

– Tasarımın ilk çıkış noktasından son üretilecek detaylara kadar yapının her ölçeğinde ve her boyutunda yapısal fazlalıklardan arınmak. Ve bu yolla gereksiz yapısal izlerin ziyaretçilerin düşüncelerini bulandırmasına engel olmak.

-Tıpkı antik dönemlerdeki inşaat sanatında olduğu gibi her yapısal elemanın gerçeğini, olduğu gibi malzemenin doğasını ve üretim biçimini hissettirerek en doğal haliyle işleyerek yapının ayrılmaz bir parçası haline getirmek.

Seçilen malzemeler, detayların bir araya geliş biçimlerinde rafine azaltılmış çözümlere gidilerek, belirli bir döneme referans vermeyen hem biraz geçmişin hem de geleceğin mekanı olabilecek güzel eskiyebilecek bir yapı kurmak hedeflendi.

Sergi kurguları eser odaklı değil eserlerin ziyaretçilere aktaracağı bütün bir hikayeye odaklanarak kurgulandı. Katlara yayılan sergi hem kronolojik hem de tematik bölümleri ile alternatif bir sergileme düzeneği olarak kuruldu.

Müze bu çerçevede bağlam üstü bir durumu, derin arkeolojik tarihi olan bir çevrenin bir bölümünü ziyaretçiye aktaran bir düzenek olarak düşünüldü. Belki müze için söylenebilecek en doğrudan söz Troya’nın silik anısını ve çevrede dolanan belirsiz hüzün duygusunu incitmeden varolmaya çalışan bir yapı iddiasıdır.

Etiketler

Bir yanıt yazın