“Tünektepe’de İhtiyaç Duyulan Konaklama Fonksiyonu Değil Gastronomik ve Ticari Birimlerdir”

Tünektepe Döner Gazino için hazırlanan yeni proje hakkında TMMOB Mimarlar Odası Antalya Şubesi görüş yazısı yayınladı.

Yayınlanan metnin tamamı şu şekilde;

1. YAPIYA İLİŞKİN TESPİTLER:
Antalya kent merkezinin batısında, kent merkezinden sürekli görülebilen yüksek bir noktada 1970’li yıllarda inşa edilen Döner Gazino kent hafızasında yer edinmiş ve uzun yıllar içerisinde sembolik değer kazanmış özgün bir mimarlık eseridir. Yapı, Antalya’nın son elli yılı boyunca nitelikli tasarımlara imza atmış olan mimar Özcan Kırmızıoğlu’nun liderliğinde oluşturulmuş interdisipliner bir tasarım ekibinin eseridir. Tasarlandığı ve inşa edildiği dönemin koşulları içerisinde düşünüldüğünde, yapının estetik ve işlevsel ölçütleri karşılayabilmek için teknolojik imkânları da zorlayarak inşa edildiği ve dönemi için yenilikçi bir vizyona ve özgün çizgilere sahip olduğu değerlendirilmektedir. Tasarımındaki sadelik, işlevsellik ve teknik başarının ötesinde yapı neredeyse yarım yüzyıla yaklaşan uzun bir süreçte kullanım ihtiyaçlarına başarıyla cevap vermiş, Antalyalılar ve kenti ziyaret edenler için önemli bir anı değerine sahip olmuş ve kent silüetinde önemli bir yer edinmiştir.

Mimarlık tarihi için değer taşıyan ve korunarak geleceğe aktarılması gereken eserler sadece uzak geçmişe ait olanlar değildir. Dünyadaki çağdaş mimari koruma yaklaşımları döneminin özgün değerlerini temsil eden, teknik, estetik, işlevsel ve mekânsal başarılarıyla toplumsal hafızada yer edinen yapıların, inşa edildiği dönem her ne olursa olsun, korunmasını öngörmektedir. Bu kapsamda Döner Gazino Antalya’da 20. Yüzyılın son çeyreğini temsil eden ve korunarak gelecek nesillere aktarılması gereken nitelikli mimarlık eserlerinin arasında yer almaktadır.

2. GÜNCEL SORUNLAR:
Günümüzde Döner Gazino ve üzerinde bulunduğu Tünektepe’ye ilişkin yeni gelişmeler Şubemizce yakından izlenmektedir. Yakın dönemde bir teleferik sisteminin yapılmasıyla ulaşım kolaylaşmıştır. Ayrıca zamana dayalı yıpranma nedeniyle yapıya müdahale edilmesini de gerekli kılmıştır. Tarih içerisinde toplumsal, sosyal, kültürel ve ekonomik değişimler kaçınılmazdır ve mimari eserler bu bağlamsal faktörlerden etkilenerek değişebilirler. Zaten konuyla ilgili temel sorun da değişim ihtiyacının kendisi değil, bu değişimi uygulama yöntemidir.

Yapıyı değişmeye zorlayan faktörler sonucunda Döner Gazino’nun ortadan kaldırılarak yerine tamamen yeni bir yapının inşa edilmesini öngören bir proje üretilmiş ve söz konusu projeye ait bilgiler kamuoyuna yansımıştır.

Her şeyden önce belirtmek gerekir ki, üçüncü bölümde detaylı olarak açıklanan gerekçelerden dolayı, kentsel hafızada önemli yer edinen ve yakın dönem mimarlık mirasımızın temsilcisi olan Döner Gazino’nun çizgilerini tamamen ortadan kaldıran yeni bir yapının inşa edilmesi uygun değildir.

Bu ana yaklaşım ile birlikte, yine de, önerilen yeni projeye ilişkin olumsuzluklar aşağıda özetlenmektedir:

– Yeni projede de manzaraya hâkim olan kısımda otel önerilmiştir. Oysa alanda, özellikle bu noktada otel ihtiyacı bulunmamaktadır. Otel inşa edilirse işletmecinin zaman içerisinde muhtemelen ekleyeceği duvarlar veya çit nedeniyle günübirlik ziyaretçiler manzaradan yeterince faydalanamayacaktır. Ziyaretçilerine manzarayı izleterek yeme-içme imkânı sunamayan bir işletmenin verimli kullanılması mümkün değildir. Dolayısıyla Tünektepe’de ihtiyaç duyulan konaklama fonksiyonu değil gastronomik ve ticari birimlerdir.

– Tasarım yapılırken mevcut kotların üzerine çıkılmaması gerekir. Eğer otel işlevi kabul görürse bu noktada görsel olarak kentsel silüeti olumsuz etkileyecek oransız bir kütle ortaya çıkacaktır. Kamuoyuna yansıyan haliyle uygulanması halinde proje doğal silüeti bozacaktır. Bu durumun sorumluları kamuoyu vicdanında yargılanacaktır.

– Mimari açıdan incelendiğinde, farklı öğelerin bir araya toplanmasıyla teşkil edilen projede bir tasarım bütünlüğü söz konusu değildir. Bu öğelerden birisi çatının üzerinde önerilen portakal heykelidir. Portakal imgesi Antalya için değerli de olsa çok kullanılmış, eskitilmiş bir imgedir ve bu bağlamda kullanımının hiçbir özgün değeri olmadığı gibi işlevsel veya estetik bir mantığı bulunmamaktadır. Antalya doğal olarak sahip olduğu tarihi – kültürel değerleriyle ve doğal güzellikleriyle zaten zengin özgünlükleri olan bir kenttir ve çeşitli noktalarına bu tür zorlama sembollerin yerleştirilmesine ihtiyaç bulunmamaktadır.

3. ÇÖZÜM ÖNERİSİ:
Doğaldır ki yapılar kullanıldıkları uzun süreçlerde yıpranırlar veya tasarlandıkları dönemdeki işlevleri ortaya çıkan yeni ihtiyaçlara cevap veremeyebilir. Mimari koruma ve restorasyon hususundaki çağdaş ve evrensel yaklaşım da bu gerçekleri dikkate almakta, korumanın eserleri olduğu gibi dondurarak değil uzman görüşleri doğrultusunda yapılara yeni işlevler yükleyerek ve koruma-kullanım dengesi sağlanarak gerçekleşmesi gerektiğini savunur.

Bu çerçevede, yine uzman görüşlerine uygun olarak ve yapının özgün ve temel özelliklerini muhafaza etmek kaydıyla, günümüz ihtiyaçlarına uygun bazı yenilemeler gerçekleştirilebilir. Anlaşılacağı üzere, mimari tasarım konusunda uzmanlık gerektiren bu dönüşümlerin, eğer hayattalar ise, orijinal yapının müelliflerinin görüşleri doğrultusunda yapılması ise uygulamayı yapmayı planlayan idarelerin etik bir yükümlülüğüdür.

Dolayısıyla yapının dönüşümünde dikkat edilmesi gereken hususlar aşağıdaki şekilde özetlenebilir:

– Mevcut projenin mimarı Özcan Kırmızıoğlu ve katkıda bulunan İlyas Engiz, Cemil Cahit Sönmez gibi deneyimli meslektaşlarımızın görüşü alınmalıdır.

– Yukarıda ifade edildiği gibi müdahale bir restorasyon ve dönüşüm projesi olmalıdır.

– Mevcut platform, rampalar ve ana kütle yıkılmamalıdır. Yapının genel çizgileri korunmak kaydı ile çatı vb. bileşenler yenilenebilir.

– Mevcut mekânlar yeniden işlevlendirilerek kafe, restoran vb. ticari birimler oluşturulmalıdır.

Bu öneriler dikkate alındığı takdirde, dünyada da kabul gören doğru bir yaklaşım ile kentin mevcut değerleri hakkında farkındalık oluşturulabilecek, önemli bir mimarlık mirasımız bilimsel ölçütlere uygun olarak korunabilecek ve verimli bir şekilde kullanarak gelecek nesillere aktarılabilecektir.

Etiketler

Bir yanıt yazın