Türkiye Mimarlık Yıllığı 2023 Gezileri’nin Son Durağı: Artİstanbul Feshane

Türkiye Mimarlık Yıllığı 2023 gezilerinin sonuncusu, Kurtul Erkmen rehberliğinde Artİstanbul Feshane'de düzenlendi.

Roca sponsorluğunda, Arkitera Mimarlık Merkezi tarafından düzenlenen Türkiye Mimarlık Yıllığı 2023 gezilerinin ikincisi, 13 Haziran’da Artİstanbul Feshane’de yapıldı. KG Mimarlık’tan Kurtul Erkmen’in rehberliğinde katılımcılar, Artİstanbul Feshane‘nin geçmişi, projelendirme ve inşaat süreciyle ilgili bilgi sahibi oldu.

Anlatmaya çok amaçlı salonda sohbet tadında küçük bir sunumla başlayan Kurtul Erkmen, yeniden işlevlendirme projesinin 1,5 yıl sürdüğünü belirtti. Multidisipliner bir çalışma sonucunda ortaya çıkan projede, tasarım ve inşaat eş zamanlı olarak ilerlemiş. Binanın tarihini korumak ise birincil prensip olarak belirlenmiş.

“Yeniden işlevlendirmenin yanı sıra binanın mevcut zarfına olabildiğince az müdahale ettik.”

İBB Miras ile birlikte çalışan KG Mimarlık ekibi, alanda çalışmaya başladıklarında yapının çatısı yokmuş, duvarlar ise delik deşik durumdaymış. 1800’lerin başında yapılan yapı; tarih boyunca bir çok rejime şahit olmuş, depremler geçirmiş, yıkılmış ve 1885’ten sonra çatısı tamamen yitirilmiş. Şu anda ise eski haline uygun olarak yapıyı çepeçevre dönen bir metal çatı, orta alanda ise çelik-cam çatı yer alıyor.

1800’lü yıllarda Belçika’dan getirilen 450’den fazla kolon ile taşınan yapı, Osmanlı’nın da ilk prefabrik yapısı olma özelliğine sahip. 5×5 içi boş kolonların, çatıdan gelen yağmur suyunu döşeme altından dışarı taşımasıyla bir kanal sistemi oluşturulmuş. Çok amaçlı salonun yapıldığı alan ise yapıdaki tek kolonsuz bölgeymiş. Esnek kullanım olanakları için çok amaçlı salon bu konumda kurgulanmış.

İlk yapıldığında önü ve arkası açık olan yapının çevresi, zaman içerisinde ordu ihtiyaçları, fes, giysi ve çuha kumaşı üretimi gibi sebeplerden dolayı çeşitli yapılarla doldurulmuş. 20. yüzyıldan sonra ise yapı çevresi tekrar ferahlamış. Deniz kenarındaki yapıda, yeniden işlevlendirme sırasında denizle bağlantı oluşturulmak istense de aradan geçen raylı sistemden dolayı yapılamamış.

Proje sırasında yapıya eklenen yeni işlevlerin, mevcut yapıya yapışmamasına dikkat edilmiş. Özellikle mekanik hacimlerde ve girişteki mağazada görünür olan bu tasarım tercihi, yapının tarihine saygı bağlamında benimsenmiş. İhtiyaç duyulan kapılar ise mevcut yırtıkların restore edilmesiyle oluşturulmuş. Çok sayıda açıklığa sahip olan yapının bu özelliği sayesinde, olası bir tahliye durumunda oldukça kullanışlı olacak bir kurgu ortaya çıkmış.

İç mekan tasarımı sırasında bir aydınlatma ekibiyle birlikte çalışılmış. Mekanın strüktürel özelliklerini vurgulamak amacıyla homojen bir aydınlatma sistemi yerine parçalı bir aydınlatma tasarımı yapılmış.

Tasarımcıların en zorlandıkları konulardan biri ise zemin döşemesi aşaması olmuş. Endüstriyel bir döşeme yapmak isteyen ekip, iki cephe arasında 120 cm sapma tespit etmiş. Büyük bir eğim ortaya çıkaran bu sapmadan dolayı, iç mekanda gözle kolaylıkla seçilemeyen bazı çözüm önerileri üretilmiş.

Henüz yapım aşamasında olan yan binanın ise ileride atölyelere ev sahipliği yapması planlanmış. Bu sayede yapının bir yaratıcılık kampüsüne dönüştürülmesi hedeflenmiş.

Etiketler

Bir yanıt yazın