TSMD’nin geçtiğimiz yıl başlattığı “Ankara’yı Değiştiren Projeler” panel serisi, tüm Türkiye'yi kapsayacak şekilde genişletilerek ikincisi Ankara’dan sonra Trabzon’da düzenlendi.
Karadeniz Teknik Üniversitesi’nde düzenlenen panelde spor yapıları konuşuldu. İstanbul Kültür Üniversitesi Mimarlık Bölümü’nden Prof.Dr. Ayhan Usta’nın moderatörlük yaptığı panelde Azaksu Mimarlık’tan Adnan Aksu, Toplu Konut İdaresi Projeler Daire Başkanı Mustafa Levent Sungur, Karadeniz Teknik Üniversitesi Mimarlık Bölümü’nden Prof.Dr. Ali Asasoğlu ve Y. Mimar, EPP Emlak Planlama İnşaat Proje Yönetimi ve Ticaret AŞ Etüd Proje Müdürü Bora Soykut konuşmacı olarak katıldılar. Türkiye Projeleri Panel Serisi ile TSMD üyelerinin Ankara dışında yapmış oldukları farklı yapı türlerindeki güncel projeler incelenerek, tartışmaya açıldı.
”Mimar Algısı Artmalı, Tartışma Zemini Oluşturulmalı”
Prof.Dr. Ayhan Usta, konuşmasına “Mimarlık kültürünün yaygınlaşması, eleştirel ortamın sağlanarak nitelikli yapıların değerlendirilmesi adına TSMD önemli bir işlevi üstleniyor,” sözleri ile başladı. Mimar algısının artması ve tartışma anlamında bir zemin oluşturulmasının gerektiğine işaret eden Prof.Dr. Ayhan Usta, “Özellikle son 10 yılda sektör aktörleri mimarlar ve diğer paydaşların bu zeminin oluşmasında katkıları var. Mimarlık tarihine baktığımızda aslında en eski yapılar spor yapılarıdır. Kökleri Antik Yunan ve Mezopotamya’ya kadar uzanır. İnsanın doğa ile mücadelesi günlük hayatlarını idame etmeleri anlamında avlanmaları, koşmaları vs. bunların hepsi zaman içerisinde spora dönüşmüş. Antik kent karakteristiğinin en önemli farklılıkları hipodromlar ve stadyumlardır. Trabzon da bu anlamda önemli bir şehir,” diye konuştu.
”Spor Tesisleri Sadece Spor Yapılan Alanlar Olmamalı”
Trabzon’daki Hayri Gür Spor Salonu, Mehmet Akif Ersoy Yüzme Havuzu ve Akyazı Stadyumu’nun projelerinin mimarı Adnan Aksu panelde yaptığı konuşmasında bu projeler ile ilgili bilgiler verdi. Aksu, bu yapıların hepsinde de tek bir malzeme kullanıldığını ifade ederek, “Trabzon gibi coğrafi yapısı gereği karmakarışık olan bir şehri çok iyi okumak lazım. Biz bu yapıların tamamında teneke malzemesi kullandık. Yağmurlu bölgelerde genellikle bu malzeme kullanılır. Sade bir malzemedir. Pahalısını tercih etmektense, malzemeyi basitleştirip yüceltmeyi arzu ettik,” dedi. Yapıların tasarımlarında çevre ile diyaloğun kurulabilmesini de istediklerini ifade eden Adnan Aksu, “İnsanların mekanlarda bir arada iken diyaloglarını başka eylemlerle kurması, sorgulama ve yaratıcı düşünceyi geliştirir. İnsanlarımızın daha etken olmalarını istiyorsak, yapıların kullanıma açık ve onların diyaloğuna müsait olması gerekiyor. Spor tesisleri sadece spor yapılan yerler olmamalı. Bunlar şehirlerin sosyal ortamlarıdır. Bu araçları çok iyi kullanmamız lazım. Kamusallık sadece kent meydanlarında olmaz,” dedi.
”Spor Yapıları Simgesel Ürünlerdir”
Prof.Dr. Ali Asasoğlu ise, mimarların sadece bina yapmadıklarını, boşlukları da iyi değerlendirmek durumunda olduklarını belirterek, “Spor yapıları simgesel ürünlerdir. Anlamsal yükleri vardır. Antik kentler genellikle spor yapıları ile anılırlar. Spor alanları sadece spor yapıları olmayıp, sosyal ilişkilerin de kurulduğu alanlardır” dedi. Trabzon’un doğası gereği oldukça fazla yağmur aldığını, bu nedenle de heyelan bölgesi olduğunu vurgulayan Prof.Dr. Ali Asasoğlu, “Bu nedenle de özellikle ağır yapılarda denetim oldukça önemli. Yağış alan bir bölgedeyiz ve dolgu alanlarımız oldukça fazla. O nedenle bu alanlarda yapılan yapıların, yoğun denetimli olmasında fayda görüyoruz,” dedi.
Panelde konuşan Toplu Konut İdaresi (TOKİ) Projeler Dairesi Başkanı Mustafa Levent Sungur ise kamu yapıları ve kamu idaresi ilişkilerine değindi. Kamuda alınan tüm hizmetlerin kanunlar çerçevesinde yürütüldüğünü belirten Mustafa Levent Sungur, “Kamu ihale kanunu usulleri bellidir. Ancak spor yapıları için bazı istisnalar vardır. TOKİ olarak, üstlendiğimiz yapılar ile ilgili, öncelikle işin projelendirme aşaması vardır. Sonra ise kontrolörlük ve ardından da işin teslim ve kabulü gelir. Bunları danışmanlık hizmetleri adı altında tanımlıyoruz,” dedi.
”Şehirler Artık Çemberine Sığmıyor”
Y. Mimar, EPP Emlak Planlama İnşaat Proje Yönetimi ve Ticaret A.Ş. Etüd Proje Müdürü Bora Soykut ise, panelde yaptığı konuşmasında önümüzdeki 20 yıl içerisinde dünya nüfusunun yüzde 70’inin şehirlerde yaşayacağı bilgisini paylaştı. Bora Soykut, “Dolayısıyla şehirler artık çemberlerine sığmıyor. Trabzon da bunlardan bir tanesidir. Bazı şehirlerin tahammül alanları vardır. Ama Trabzon ve İstanbul gibi bazı şehirlerimizde maalesef bu yoktur. Şehrin içindeki yapılar kendi alanlarını artık taşıyamaz hale gelmişlerdir. Bunun için de bu alanların artık fonksiyonlarının çeşitlendirilmesi lazım,” dedi.