Türkiye’ye değer katacak bir proje

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'la Teke Tek'te sohbet ederken, Başbakan Erdoğan, Yassıada'yı bir turizm ve kongre merkezine dönüştüreceklerini, 5 yıldızlı otellerden oluşan bir "Kongre Adası" oluşturacaklarını anlattı.

İstanbul’un bir kongreler şehri haline geldiğini, ancak özellikle de yabancı devlet adamlarının da katıldığı kongrelerde trafiğin içinden çıkılmaz bir duruma dönüştüğünü, bunun için de böyle bir kongre adasının hem İstanbul’un giderek büyüyen kongre potansiyeline yanıt vereceğini hem de bu kongrelerin bir adaya taşınması suretiyle İstanbul’da yaşayan vatandaşlara külfet olmayacağını anlattı.

“Buraya yapacağımız kongre merkezi, Sidney Opera Binası gibi simgesel bir bina olacak” diyen Başbakan Erdoğan’a, ben de bunun üzerine “Buraya yapacağınız kompleks için uluslararası bir proje yarışması açmayı düşünüyor musunuz? Zaha Hadid gibi süper mimarlarla bizim mimarlarımız yarışsa, ortaya gerçekten bir başyapıt çıksa” önerisini getirdim.

Bence böyle bir proje bir mimar için inanılmayacak kadar heyecan verici bir iş.

Oscar Niemeyer’in yarattığı “suni şehir” Brasilia, bugün kendi başına bir sanat eseri, bir mimari müze. Hâlâ üzerine kitaplar yazılan, albümler basılan bir mimari başyapıt, bir efsane şehir. Elbette Zaha Hadid şart değil ama böyle bir konsept proje gerçekten İstanbul’a, Türkiye’ye büyük bir değer katar.

SÜPER MİMAR ZAHA HADİD
Peki benim Başbakan’a önerdiğim, aklıma gelen ilk isim olan Zaha Hadid kim?

Aslında bu topraklara, bu kültüre çok da yabancı biri değil. 1950 yılında Irak’ta, Bağdat’ta doğmuş Zaha Hadid. Bağdat’ta, yeni dönem mimarinin gelişmişlik göstergesi olarak algılandığı bir dönemde inşa edilmiş Bauhaus stili bir binada yaşamış, ailesiyle birlikte.

Ve büyük ihtimalle ileride mimari anlayışına damga vuracak pek çok şeyi, çocuk yaşta orada, bu Bauhaus stili binada gözlemlemiş.

Daha sonra Beyrut’ta Amerikan Üniversitesi’nde bütün bilimlerin anası ve babası olan matematik okumuş. Ardından Londra’ya taşınmış ve en önemli mimarlık okullarından biri sayılan AASA’da mimarlık eğitimi almış.

Değişik bakış açısıyla dikkat çekince Office for Metropolitan Architecture’da işe başlamış.

Kısa bir süre sonra, 27 yaşında firmadan “ortaklık” önerisi almış ve ortak olmuş.

Pek çok başarılı işin ardından Londra’ya geri dönüp kendi firması olan Zaha Hadid Architecture’ı kurmuş. O gün bugündür, küçük evlerden villalara, dev kent projelerinden müze, opera binası, iş ve alışveriş merkezlerine kadar dev projelere imza atıyor.

Bunların yanı sıra mobilya başta olmak üzere her türlü endüstriyel tasarımda kimliğini gösteriyor.

Bugün size burada Zaha Hadid’in bazı büyük projelerinden birkaç fotoğraf göstermek istiyorum. Kafamdaki çıtanın nerede olduğunu bir nebze olsun belki gösterir diye.

Etiketler

Bir yanıt yazın