San Francisco ve New York merkezli mimarlık ofisi TW Ryan Architecture, Charlottesville (Virginia)'de, Shenandoah Dağları'na doğru kesintisiz bir manzara sunan, içerisinde küçük bir gölet bulunan 18 dönümlük arazide bir aile evi tasarladı.
Mülk aslında İç Savaş’ta yaralı askerler için bir hastane olarak kullanılan daha büyük bir çiftliğin bir parçasıymış.
Satın alma sırasında boş mülk üzerinde kalan son yapı, 1960’ların harap bir av kabiniymiş.
TW Ryan Architecture, evi bulunduğu bölgeyle derin bağlantıları olan dört kişilik bir aile için tasarlamış. Evin mimarisinde mimarın da büyüdüğü geleneksel Güney sömürge evlerinden ilham alınmış.
Hem müşteri hem de mimar için o döneme özgü malzemeleri ve arketipik unsurları soyutlayan ve yeniden yorumlayan ev Amerika’daki Güney mimarisi için zamansız ama çağdaş bir ses.
“Malzemeleri ve arketipik unsurları soyutlayan ve yeniden yorumlayan ev, saf ve ilkel bir formda tasarlandı. Sadece duvarlar, çatılar ve üç yüksek baca…”
Araba yolundan eve yaklaşınca ziyaretçileri, tek katlı, modernist, açık renkli tuğlalı, giriş salonu karşılıyor. Kütüphane evin giriş tarafında cam duvarlı bir galeriyle bağlanıyor.
Girdikten sonra, ana salon ile karşılaşılıyor. Ziyaretçilerin üç ikonik baca ile etkileşimi, mimariyi anlamalarını canlandırırken, dış mekanın sıcaklığını iç mekana taşıyor.
Evde baskın bir öğe olan bacalar ev sahiplerinin Virginia’da büyüdüğü yerden çok uzak olmayan Stratford Hall’un büyük bacalarından türetilmiş. Üç büyük baca evi işaretliyor ve arazinin her noktasından görünür olmasını sağlıyor.