AK Parti hükümetinin 2004'ten beri desteklediği konut üreticileri SPK, Tüketici Yasası, KDV düzenlemesi gibi yeni kararlardan endişeli.
Konut sektörü AK Parti’nin 2004 sonrası rekorlara ulaşan büyümede lokomotif olarak seçtiği sektör. Vergi avantajları, desteklerle birbiri ardına gerçekleştirilen konut, ofis ve alışveriş merkezi projeleri sayesinde bugün toplam ciro 250 milyar TL’ye ulaşmış, sağladığı istihdam ise 1.6 milyon.
Ancak Türkiye’de büyümenin düşmeye başlamasıyla birlikte sektörde de sıkıntılı bir dönem yaşanıyor. Büyüme oranı yüzde 1 civarına gerilemiş durumda.
Gayrimenkul Yatırımcıları Derneği (GYODER), İnşaatçılar Derneği (INDER) ve Konut Geliştiricileri ve Yatırımcıları Derneği (KONUT DER) büyümenin lokomotifi inşaat sektörünün üç büyük kurumsal temsilcisi.
Üç kurumun başkanları Nazmi Durbakayım, Ömer Faruk Çelik, Işık Gökkaya bir sohbet toplantısı düzenledi. Son yılların parlayan sektörü hakkında giderek biriken sorunları anlattı, endişelerini sıraladı. Sektör temsilcilerinin gündemindeki sorunlar arasında Tüketici Yasası’ndaki maketten satışa getirilen kısıtlama, Sermaye Piyasası Kanunu’nda değişiklik yapılması, Maliye Bakanlığı’nın vergi artış talebi ve sektörde giderek artan “batan şirketler” sorunuyla başlayan güvensizlik vardı.
Sinpaş’ın sahibi ve Konut Der’in Başkanı Ömer Faruk Çelik, öncelikle Maliye Bakanlığı’nın girişimi ile konutta yüzde 1 KDV sınırını 150 metrekarenin altına indirme hazırlığını eleştirerek başlıyor konuşmasına:
“Şimdi KDV’de alt sınırın İngiltere’deki gibi 70 metrekareye çekilmesini gündeme getirdiler. Böyle bir karar Başbakan Tayyip Erdoğan’ın en az 3 çocuk isteğiyle çelişki değil mi? 70 metrekarelik evde 3 çocuk yaşar mı? Maliye Bakanlığı, 150 metrekareyi sosyal konut için fazla büyük görüyor, lüks konutu niye destekleyeyim diye düşünüyor. Oysa Anadolu’da bırakın 70 metrekareyi, 150 metrekare bile küçük kalıyor” diye ekliyor.
Maketten satış sürsün
Tüketici Yasası’ndaki “Maketten konut satışı frenlenecek” düzenlemesine ise üç başkan da karşı çıkıyor. İNDER Başkanı Nazmi Durbakayım, “Eğer sektör sadece bitmiş konutları satmaya mahkûm edilirse, o zaman fiyatlar yükselir” diyor.
Son zamanlarda maketten satış yapan ve inşaatı tamamlamayarak tüketiciyi mağdur eden şirketler ne olacak, yapanın yanına mı kalacak sorusuna ise Durbakayım şu yanıtı veriyor:
“Banka kredisi maketten satışta en önemli güvencelerden biri. Maketten konut alırken projeleri, o projeyi gerçekleştirecek şirketleri araştırın. Banka kredisi kullanarak, arkanıza banka güvencesi de alın. Eğer peşin parayı veriyorsanız, ek teminat isteyin.”
Toplantıya katılan sektör temsilcilerinin ortak bir sorunu ise sektöre karşı “güvensizlik ve olumsuz algı.” Canı isteyenin konut projesi yapabildiğini anlatan konut üreticilerinin bir önerisi var. Durbakayım şöyle açıklıyor:
“Konut üretimi ve pazarlamasını düzenleyen bir genel müdürlük oluşturulmasını bekliyoruz. Böylece sektöre disiplin gelir. Ayrıca müşterilerimizin konut alırken, domates tezgâhındaki titiz davranışı göstermediklerini görüyoruz. Sonra ortaya bir sorun çıktığında vatandaş tüm sektörü suçlamaya başlıyor.”
Bugüne kadar mütekabiliyet, 2b gibi yasalarla hükümetten hep destek gören konut sektörü gündemdeki yeni düzenlemelerle şoke olmuş durumda. Sektörde yeni yeni sermaye birikimi sağlandığını söyleyen sektör temsilcilerinin korkusu şu:
“Konut üretimi artık desteklenmeyecek mi?”