“Ülkede Yarışmaların Başarılı Olamamasının Sebebi Yarışmacıya Güvenli Bir Alan Oluşturulmak İstenmesi”

Mimarlar Odası Eskişehir Şubesi tarafından açılan Taşınacak Olan Eskişehir Atatürk Stadyumu Alanında Yeni Fikirler Yarışması'nın kolokyumu cumartesi günü Tepebaşı Belediyesi Meclis Salonu'nda yapıldı.

Katılımın yoğun olduğu kolokyum, yarışma jürisinin aldığı kararlarla ilgili açıklama yaptığı bir toplantıdan ziyade Türkiye’de yarışma ortamını da tartışmaya açan bir forum havasında geçmesi bakımından oldukça etkileyiciydi.

Ödül töreni ve kolokyum, Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç’ın konuşmasıyla başladı. Sözlerine, bu alanda yarışma açılmasının önemini belirterek başlayan Ataç, “Bu kentte önemli kararların birlikte alınması gerektiğini düşünüyorum, kapımız sizlere her zaman açık” diyerek yerel yönetimlerden beklenen katılıma açık tavrı, açılan yarışmaya verdiği destekle de göstermiş oldu. Ataç’ın konuşmasından sonra yapılan ödül töreninin ardından kolokyuma geçildi.

Kenan Güvenç: “Biz bildiğiniz jürilerden değiliz”

Mehmet Güreli’nin yönettiği kolokyuma Oktan Nalbantoğlu katılamazken diğer jüri üyeleri hazır bulundu. İlk sözü jüri başkanı Kenan Güvenç aldı. Mimarlar Odası’nın bu alana tam zamanında müdahale ettiğini belirten Güvenç, “yarışmalar ve kolokyum al gülüm ver gülüm değil, ciddi bir çatışma, tartışma alanıdır” diyerek tartışmanın sürmesi için sözü salona bıraktı.

A kategorisinde eşdeğer ödüle layık görülen ekip üyelerinden Evin Eriş söz alarak, “Türkiye’de yarışmaların en büyük eksikliği şartnameler üzerindeki mesai azlığı” diyerek yarışma şartnamesinin eksik olduğunu düşündüğünü belirtti. Eriş’in eleştirisi üzerine sözü devralan Gürcan Banger, “Türkiye’de yapılan yarışmalarda, bir güven ortamının oluşturulmasına alıştık. Ülkede yarışmaların başarılı olamamasının tek sebebi yarışmacıya güvenli bir alan oluşturulmak istenmesi” dedi ve bu yarışmada jürinin özellikle yarışmacılardan bir irade bildirmesini istediğini söyledi.

Şartnameden yarışma kültürüne uzanan tartışmada Kenan Güvenç, “Yarışmayı kitapçıklar değil, yarışmacının orada gördüğü mevcut zamansal, mekansal, insani an belirler. O ana inmediğiniz sürece ancak bir mesleğin görüntüsünü gerçekleştirebilirsiniz ama vakayı ele alamazsınız” derken Gürcan Banger ise “Şartnamenin muhatabı yarışmacılardır. Jüri o alandaki sorunu yansıtacak kadar şartname hazırlar, bu aşamadan sonra yarışmacı kendi bulunduğu zeminden kendi şartnamesini yazmalı. Belki de ülkenin buna ihtiyacı var.” diyerek şartnamenin bir kısıtlayıcı değil, yarışmacıya özgürlük alanı tanıyan bir metin olduğunun altı çizildi.

“İrade ve fikir, korumadan daha değerliydi”

Katılımcı projeler arasında, alandaki bazı yapıların yıkılmasına izin veren fikirlerin jüri tarafından değerlendirilmeye alınarak yarışmaya devam etmesine karar verildiğinin belirtilmesi üzerine koruma üzerine bir tartışma başladı. Şehir plancısı Semih Halil Emür, “Koruma, saldırı karşısında aldığmız bir tavır olarak ortaya çıkıyor. Eğer biz bu yarışmada bir koruma sınırlaması yapsaydık, belki herkes aynı binaları yerinde tutacaktı. Bizce irade ve fikir, korumadan daha değerliydi” diyerek yarışmada korumanın tek yöntem olarak öne çıkmamasını da olumlu değerlendirdiğini belirtti.

Kenan Güvenç, “Bir şeyi korurken neyi, nasıl koruduğunuzu bilmiyorsanız bu işi bırakın! Koruma bir enfeksiyon gibi. Neden, kime karşı koruduğumuzu anlamak için yeni yöntemler keşfetmeliyiz” derken Nuray Özaslan da koruma sorunsalının yarışmanın esas konusu olmadığını, önemli olanın buradaki hızlı değişimin nasıl yönlendirilebileceği üzerine fikirlerin oluşması olduğunu belirtti.

“Stadyumun taşınması kentli tarafından içselleştirilememiş”

Kolokyum süresince devam eden tartışmada bu alanda yapılacak müdalelerin kentlinin gündeminde ne derece yer tuttuğu meselesi de yer aldı. Sinan Omacan, “Stadyumun taşınması meselesi kentli tarafından yeterince içselleştirilmemiş, yeterli gündem oluşmamış” dedi. Eskişehirspor’un kentle kurduğu bağın bir avantaj olduğunu dile getiren Omacan, stadyumun taşınması konusunun sadece mimarların değil kentin gündemini oluşturması gerektiğinin altını çizdi.

Etiketler

2 yorum

  • omer-yilmaz says:

    Konuyla ilgisi yok diyerek yazdığımızda sorun kalmıyor.
    Ayna ayna.

  • elif-aydin1 says:

    Konuyla hiçbir alakası yok ama yazabilecek başka bir platform bulamadım. Lütfen buraya yazmamı hoşgörün . Sadece daha fazla insanın mağdur edilmemesi için çabam. ‘Eren Yorulmazer Architecture Ekip Arkadaşları Arıyor’ adlı kariyer ilanına arkadaşım başvurdu ve iş görüşmesine çağırıldı. 10 günlük değerlendirme sürecinden sonra 2. görüşmeye çağırıldı ve işe alındığı söylendi. İşe başlaması için gerekli evraklar mail atıldı. Arkadaşım çalıştığı firmaya istifasını verdi ve evraklarını hazırlamaya başladı. Aradan 3 saat geçtikten sonra ofisimiz taşınıyor şirketimiz personel alımını durdurdu ,’maalesef’ dediler. 12 saatte ofisi taşıma kararı alan Eren Yorulmazer Architecture 3 Kişiyi işe alıp aynı gün yok biz almıyoruz diyebiliyor. Bugün kariyer sayfasına baktığımdaysa ilanı güncellediklerini görüyorum. İş ahlakından yoksun insanlar piyasa baş oluyor ve meslektaşlarına böyle davranma hakkını kendilerinde bulabiliyorlar. Lütfen etli ile sütlüyü artık ayıralım.

Bir yanıt yazın