Ulucanlar Cezaevi Müzesi halka açıldı

Adalet Bakanlığı, Altındağ Belediyesi, Ankara Barosu ve Mimarlar Odası arasında imzalanan protokol çerçevesinde restorasyonu yapılarak müze haline getirilen "Ulucanlar Cezaevi" ziyarete açıldı.

Altındağ Belediye Başkanı Veysel Tiryaki, yoğun talepler neticesinde müzeyi ziyaret etmek isteyenleri daha fazla geri çevirmek istemediklerini, resmi açılışları daha sonra yapmak üzere ertelediklerini belirterek, Ulucanlar Cezaevi’nin sadece müze kısmının fiili olarak bugün açıldığını söyledi.

Ulucanlar Cezaevi Müzesi’nin oluşturulması aşamasında müze yetkililerinin Adalet Bakanlığının da desteğiyle araştırmaya başladığını ifade eden Tiryaki, 1980 öncesi dönemi kapsayacak şekilde Türkiye’nin bir çok müzesiyle ortak çalışmalar yürüttüklerine dikkati çekti.

Adalet Bakanlığından çıkan gerekli izinler sonucunda Mamak ve Sincan ile Türkiye’nin diğer cezaevlerinde araştırmalar yaparak mahkum ve tutuklulara ait eşyaları topladıklarını belirten Tiryaki, “Müze yapmak belediyelerin görevleri arasında olmayabilir, ancak biz bu müzeyle geçmişte yaşananları gelecek nesillere aktararak aynı acıların tekrar yaşanmaması ve gençlerin yakın tarihimiz hakkında bilgi sahibi olmasını amaçlıyoruz” dedi.

Tiryaki, cezaevinin 2006 yılında Altındağ Belediyesi’ne devredildiğini, ardından da müze restorasyon ve içerik araştırma çalışmalarının başladığını hatırlatarak, kapalı cezaevi kısmının tamamlanarak vatandaşın ziyaretine açıldığını, açık cezaevi kısmının da restorasyon çalışmalarının ardından kültür ve sosyal amaçlı kullanılacağını, ileri ki aşamalarda sivil toplum örgütleri, dernekler ve sanatçılarla ortak yürütülecek projeler çerçevesinde geliştirilerek hizmet vereceğini bildirdi.

Veysel Tiryaki, ziyaretçilerini özellikle idamların, işkencelerin yaşandığı dönemlere götüren türkülerin yankılandığı müzede, Muhsin Yazıcıoğlu’nun seccadesi ve süveteri, Hüseyin İnan’ın idamdan sonra üzerinden çıkarılan fanilası, Deniz Gezmiş’in sigarası, kibriti, madeni paraları, ders notları gibi kişisel eşyalarının da sergilendiğini anımsattı.

Altındağ Belediye Başkanı Veysel Tiryaki, şu bilgileri verdi: “Yarı açık cezaevinde zaman zaman film gösterimleri yapılan kömürlü film makinesi, yemek yenilen bakır kaplar, 1925 yılında Şapka Kanunu’na muhalefet ettiği için idam edilen İskilipli Atıf Hoca’nın idamdan önce okuduğu Kur’an-ı Kerim, 60 darbesinden sonra idam edilen Fethi Gülcan, şairler, yazarlar, kısacası yolu Ulucanlar’dan geçen kişilerin eşyaları, mahkeme tutanaklarının bulunduğu kütüphanesi, film platoları, açık hava fotoğraf sergileri, bal mumu heykellerin sergilendiği koğuş ve tecritler, mahkum özel eşyalarının sergilendiği koğuş, avlularında duyulan seçilmiş cezaevi türkü ve şiir sistemi, hamamı, ziyaretçi görüş mahalli, tecritlerde yankılanan mahkum-gardiyan konuşmaları ses ve efekt sistemleri, hatıra ürünleri satış bölümü, orijinal darağacı ve orijinal yağlı urgan, mahkumların yazdıkları orijinal duvar yazıları, yağlı boya tablolar bulunuyor.” Tiryaki, müzeyi görmek isteyenlerin 10’ar kişilik gruplar halinde sabah 09.00-17.00 saatleri arasında birer saatlik turlarla gezeceklerini bildirdi.

“ULUCANLAR’IN TARİHİ” HALKLA BULUŞACAK

Aslına uygun şekilde düzenlenen cezaevi koğuşlarına ve tecrit odalarına bal mumundan yapılan 22 mahkum heykeli yerleştirilirken, müzenin koridorlardaki hoparlörlerinden tecrit odalarındaki işkenceleri yansıtan çığlık sesleri yankılanıyor. Cezaevi avlusundaki mahkumların dilek ağacının dallarına ise bir dönem Ulucanlar’da tutuklu kalan Necip Fazıl Kısakürek, Nazım Hikmet Ran, Muhsin Yazıcıoğlu, Osman Bölükbaşı, Osman Yüksel Sedengeçti, Bülent Ecevit, Fakir Baykurt, Hüseyin Cahit Yalçın, Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan, Hüseyin İnan, Ali Bülent Orkan, Mustafa Pehlivanoğlu, Fikri Arıkan, Cevat Şakir Kabağaçlı, Yılmaz Güney, Necdet Adalı, Erdal Eren’e kadar bir çok ismin fotoğrafları asıldı.

Ankara’nın Altındağ ilçesinin Ulucanlar semtinde bulunan, “Cebeci Tevkifhanesi, Cebeci Umumi Hapishanesi, Cebeci Sivil Cezaevi, Ankara Merkez Kapalı Cezaevi ve son olarak Ulucanlar Merkez Kapalı Cezaevi” olarak adlandırılan cezaevi, kurulduğu 1925 yılından kapatıldığı 2006’ya kadar Türk demokrasi tarihine ve pek çok önemli döneme şahit oldu.

81 yıllık süreçte gazetecilerin, yazarların, politikacıların, aydınların yaşamlarına, hikayelerine, idamlarına, isyanlar ve isyanların bastırıldığı operasyonlara tanıklık eden Ulucanlar, Altındağ Belediyesi tarafından meşakkatli bir sürecin ardından”Ulucanlar Cezaevi Müzesi Kültür ve Sanat Merkezi” yapıldı.

Eski başbakanlardan Bülent Ecevit’ten Osman Bölükbaşı’na, Nazım Hikmet’ten Necip Fazıl’a, Deniz Gezmiş’ten Muhsin Yazıcıoğlu’na pek çok ismin yolunun geçtiği, Türkiye’nin çalkantılı dönemlerine şahit olan Ulucanlar, ziyaretçilerini tarihi bir yolculuğuna çıkarıyor.

Etiketler

Bir yanıt yazın