Konya Selçuklu Cami projesi ile Uludağ Mimarlık, 16. kez verilen World Architecture Community Ödülü'ne layık görüldü.
Uludağ Mimarlık kurucuları Orhan Uludağ ve Zeynep Uludağ Konya için tasarladıkları cami projesi ile 16. World Architecture Community ödülünü kazandılar. Ekip, aynı zamanda Mersin Akdeniz Oyunları için tasarladıkları Spor Salonu projeleriyle de 17. World Architecture Community Ödülü için de kısa listede yer aldı.
Cami mimarisine çağdaş bir yaklaşım sergileyen ödüllü projenin mimarları tasarım kararlarını ve cami programını yorumlayış biçimlerini şöyle açıklıyorlar:
geleneksel değerlerin yorumu…
Mevlana’nın 800. doğum yıl dönümü ve UNESCO tarafından 2007 yılının Dünya Mevlana Yılı olarak ilan edilmesi nedeniyle düzenlenen kutlamalar kapsamında Konya’da yapılması planlanmıştır. Büyük Usta Mimar Sinan’ın yaptığı gibi çağının malzemesini, teknolojisini, mimarlık ve sanat anlayışını yorumlayan ve vurgulayan bir cami tasarımıdır.
Cami biçimsel özellikleri ve kompozisyonuyla Mevlana’nın tüm insanları kucaklayan felsefesini ve bu felsefenin temelinde yer alan sevginin yerden göğe doğru yükselişini ve Allah’a doğru uzanma arzusunu vurgulamaktadır. Yapının formu Mevlevi Dervişlerin dönüşündeki hareketi; günlük yaşamın gerçekliğinden, sevgi ve özlemle Tanrı huzuruna yükselen elin hareketini sembolize etmektedir. İç mekanda doğal ışığın güçlü ve tinsel etkisi özellikle vurgulanan mekansal özelliklerdendir.
Camiyi saran ve bütünleyen diğer kitle aynı kompozisyonun bir parçası olarak dini, sosyal ve kültürel işlevleri barındırmaktadır. Müftülük, kütüphane, abdesthaneler ve satış birimlerinin yer aldığı bu kitle yapının biçimsel ve sembolik hareketini tamamlamaktadır. Bu kitlelerin ortasında yer alan şadırvan da bu bağlamda modernize ve stilize edilmiş bir tasarım kararıdır.
Çevre düzenlemesi ve peyzaj kararları da tasarımın biçimsel ve işlevsel kompozisyonunu bütünleyen ve vurgulayan önemli tasarım elemanları olmuştur. Cami kitlesi, havuz ve yeşil alanla tanımlanan cami avlusu dini törenlerde kullanılmasının yanı sıra kamusal bir kent alanı olarak tasarlanmıştır.
Geleneksel cami mimarisi formlarından kubbe, minare ve cami avlusunun çağdaş yorumu ile yeni bir bağlam kurgulanmıştır. Yapı çağdaş teknolojinin ve dini değerlerin vurgulandığı bir estetik anlayış ile tasarlanmıştır. Cephede seçilen yapı malzemesinin yalın, basit ve doğal oluşu caminin vurgulanmak istenen dini özelliklerini, tinsel ve sembolik formunu daha çok güçlendirmektedir.