Fondazione Benetton Studi Ricerche Bilimsel Komitesi, 31. "The International Carlo Scarpa Prize for Gardens"ı, Kapadokya'nın karmaşık tarihi ve coğrafyasından ortaya çıkan, Gül Vadisi ve Kızıl Vadisi olarak da bilinen, Güllüdere ve Kızılçukur'a verdi.
Ödül, Fondazione Benetton Ricerche tarafından 1990’dan bu yana her yıl, mimar ve bahçe tasarımcısı Carlo Scarpa’nın (1906-1978) onuruna veriliyor.
Ödül, kazanan yerin tanınmasına, korunmasına ve tanıtımına katkıda bulunan bir dizi faaliyeti de bünyesinde barındırıyor. Bunlar arasında İtalyanca ve İngilizce bir kitabın yayınlanması, bir belgesel filmin yapımı, bir sergi ve Carlo Scarpa tarafından tasarlanan mührün teslim edilmesi yer alıyor. Treviso’daki Ca’ Scarpa’da 24 Ekim’de açılan “Cappadocia. The landscape in the depths of the rock” isimli sergi 10 Ocak 2021’e kadar ziyaret edilebilir.
“Kapadokya, Akdeniz ile Karadeniz arasında, Asya ile Avrupa arasındaki farklı kültürler için bir köprü olan Anadolu Yarımadası’nın kalbinde yer alıyor. Volkanik tepelerle çevrili, rüzgar ve suyla oyulmuş kurak bir araziye ve zorlu bir iklime sahip 1.000 metreden yüksek bir dizi platodan oluşuyor. Tüm bu faktörleri, ilk yüzyıllarda erken Hıristiyanlığın ve rahiplerin gelişi, sayısız eremitik ve manastır yerleşimleri, kiliseleri ve kutsal alanlarıyla Bizans kültürünün yayılması izledi. Hepsi beraber bölgenin doğal peyzajını şekillendirdi. Bu topluluk, geniş bir alana dağılmış çarpıcı resimler, kutsal binalar ve yapılarla süslü bir dizi alan üretti. 13. yüzyıldan itibaren Bizans varlığının azalmasıyla bu binalar ahırlara, kırsal konutlara, sarnıçlara ve çiftçilere tarlalarını gübrelemek için gerekli olan maddeyi sağlayan çok sayıda güvercinliğe dönüştürüldü.”
“Bu bağlamdan ortaya çıkan iki vadi, insan yerleşim biçimlerinin ve toprağın dikkat çekici jeolojisinin, büyük ölçüde kayalara oyulmuş konutlara dayanan eski bir yaşam kültürünün izlerini farklı bir denge içinde koruyan bir manzaranın varlığını ve derin değerini ortaya koyuyor.”
“Bu, hızlı değişimler, geleneksel dokunun terk edilmesi, kitle turizmiyle bağlantılı yeni kullanımların, yerleşim biçimlerinin ortaya çıkması, bu büyük tarihi mirasla bağlantılı araştırma ve keşiflerdeki genel bir artışa neden oluyor. Ve işte bu bağlamda, bu kayalara oyulmuş kiliselerde bulunan değerli resimleri kurtarmak için çalışan bir İtalyan ekibi bulduk. Bu süreçte, yalnızca önemli insani ve kültürel ilişkiler kurmakla kalmayıp, aynı zamanda tüm bir arazinin okunabilirliğini ve değerini geri kazanmaya da katkıda bulundular. Çalışmaları vatandaşlık değerini, aidiyet duygusunu ve ulusal sınırları aşan bir yere özen göstermeyi somutlaştırıyor.”
“Bu nedenlerle, Fondazione Benetton Studi Ricerche Bilimsel Komitesi, Ödül’ün otuz birincisinin sembolü olan Carlo Scarpa tarafından tasarlanan mührünü, Tuscia Üniversitesi Kapadokya Misyonu’nun yaratıcısı ve yöneticisi olan sanat tarihçisi Maria Andaloro’ya vermeye karar verdi.”