Diyarbakır'ın tarihi surlarının UNESCO Dünya Kültür Mirası listesine girmesi için, Uluslararası Anıtlar ve Sitler Konseyi'nin (ICOMOS) çeşitli ülkelerden gelen 70 üyesinin katılımıyla 'Diyarbakır Kalesi ve Tarihi Şehri' konulu bir toplantı düzenlendi.
Diyarbakır’da Kültür ve Turizm Bakanlığı, Diyarbakır Valiliği ve Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi ortaklığıyla ‘Diyarbakır Kalesi ve Tarihi Şehri’ başlıklı ICOMOS/ ICOFORT toplantısı düzenlendi. Uluslararası teknik elemanlardan oluşan sivil bir örgüt olan, 26 bilimsel komiteden oluşan ve UNESCO’ya kültürel miraslar konusunda danışmanlık yapan Uluslararası Anıtlar ve Sitler Konseyi’nin (ICOMOS) 15 farklı ülkeden 70 üyesi, Diyarbakır surları için bir araya geldi. Dicle Üniversitesi Kongre Merkezi’nde düzenlenen toplantı öncesi, polisler, özel eğitimli köpeklerle bomba araması yaptı.
Toplantının ilk gününde Diyarbakır Kalesi ve Surlar Alan Başkanı Nevin Soyukaya, ICOFORT Başkanı Milagros Flores, ICOMOS Türkiye Milli Komitesi Genel Sekreteri Doç.Dr. İclal Dinçer, ÇEKÜL Vakfı Başkanı Metin Sözen, Dicle Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ayşegül Jale Saraç, Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir, Diyarbakır Valisi Mustafa Toprak, BDP Diyarbakır Milletvekili Altan Tan ile Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehmet Mehdi Eker, sırayla birer konuşma yaptı.
Konuşmasına Kürtçe ” hoşgeldiniz, başım üstüne geldiniz” diye başlayan Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir, Diyarbakır kentinin “şehrülemini” olarak, belediye başkanı olarak bu toplantının gerçekleşmesinden büyük memnunluk duyduğunu söyledi. Kendilerinin sadece Diyarbakır’a değil, insanlık ailesinin bilincine, geçirmiş olduğu evrelere, insanlık onuruna, haysiyetine ve geleceğine sahip çıkmaya çalıştıklarını kaydeden Baydemir, şunları söyledi:
“Sizler de insanlık ailesine sahip çıkıyorsunuz. Bütün arzumuz, aslında buradaki köklü mirasın muhteşem değerlerin dünya tarafından görülmesi çabasıdır. Bugün çok önemli bir sürecin başında bulunuyoruz. Çok önemli bir basamakta bulunuyoruz. Bundan sonrası inşallah çorap söküğü gibi gelecektir. Niye gelecektir çünkü Diylarbakır ortak düşünmeyi başardı. 1990’lı 2000’li yıllarda nasılki Diyarbakır surları bin yıllarca buradaki medeniyetleri inançları, dilleri, kültürleri koruduysa son 30 yıllık zamandaki o muazzam sıkıntıyı bir kez daha Diylarbakır surları göğüsledi. Binlerce yıl insanlığı koruyan Diyarbakır surları zorunlu göçe kalan insanları bir kez daha korudu. Evsiz barksız kalan insanlar bir kez daha güvenlik için sırtlarını Diyarbakır surlarına dayadılar ve derme çatma yapılar inşa ettiler. Elbetteki bir tahribattı. Ancak bu insani bir davranıştır. Bu noktada yerel yönetimlerimizi devreye girdi, ikna ettik. Bugün sur içindeki çarpık yapıdan kurtuluyor. Artık insanlık ailesinin ortak değerini insanlık ailesiyle tanıştırmak istiyoruz. 2013 yılının iki sembol değeri olsun istedik. Birincisi Diyarbakırımız için Surlar Yılı olsun. Ama Diyarbakırımız aynı zamanda barışında, demokrasinin de, insani kalkınmanın da temel adreslerinden bir tanesidir. Zira bu kent Rabbim de şahittir hiç bir zaman insanını namerde muhtaç ettirmedi, bereket, ticaret şehri oldu aynı zamanda. 2013 yılı barış yılı olsun. İnşallah eş başlı gidiyor hem Surlar yılı oluyor, hem Diyarbakır yılı oluyor, ama aynı zamanda barış süreci ve barış yolunda da önemli katkılar sunarak ilerliyor.”
BDP Diyarbakır Milletvekili Altan Tan, Diyarbakır’ın tarihin doğum yeri olan topraklar üzerinde yer aldığına dikkati çekerek, şöyle dedi:
“Tarihin ve medeniyetin doğum yerindesiniz. Tarihin bütün ağır yükünü tahribatını işgallerini, kavgalarını yorgunluğunu sırtında yaşayan medeniyet miraslarımızı tekrar ayağa kaldırıyoruz. Bunu kaldırırken tabii ki bürokratik işlemler var. Eğer bunları doğru dürüst yapamazsak, dünyanın kabul ettiği kriterlerle bu dosyaları takdim edemezsek ilgili kuruluşlara malesef sadece politika yapmış oluruz. Aynı şey Mardin’in başına geldi. Mardin’in UNESCO’ya sunduğu dosya maalesef 10 yıldır kabul edilmedi. Bizim yapmamız gereken bu işin mutfağında çalışan herkesin bu yemeği iyi hazırlaması lazım. Bu yemeğe bakacak olan tadacak olan değerlendirecek olan siz sayın heyetin de artık tuzu az olmuş, acısı çok olmuş diye bakmaması gerekir. Mutfak çalışmalarında ufak tefek hata varsa da lütfen kılı kırk yaran bilim gözüyle değil, kalp gözüyle bakmanızı rica ediyoruz. Ben ev sahibi olarak rica ediyorum yalvarıyorum. Bu konuda siz de bize yardımcı olun. Biz bir bölge şahıs düşünce adına yapmıyoruz. Dünyü medeniyetinin doğum yeri adına, bir anlamda sizin de memleketiniz burası.”
Diyarbakır Valisi Mustafa Toprak’ın, Diyarbakır tarihini anlatmasından sonra söz alan Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, kentin insanlığın medeniyet tesis etmeye başladığı topraklar içinde yer aldığına dikkati çekerek, şunları söyledi:
“Binlerce sene bu şehirde çok farklı etnik unsurlar, dinler, mezhepler, inançlar ve kültürler var. Ve bunların hepsinin bir şehir içerisinde binlerce yıllık bir ortak geçmişi var. Böyle bir şehir Diyarbakır. Yakın bir tarihte Türkiye de maalesef sisteminin anti demokratik uygularımının sonucudan bu barış iklimi bozuldu. Ve burda bir huzursuzluk Diyarbakır’ın hak etmediği ve tarihiyle hiçbir şekilde bağdaşmayan bir huzursuzluk, sıkıntı, problem oluştu. Biz şimdi Diyarbakır surlarının restorasyonu, Diyarbakır’ın mimari değerlerinin varlığını gün yüzüne çıkarıp bunu restore edip bunu tekrar insanlığın kültür mirası olarak bütün insanlık alemine açmak, düzenimizi yeniden tesis etmek ve tekrar bir barışı, kardeşliği, birlik ve beraberlik iklimini oluşturmak içinde bir çözüm süreci başlattık. Ve bu ikisi aynı anda aynı sürecle birlikte gelişiyor. Ben sosyal barışın korunmasına dönük, içinde bu unsur bulunan ya da barındıran yeryüzünde başka bir şehir bilmiyorum. Kendime göre birçok yer gezdim ve birçok şehir gördüm. Diyarbakır sokaklarında yüksek duvarlı avluların arkasında asla sosyal barışa zarar vermeyen bir mimari var. Hangi kapının arkasında bir zenginin evi vardır. Hangisinin arkasında bir fakirin evi vardır bilemezsiniz.
Diyarbakır’daki mimari yapıya uymayan derme çatma yapılar yıkılmaya başlandı. Diyarbakır şu anda böyle bir süreç yaşıyor. Diyarbakır’ın insanlık için örnek teşkil eden tarihine bakıp bizim bunu birlikte başarmamız lazım. Biz bunun için burdayız. Bu konudaki hükümetin kararlığını da sizinle paylaşmak için buradayım.”