Üniversitelerde cami mimarisi okutulmalı

Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, "Neredeyse üniversitelerde hiç eğitim yok. Türkiye'de cami mimarisi konusuna mutlaka üniversiteler el atmalı. Üniversitelerde bu işin otoriteler ortaya çıkmalı" dedi.

Türkiye Diyanet Vakfı Ankara Yükseköğrenim Öğrenci Yurdu’nun temel atma törenine katılan Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, mabetlerin tartışılmaması gerektiğini, özellikle son günlerde Çamlıca’ya yapılması planlanan cami ile ilgili birçok tartışma yaşandığını vurguladı. Bozdağ, ‘Cami mimarisine dair ülkemizde sağlıklı bir eğitim verilemiyor. Neredeyse üniversitelerde hiç eğitim yok. Bu konuda mezun olan mühendislerin kendi şahsi gayretleriyle edindikleri yetenek ve bilgilerle bu konuda adımlar atılıyor. Keşke ülkemizdeki üniversitelerde cami mimarisi konusunda, ayrıca öğrencilerini olumlu anlamda yetiştiren dersler ve çalışmalar olsa. Ama maalesef yok.

DAHA ÖZGÜN YAPILAR İHTİYAÇ

Dünyada camileri görmemiş; Balkanlar’da, Orta Asya’da, Kafkaslar’da camiler nasıl, hangi mimari özellikleri taşır, nasıl çizilmiş, nasıl yapılmış, buna dair bir bilgisi olmayan oturup bir cami projesi yaptığı zaman işte öylesine bir cami projesi ortaya çıkar. Ama bunları bilenler yaptığı zaman daha güzelleri ortaya çıkar. Çamlıca’da yapılacak camiyi eleştirenler bu camilere dair mimari kültürü bilmeyenler. Türkiye’de cami mimarisi konusuna mutlaka üniversiteler el atmalı. Bu işte, üniversitelerimizde otoriteler ortaya çıkmalı. Onların yetiştireceği kişiler de ülkemizin bu yöndeki ihtiyaçlarını karşılarken daha özgün yapılar ortaya çıkaracağına inanıyorum” şeklinde konuştu.

NÜFUSA GÖRE MABET

Büyükşehirlerde müthiş denilecek düzeyde, ibadet yapılacak camilere ihtiyaç bulunduğunu ifade eden Bozdağ, ‘İnsanların şehirlerde yaşamayı tercih etmesi köyden kente göçü artırdı. Ankara 5 milyon ve İstanbul 15 milyona yaklaşmışsa buralarda bu büyük nüfuslara hizmet verecek mabetlerin de yapılması lazım. Nüfus büyük yerleşim yerlerinde artık. Ankara, İstanbul, İzmir ve diğer şehirlerimizin bu anlamda ciddi ihtiyaçları var. Zaman zaman cuma namazı kılmak için cami arayanların bulmakta zorlandığı ve bazı yerlerde de yolların ibadet nedeniyle ulaşıma kapandığına tanık olurum. Bunlar doğru görüntüler değil” diye konuştu.

Bilimsel rekabet şart

Bilimsel alandaki tekelleri ortadan kaldırdıklarını anlatan Bekir Bozdağ, bilimsel alanın rekabete açıldığını, her alanda belli sayıda profesör olduğunu ve bu kişilerin de İstanbul, Ankara gibi metropollerde bulunduğunu ifade etti. Atılan adımlarla profesörlerin Ankara olduğu gibi Hakkari’de, Tunceli’de, Yozgat’ta, Kırklareli’de, Zonguldak’ta da olacağını, dolayısıyla bilimsel anlamda da bir rekabetin başlayacağını kaydetti.

Üniversitelerin sayısı artacak

Üniversite sayısının 168’e çıkarıldığını hatırlatan Bozdağ, güçlü ülkelere bakıldığı zaman esas gücün bilgiyi üretip ona hükmedenlerin elinde olduğunu söyledi. ABD’de 5 bine yakın üniversite olduğunu dile getiren Başbakan Yardımcısı Bozdağ, bu rakamın Türkiye nüfusuna oranlandığı zaman Türkiye’de de bin 250 üniversite olması gerektiğine dikkati çekti. Bozdağ, şunları söyledi: ‘Biz Türkiye üniversitelerini artırma adımı attığımızda bunu bile eleştiren, bunu bile çok gören, ‘böyle olur mu’ diyen pek çok ilkel yaklaşımlara hep beraber tanık olduk. Üniversiteleri çoğaltmak Türkiye’nin güç kaynaklarını çoğaltmaktır. Biz onu biliyoruz. ‘

Etiketler

Bir yanıt yazın