Uzaktan Eğitim ile ilgili çağrımıza cevap veren öğrencilerin yanıtlarını iki ayrı yazı halinde yayınlayacağız.
Türkiye’nin faklı kent ve üniversitelerinde eğitim gören öğrencilerin konuyla ilgili düşüncelerinin ilk bölümünü aşağıda bulabilirsiniz.
“Evden derslerin devam etmesi, evde ders çalışma alışkanlığı olmayan ya da evde ders çalışmakta zorlanan öğrencilerin; aldıkları derslerde konsantrasyon ve başarı sürekliliğine olumsuz etki etmektedir. Fakat özellikle stüdyo derslerinde alınan kritikler kullanılan görüntülü konferans yazılımı sayesinde yüz yüze alınan kritiklerden çok farklı değildir. Uzaktan kontrol ve screen share gibi özellikler öğretim görevlisi ve öğrenci arasında kurulabilecek maksimum görsel iletişimi fazlasıyla sağlayabilmektedir. Diğer bir avantaj ise konuk jüri/kritik konseptinde fiziksel olarak iş yoğunluğu/ayrı şehirlerde bulunmasından dolayı bazı konuklar yer alamamaktadır fakat online sistem ile şu an da öğretim görevlisinin organizasyonuyla dünyanın neresinde olduğu fark etmeksizin konuklar görüş ve yorumlarını biz öğrencilerle paylaşabilmektedir.”
“Bu pandemi sürecinde pek çok yeni durumun içerisine girdik. Teorik derslerde bazı aksaklıklar olsa da devam edebiliyor. Tabii ki de herkesin alt yapısı senkron derslere yetmiyor -buna akademisyenler de dahil- bu yüzden dersler kaydediliyor veya asenkron olarak devam ediyor. Hocalarımız bu süreçte bizlere normalden daha fazla ilgileniyor açıkçası. İşin içerisinde teknoloji girince kaynaklara ulaşım ve paylaşım daha etkili oluyor. Çoğu teorik ders okul ortamında da yalnızca slayt okuyarak ilerlediği için çok bir eksiklik oluşmuyor açıkçası. Bunun yanında ev ortamında dikkat toplamak zor. Kişisel alan ihtiyacı oluşuyor ev içerisinde. Kalabalık ailelerde de bu mimari açıdan pek mümkün değil açıkçası. Bu pandeminin sonunda mimarlık disiplini de eğitimi de mutlaka değişecektir. Stüdyo derslerine gelecek olursak onları uzaktan yürütmek başta pek kolay olmadı açıkçası. Projelerin ilk giriş aşamalarında bunu ilerletmek mümkün. Analiz aşamasında sunum odaklı çalıştığımız için bir kayıp olmuyor, fakat sentez ve tasarım kısmında hocamızla fikir alışverişi yapmak çok önemli. Bu da görsel, bedensel, sözsel ve kısaca fiziki olarak iletişim gerektiriyor. Bahar dönemi içerisinde teorik derslerle birlikte stüdyo derslerinin de teorik kısımları ilerleyebilir. Tasarımın ve sentezin içine girdiği durumlarda mümkünse eğer yoğunlaştırılmış bir yaz programıyla stüdyo derslerini tamamlamayı tercih ederim. Biz mimarlık öğrencileri için stüdyo dersleri çok önemli. Stüdyolar gerek fiziki gerekse ruh açısından bir paylaşma ortamı ilham veren bir yer. Bu da teknoloji üzerinden pek hissedilemiyor açıkçası. Uzaktan eğitime adaptasyon konusunda hem öğrenciler hem de akademisyenler olarak oldukça iyi uyum sağladığımızı düşünüyorum. Bu kriz sürecinde eğitim alanında her çaba bizler için olumlu etki yaratacaktır. Uzaktan eğitimle de mimarlık okunmuyor değil, adapte olabildiğimiz ve altyapı yeterliliği arttırıldığı sürece bu çağda her şey mümkün. Eğitimden tamamen kopuş zaten düşünülemezdi. Belki %100 verim sağlanamasa bile uzaktan eğitim süreci biz öğrencilerin daha sonradan okula dönüş döneminde yaşayacağımız ruhsal sıkıntıları azaltacaktır.”
“İnternet altyapı sistemi iyi olsaydı uzaktan eğitimin daha verimli olabileceğini bile düşünüyorum. Tabii ki de insan fiziksel şeylerüretmek istiyor, bunun eksikliğini cekiyoruz.”
“Uzaktan eğitim de stüdyodaki çalışma ortamı tam olarak sağlanamadığı için verimli olduğunu düşünmüyorum. Evde çalışma ne kadar farklı bir deneyim olsa da kendimizi geliştirme konusunda yetersiz kaldığını düşünüyorum.”
“Teorik derslerde bile oldukça zor ders işleniyorken, proje dersi gibi uygulamalı derslerde ilerlemek neredeyse imkansız oluyor. Proje derslerinin hemen hemen ilk haftalarında uzaktan eğitime başladık. Mimarlık okuyan arkadaşlarımın çok iyi anlayabileceği gibi proje derslerinin ilk haftaları maketlerle, eskizlerle başlar; hocalarımız gerekirse maketlerimizde düzeltmeler yapar, haritalar üzerinden eskiz yaparız. Bilgisayar üzerinde belki de yapamayacağımız çizgiler çizeriz bazen. Uzaktan eğitimde imkansız olan şeyler, projelerimizin temelini oluşturur. Yüz yüze bile bazen çok zorlanırız projemizi anlatırken ve şimdi bizden internet üzerinden yalnızca dijital olarak projelerimizi anlatmamız istenmekte. İnternetiniz yavaşsa veya koparsa, sıranız geçer sabır gösterilmez. Projeyi bir şekilde ilerlettik diyelim, jüriler nasıl uzaktan yapılabilir? Jüriler projelerin ilerlemesi için çok çok önemli ve yapılamıyor. Şu an projeleri devam ettirin ilerletin, yaz okulu ile bir toparlama yapılacak denildi. İlerletsek bile bir yere kadar gelebiliriz. Üstelik şu an herkesin oldukça korktuğu bir durum yaşanırken hem psikolojik olarak hem fiziksel olarak kapanmışken bizden bölümümüzün en zorlayıcı dersini, proje dersini, sağlıklı bir şekilde devam etmemiz isteniyor. Yalnızca biraz anlayış istiyoruz mimarlık öğrencileri olarak. Bu olağanüstü durumun hepimiz için bir an önce geçmesini çok içten diliyorum. Okulumu çok seviyorum ve bir an önce dönmek istiyorum.”
“Kesinlikle ciddiyet açısından büyük bir fark var, projeye odaklanma konusunda oldukça zorlanıyoruz. Stüdyo ortamında çalışmaya alıştığımız mimarlık eğitimde kendimizi evde bir şeyler araştırıyorken veya hazırlıyorken bulmak oldukça zorlayıcı. Kendimizi ikna etmekte de zorlanıyoruz. Stüdyo ortamından çıkıp ev ortamında çalıştığımızda mimarlık pratiğini geliştirdiğimiz ortamlar kalmamış oluyor. Yanımızda aklımıza gelen fikirlerimizi tartışacak insanlar bile artık yok. Maket veya eskizle edindiğimiz tecrübeleri projemize yansıtırken şu an böyle bir şeyin olabilirliğinden bile bahsedemeyiz. Her şey çok zor. Online sistemin tek yararlı kısmı zaman açısından çok karda olmamız. Ancak ilham veya istek yokken bunun çok bir faydasını gördüğümüzü söyleyemeyiz.”
“Mimarlık birebir yüz yüze yapılması gerektiğini düşündüğüm bir bölüm. İletişim ön planda olduğu için her zaman yüz yüze iletişim daha doğru sonuçlara yol açıyor. Uzaktan eğitim sırasında ne kadar çok iletişim kurulmaya çalışılsa da istenilen seviyeye ulaşmıyor.”
“Teorik dersler açısından çok farklı olmuyor internet bağlantısının kopması dışında verimli geçiyor. Fakat uygulama için uzaktan eğitim pek verimli bir yöntem değil. Bilgisayar destekli çalışmalar bir şekilde çözülse bile stüdyo ortamı yaratıcılığı sağlanamıyor. Bu zorlu süreçten dolayı online eğitimi deneyimlemek bence olumlu bir şey, her ne kadar verimliliği tartışılsa da bunu deneyimlemiş olmamız bilişim çağına ayak uydurmamıza destek olacaktır.”
“Proje dersinde grup olarak çalıştığımız için grup arkadaşlarımızla iletişimde sıkıntı yaşıyoruz. Birbirimizi yanlış anlıyoruz, bazen birbirimizin yaptıklarından haberimiz olmuyor. Onun dışında yapı elemanları dersini uzaktan işlemek de çok mümkün görünmüyor çünkü çizim yapsak da bunu hocamıza iletemiyoruz.”
“Lisansüstü için uzaktan eğitim ideal bir ortam. Keşke daha önceden geçilseymiş.”
“Uzaktan eğitim, eğitim ortamından ve bireysel temastan bizi uzaklaştırdığı gibi farklı yöntemler ve eğitim şeklinde ‘başka türlüsü mümkün mü?’ sorusunu sormamıza neden olduğunu düşünüyorum. Zamanın imkan ve ihtiyaçlarını karşılayamayan birebir eğitim aktivitemizdeki kusurları göz önüne serdiğini; ancak aynı zamanda uzaktan eğitim ile karşılayamayıp birebir eğitimin sağladığı fiziksel materyaller ile dokunarak ve deneyimleyerek öğrenme, akademik eğitim ortamının içinde bulunma ve algımızın, 5 duyu organımızın koordine çalışmasına ne kadar ihtiyacımız olduğunu fark etmemizi sağladı. Uzaktan eğitim modern çağın gelişmelerini karşılayabiliyorken, birebir eğitimin sunduğu temel güdülerimizi destekleyen deneyimi sunamadığını düşünüyorum. Mimarlık eğitiminde (günümüzde fazlasıyla sorgulanmaya başlayan) malzemeler ve deneyimlerle öğrenme imkanından uzaktan eğitim ile uzaklaştığımızı düşünüyorum. Ancak, bu deneyim bize fiziksel sınıf ortamına zorunlu olmadığımızı ve günlük hayatımızın akışı içerisinde belki de aklımıza bile gelmeyecek olan uzaktan eğitim şeklinin de uygulanabilir olduğunu gösterdi. Ne uzaktan eğitimin ne de daha öncesinde sürdürülen birebir eğitimin günümüz Mimarlık eğitimi ihtiyaçlarını karşılayabildiğini düşünüyorum. Ancak bu deneyim bize sınıfa bağlı kalmayıp, evimizde de bu eğitimi sürdürebileceğimizi gösterdi. Umarım yaşadığımız bu durum, Mimarlık eğitiminin teorik, pratik, felsefik ve daha birçok açıdan irdelenip günümüz ihtiyaçlarını yine günümüz imkanlarıyla karşılayan bir eğitim sistemi oluşturulmasına doğru giden bir sürecin başlangıcı olur.”
“Dezavantaj olarak, öğretmen ve öğrenci arasındaki somut ilişkiyi azaltıyor ve derse odaklanmayı güç hale getiriyor. Normal bir eğitim pratiğinde karşılıklı kurulan göz temasının ve iletişimin daha etkili olduğunu düşünüyorum. Avantaj olarak, öğrencinin ulaşım yönünden oluşan zaman kaybını azaltıyor. Mimar pratik içerisinde uygulamalı alanda yer almayan dersler açısından, virüs etkisi geçtikten sonra bile bu şekilde devam edebilecek dersler olduğunu düşünüyorum ancak uygulama ve pratik gerektiren derslerde iletişim sınırlamasından ötürü yeterli olmadığı kanaatindeyim.”
“Mimari tasarım atölye dersleri oldukça verimsiz geçiyor, sıkıntılı bir süreç. Not kaygısı, zaten sağlık açısından sıkıntılı olan bu günleri daha da germekte. Hazırlıksız geçiş yapılan uzaktan öğrenimden verim alınamamakta.”
“Avantajı kesinlikle yazılı ve görsel olarak dijital platformları ve programları kullanma yetimizi geliştiriyor fakat dejavantajı maket gibi üretim yapmamız gereken uygulamalı alanları kullanamıyoruz.”
“Ekran paylaşım yöntemiyle proje kritiği alınacağı için ölçek algılanmayacak (1), bazı hocaların teknik şartları (mikrofon, kamera vs.) ve teknik bilgisi (kullanılan platformları kullanmak gibi) öğrencilerden kötü (bugünkü deneme dersimizde hocanın mikrofonu bizi deli etti doğrusu) (2), çoğumuz memleketimize döndük ve maket malzemesine erişimimiz yok yani maket pratiği yapamayacağız (3); bunları dezavantaj olarak görüyorum. Avantajları ise; bazı hocalar dersi kaydediyor (kaydetmek istemeyen de çok) ve daha sonra da dönüp bakma imkanımız oluyor (1), bir proje kritiğine 4-5 çıktıyla gitmemiz gerekiyordu fakat şimdi çıktı almayacağımız için buradaki sarfiyat bir nebze azalmış oldu (2), bazı teknoloji düşmanı 😉 hocalar bu işin böyle de olabileceğini görmüş oldu (3).
Açıkçası ben akademinin teknoloji konusunda çok geride kaldığı kanaatindeyim. Sektörde BIM’le birlikte bir devrim olmuşken, projenin paydaşları VR gözlüklerle çalışırken, imalatlar nurb modeller üzerinden gerçekleşirken akademinin bunlardan uzaktan yakından haberi olmaması biraz garipti. Belki bir nebze bir şeyler değişir diye umut ediyorum.”
“Mimarlık son sınıf öğrencileri olarak, Medipol Üniversitesi, Güzel Sanatlar Tasarım ve Mimarlık Fakültesi Dekanlığı’nın aldığı karar doğrultusunda, bitirme projesini online eğitim ile almaktayız. Bununla beraber, Bütünleşik Sistem Tasarımı dersinde kritiklerimiz online eğitimde devam ediyor. Bu sistemi değerlendirecek olursak, sınıf ortamımızda aldığımız verimin %10’unu alabiliyoruz. Bunun sebebi ise, normal bir ders için günün belli bir saatinde yaptığınız hazırlık, evinizden kalkıp bu ders için okula gitmek ve gittiğiniz ortamda herkesin sizinle aynı gaye için orada olması, psikolojik olarak yaptığınız işin ciddiyetini ve önemini artıyor. Diğer türlü, bir ders için ev ortamından bir anda uzaklaşıp, bilgisayar başına geçiyorsunuz ve ekranın diğer tarafında, sizlere kritik veren hocanızla, tüm internet sorunlarına rağmen, sabır ile kritik almaya çalışıyorsunuz. Sınıf düzeni ile mukayese ettiğinizde, usta – çırak ilişkisi bulunan mimarlık alanında, ustanız olan hocanızın, mimiklerinden, ses tonundan, size olan mesafesinden ve diğer arkadaşlarınıza verdiği kritiklerden gidişatınızla ilgili çok fazla çıkarımda bulunabiliyorsunuz. Teknoloji, bu kıymetli çıkarımların tamamını elinizden alıyor. Odaklanma probleminizi artıyor, psikolojik olarak anlam karmaşası yaşamanıza sebebiyet veriyor. Bu konuda avantaj olarak gördüğümüz yer ise, tasarım ve uygulama dersleri hariç, bilgisayar programı gerektiren derslerde, tek aygıtla, anlık problemlerinizi paylaşmak ve hızlı bir geri dönüş almak olabilir. Örneğin, BIM eğitimlerinde, bir modelleme yapıyorsunuz. Programda yaşadığınız sıkıntıları, anında hocanıza aktarıyorsunuz ve hocanız bir problem yaşamadan ekranınıza bağlanıp sorunu çözüyor. 3D modelleme ve analiz programlarında oldukça etkileyici bir durum oluyor. Mimarlık bölümünde, uygulamalı stüdyo dersleri için kesinlikle olmasını istemediğimiz bir uygulama, 3D modelle programlarında bir velinimete dönüşüyor.”
“Online eğitim ile daha az stresli ve daha çok çalışabileceğim bir çalışma düzeni oluşturmuş oldum. yolda harcayacağım 3,5 saati kendime ya da projeme ayırarak kendimi psikolojik olarak da daha rahat hissediyorum.”
“Bu dönem toplu konut projemizi 4-5 kişilik gruplar halinde devam ettiriyoruz. Grup arkadaşlarımızla fiziksel ortamlarda bir araya gelemediğimiz için dijital platformları kullanarak uzaktan iletişimle ortak bir proje yürütmek çok zor. Ama bunun grafik tasarım, görsel iletişim ve bilgisayar çizimlerimizi çok geliştirdiğini fark ettik. Çünkü doğru bilgi aktarımı için imajların, çizimlerin ve görsellerin daha önceden anlattıklarından çok daha fazlasını anlatması gerekiyor. Öbür yandan online kritiklerde diğer grupları, stüdyo ortamına nazaran, belki daha çok dinleme fırsatı buluyoruz. Öte yandan mimarlık öğrencisi olarak stüdyolarımızı çok özlüyorum. Online eğitimdeki ortamımızı gerçek stüdyo ortamımız kadar ne sahiplenmek ne benimsemek mümkün. Başka grupların ürünlerini sadece finalize edilmiş halde görebiliyoruz. Oysa stüdyo ortamında farklı fikirlerin de gelişme aşamalarını görebiliyorduk. Bu da online eğitimin kesikli olarak devam ettirebildiği bir konu. Kritikleri ayağa kalkıp topluluk önünde açıklama yapmak suretiyle geçirmek özlem duyduğum bir başka şey. Stüdyomuzun evimiz olması, evimizin stüdyo olmasından daha keyifli ve sıcak bir fikirdi kanımca. Umarım stüdyolarımıza bir an önce kavuşuruz. Herkes sağlığına kavuşsun, mimarlık eğitim ortamı da…”
“Okulum dekanlığın aldığı karar doğrultusunda stüdyo derslerini yaz dönemine ertelemiştir. Bu dönem aldığım proje ve rölöve derslerine ne yazık ki devam edemiyorum. Rölöve dersimiz mevcut durumdaki yapıları çizmekle ilgiliydi, o yüzden iptal olmasını/ertelenmesini anlayabiliyor ve kabul edebiliyorum. Fakat proje dersinin online platform üzerinden yürütülemiyor oluşu gerçekten üzücü bir karar oldu. Hiçbir şey yapmıyor olmak bizi daha da geriye götürüyor maalesef. Bu derslerin haricinde aldığım seçmeli derslerim, teorik, sınıf mevcudu 30 kişiyi geçmeyen derslerdi. Zoom üzerinden işlediğimiz bu dersler bence iyi bir tempoda gidiyor. Okuldaki projeksiyon ve sınıf konforu sorunlarından uzaklaşmak ve herkesin kendi ekranından, eşit şekilde dersi takip ediyor oluşu bence iyi bir durum. Bu sayede odaklanmanın da arttığını düşünüyorum. İletişim konusunda da hiçbir eksik yok bence, hatta daha da arttı diyebilirim. Ödevlendirmelerimiz aynı şekilde devam ediyor. Proje, rölöve gibi derslerimiz olmadığı ve tüm vaktimiz evin içinde geçtiği için ödevlere verdiğim özenin arttığını söyleyebilirim.
Bu durumun dezavantajlarına gelirsek bence en büyük problem internet. Altyapısı çok da iyi olmayan bir yerde yaşıyorum ve maalesef bazen kopmalar olabiliyor (Okulumuz dersleri kaydederek sonrasında dinleyebilmemiz için portala yüklüyor, neyse ki). Eğer kendi alanımız yoksa ya da evde tek başımıza yaşamıyorsak, dikkat dağıtıcı durumlar yaşanabiliyor. Bu yüzden ders dinlerken kendimi olabildiğince herkesten soyutlamaya çalışıyorum. Ve son olarak da hayatımın düzensizleşmiş olması. Okul zamanı daha düzenli bir hayatım varken şu an uyku saatlerim bile birbirini tutmuyor. Bu da zaman zaman derslere odaklanmamı engelliyor.”
“Mimarlıkta birebir eğitimde maket yaparken ya da bilgisayar üzerinde çalışırken öğrencilerin büyük bir çoğunluğu atölyede çalışmayı tercih ediyordu. Ben zaten ailemin yanında yaşıyorum bu yüzden benim için değişen bir durum yok. Ama ben de okulda çalışmayı tercih ediyor, haftanın 7 gününü okulda geçiriyordum. Şu an evde çalışıp bir şeyler üretmek zor bu yüzden.”
“Öncelikle mimarlık ve uzaktan eğitim bana kalırsa aynı cümlede dahi olmamalıdır. Bizim bölüm dersleri ağırlıklı olarak maket yapımı kritik alımı ve jüri dediğimiz döngüden oluşuyordu. Online eğitimde yaptığın maketi ne kadar ifade edebilirsin, hocan sana ne kadar kritik verebilir orası meşhul kaldı ki bizim 9 kredilik ana dersimiz olan proje dersi bu. Meslek hayatımıza bizi hazırlayan en büyük ders. Başka bir dersimiz olan bilgisayar ortamında anlatım dersimizde bize çok önemli olduğu projelerimizi buradan çizip çıktı alacağımız hayatımızda her daim bir elimizin bu programlarda olması gerektiği vurgulanan bu derste ise bize verilen eğitim hocamızın sadece PDF olarak hazırladığı komutları vs. göndermesi oluyor. 1. sınıf öğrencisi olarak bu durumlardan, bu durumların bize bir şey katabileceğinden belirsizliklerden çok endişeliyiz. Her halükarda mimarlık eğitimi yüz yüze işlenmesi gereken ders olmalıdır tabii imkanlar dahilinde şu anda böyle bir şey mümkün değil. Ve bence uzaktan eğitim yerine yüz yüze eğitimin bir artısı da özellikle çıktığımız jürilerde kazandığımız özgüven hissi ya da emeklerimizin karşılığını alınca o hocaların yüzündeki mutluluktan kendimizle gurur duymamız mutlu olmamız çok uğraştım hiç uyumadım ama değdi diyebilmemiz.”
“Sürekli kapalı bir ortamda olmak bu işi en çok zorlaştıran noktalardan biri. Psikolojik olarak çok etkili olan bu süreçte proje ilerletmeye çalışmak yer yer zorlaşıyor ancak bu deneyimleri proje çerçevesinde işlemek heyecan verici olabiliyor. Uzaktan eğitimi deneyimlemek şu an içerisinde olmak belli ki geleceğe büyük ölçüde şekil verecek. Şimdiden buna adapte olabiliyor olmak da aslında avantajı. Ancak stüdyo ortamı mimarlık eğitiminin en heyecan verici kısmı benim için. Asıl mimarlık o stüdyoda gerçekleşiyor; yardımlaşmalar, fikir alışverişleri, konuşma deneyimleri vs. bunlardan uzakta olmak ve bir dönemin bunlar olmadan gerçekleşmesi o birebir iletişimden uzaklık da bu deneyimin bir dezavantajı.”