Günümüzde sokaklar; otonom arabalar, ısıtmalı kaldırımlar ve kamu alanındaki hareketi ve hava kalitesini izleyen yüzlerce sensörlerle dolu. Google’ın ana şirketlerinden Alphabet’in bir yan kuruluşu olan Sidewalk Labs, Toronto şehir merkezindeki Quayside mahallesini akıllı bir şehrin simgesi haline getirmeyi planlıyordu. Proje, Mayıs 2020’de ekonomik belirsizlikler nedeniyle iptal edilmiş olsa da, bugün çok uluslu teknoloji devleri için bir kentsel tasarım planı olmak için hazır.
Kullanıcıların ne satın aldığını, kiminle tanıştığını ve nereye gittiğini takip eden Airbnb, Amazon, DriveNow, Google Haritalar, Lieferando, Lime ve Uber mobilite ve satın alma davranışları hakkında veri toplayan platformlardan ve hizmetlerden yalnızca birkaçı.
Teknoloji şirketleri, bu veri hazinesinin madenciliğini yaparak, son yıllarda dijital platformların yönetişim, ekonomi, deneyim ve şehir anlayışı için giderek daha merkezi bir hale gelme yollarına ilişkin bir araştırma alanı olarak ortaya çıkan platform şehirciliği olgusundan yola çıkarak, hizmetlerinin optimum kullanımı için kentsel alanları yeniden tasarlıyor.
Sanat ve mimarlık teorisyeni Peter Mörtenböck, “Teknoloji şirketleri kentsel hareketlilik konusunda geniş bir bilgiye sahip. Şehir yönetimlerinin yanı sıra, yeni trafik sistemleri oluşturmak için dahi bu bilgi birikimi kullanılıyor” örneğini verdi ve geleceğin veri destekli kentsel mahallelerini şekillendirenlerin Alphabet ve Amazon’un mimari tasarım departmanları olacağını belirtti.
Veriler, kamusal alan ve kentsel alanlar arasındaki karşılıklı etki ve etkileşim ile ilgilenen Peter Mörtenböck ve ekibi, Austrian Science Fund – FWF (Avusturya Bilim Fonu) finansmanıyla sanat temelli araştırmalar yürütmek, konferanslara ev sahipliği yapmak, sergiler düzenlemek, iki kitap yayımlamak ve iş birliği projeleri oluşturmak için beş yıl harcadı. Bu süre zarfında yaptıkları araştırmalara 100’den fazla kişi katıldı.
Uluslararası olan araştırma süreci kapsamında ekip, Tallinn’e yapılan bir gezide e-yönetişim hakkında bilgi sağlarken Mumbai’ye yaptığı bir gezide de teknoloji şirketlerinin yalnızca ilkel bir etkiye sahip olduğu ortamlar hakkında veri topladı. Çekirdek ekip araştırmacıların Apple, Meta ve Alphabet mimarları ve çalışanları ile buluştuğu Silikon Vadisi’ni birkaç kez ziyaret etti.
Çizim ve animasyon biçimindeki sanat temelli araştırma yaklaşımları, araştırmacıların veri tanıtımı gibi konularda kendi varsayımlarına meydan okumalarına yardımcı oldu. Bu konuda Mörtenböck, “Çevrenizde ne kadar detaylı ve ürpertici bir değişimin meydana geldiğini bildiğinizde, hangi verilerin toplandığına ve neler yapabileceğine dair bir fikir geliştirirsiniz. Sanat temelli araştırma, halkla iletişim kurmamıza yardımcı oluyor” dedi. Proje ekibi üyeleri Lovro Koncar-Gamulin ve Christian Frieß, araştırma sürecini görsel bilgilere dönüştürmek için video enstalasyonları ve animasyonlar geliştirdi.
Venedik Mimarlık Bienali kapsamında kamuoyu projeden haberdar oldu. Mayıs-Kasım 2021 tarihleri arasında Peter Mörtenböck ve mimar ve kültür teorisyeni Helge Mooshammer, Avusturya pavyonunun küratörlüğünü yapmak üzere görevlendirildi. “We Like. Platform Austria” ile veri, kamusal alan ve kentsel alan üzerine araştırmalarını ön plana çıkardılar.
Netflix veya Amazon Prime’ın ücretli aboneliklerle içeriğe erişimi nasıl kontrol ettiğini ve bunlardan nasıl para kazandığını göstermek için yaklaşık 300.000 ziyaretçi, “Access Is The New Capital” gibi sloganlarla süslenmiş devasa tabelalarla karşılandı.
Pavyonda; videolar, animasyonlar, sensörler tarafından değiştirilen ortamların fotoğraflarını gösteren bir kolaj ve ortak çalışma alanlarının ve şehir içi dağıtım merkezlerinin patentli çizimleri ziyaretçileri kentsel ortamlardaki değişiklikleri aktif olarak keşfetmeye teşvik etti. Sergi, ünlü mimarlık sayfa yazarlarıyla e-ticaretten konser ekonomisine kadar çeşitli konularda canlı tartışmalarla desteklendi.