ÖkoFEN Fransa'nın yeni merkezi, eski bir ticaret bölgesinin son geliştirilebilir kısmında, doğal ve korunan bir kısmının çeperinde yer alıyor. Bu merkezin programı bir lojistik depo ile bir ofis kompleksi, eğitim odaları ve sergi salonlarını kapsıyor.
Tasarımcılar, projenin tasarım yaklaşımını, etkin bir çalışma aracıyla sosyal, çevresel ve peyzaj değerlerini ön plana çıkararak, ticaret binalarının tasarımında yeni bir paradigma önermek olduğunu ifade ediyor. Sulak alan ve etkinlik alanının sonu arasında bir bağlayıcı olarak inşa edilmiş bu kompleks, çevredeki üçüncül binalara yakın bir boyuta sahip, ancak doğa ile etkinlik alanı arasında birleştirici bir görev gören geçirgen mekanlar sunuyor ve bunu arazi üzerindeki yapılaşmış alanları yoğunlaştırmaya ve uygun görülen işlevselliği kazandırmaya odaklanırken yapıyor.
Ticaret yapılarının kimliğini oluşturan kübik hacimlerin aksine, sitenin depo ve ofisleri yeni bir biçime sahip. Düzensiz hacimlerle, etkinlik alanından bakışı dağlık arka planla uyumlu hale getirmek ve doğal çevreye sulak alanla beraber yeni bir katman gibi eklenerek yumuşak ve daha entegre bir görüntü sunmak amaçlanmış.
Mekanların tasarımında, verimlilik, ekonomi ve sadelik arayışında özellikle özen gösterilmiş. Merkez ofisi, her gün ve her mevsimde verimli, konforlu bir çalışma aracı olmayı, şirketi var eden canlı ve cansız varlıklar arasındaki yatay alışverişi kolaylaştırmayı, aynı zamanda şirketin imajını ve markasını kendi hareket alanı içinde somutlaştırmayı hedefliyor. Bu nedenle ÖkoFEN, Fransız ahşap endüstrisindeki bir aktör olarak bu projede mümkün olduğu kadar Fransız masif ahşabı kullanmasını istemiş.
ÖkoFEN’in genel merkezi, ahşap endüstrisinin kalıntılarını geri kazanan ısıtma kazan üreticisi şirketin taşıdığı değerler doğrultusunda tasarlanmış: karbon ayak izi ve ekolojik etkisi dikkate alınarak mümkün olduğunca nötr malzeme seçimi yapılmış, döşemeler ve duvarlar için masif ahşap seçilmiş; işlevsel verimliliği ve dayanıklılığı sağlamak için gösterişsiz iç mekanlar tasarlanmış ve verilen hizmetin kalitesinden ötürü termal olarak gerektiği şekilde ilgilenilmiş.
Depo, özellikle yaz aylarında mümkün olduğunca ekolojik olarak duyarlı ve konforlu. Yapı, dayanıklılığından ve işlevselliğinden, bakım kolaylığından ve ölçeklenebilirliğinden ödün vermeden yalıtım ve hava sızdırmazlığı açısından titizlikle işlenmiş. Ek olarak, yaz aylarında aşırı ısınmasını engellemek için otomatikleştirilmiş bir doğal havalandırma sistemi kurulmuş. Her koridorun sonunda, büyük pencereler çevredeki doğal alanın manzarasını çerçeveliyor ve çalışanlar için sadece doğal ışığı yeterli kılan çatı pencerelerini tamamlıyor.
Doğru enerji seçimi felsefesini doğru yerde uygulayan çevreci bir yaklaşımla, enerjiyle alakalı seçimlerde bilgi birikiminin geliştirilmesi ve uygulanması, enerji tasarrufu bakımından oldukça elverişli bir yapı kabuğu tasarımıyla sonuçlanmış. Bu doğal ışığı kullanırken yazın aşırı ısınmayı engelleyen yapı kabuğu, zemin seviyesinde çeşitli ısıtma ve enerji üretim şekillerinin makul bir kombinasyonu ile birlikte (ısıl güneş enerjisi ve fotovoltaik, odun pelet kazanı ve kıyılmış odun, çift akışlı havalandırma.) elde edilmiş.